Röportaj: Feyza Çebi

"Sabaha karşı evimiz basıldı, gözlerimizi bağlayıp ayrı hücrelere attılar"

1994 yazında evinden gözaltına alınan Derves, o günleri şöyle anlatıyor:

“1994 yılında gözaltına alındığınızda neler yaşadınız?”

"Polis aracına biner binmez gözlerimiz bağlandı. Kardeşimle ayrı hücrelere konulduk. Gözaltında yatsı ezanından sabah ezanına kadar süren işkenceler gördüm. Filistin askısı ile çıplak halde elektrik veriyorlardı. Kolumu süngerle sarıyorlardı ki iz kalmasın. Askıya asıldığımda acıdan hala kolum uyuşuyor."

Derves, yumurtalık sıkma, tazyikli su, açlık, susuzluk, çakmakla yakma, kalorifer peteğine kelepçeleme gibi ağır işkencelerin de devam ettiğini söylüyor:

"Gözlerim bağlıydı, ölüm tehditleri, hakaretler, aileme yönelik tehditler... Psikolojik yıkım için günlerce ışıklar yanıp sönüyordu, müzik hiç durmuyordu."


"Cezaevinde bir tutuklu dayaklardan hayatını kaybetti"

Gözaltı sonrası Diyarbakır E Tipi Cezaevi’ne gönderilen Derves, burada da şiddetten kurtulamadı:

“Cezaevinde de benzer durumlar yaşadınız mı?”

"Birlikte kaldığımız tutuklulara askerler, gardiyanlar ve itirafçılar saldırdı. Aldıkları darbelerden biri öldü. Korku ve şiddet her an üzerimizdeydi."


"İmamlık yaptım, ama inanmadığım halde iki yüzlüydüm"

2008 yılında imam olarak göreve başlayan Derves, İlahiyat Fakültesi'nde okurken inancını sorgulamaya başladığını belirtiyor:

"İlahiyat Fakültesi eğitimi ve imamlık göreviniz inançlarınızı nasıl etkiledi?"

"İslam hakkında öğrendiklerim, felsefi araştırmalar beni deizme, ateizme yaklaştırdı. Ama bunu aileme, çevreme asla söyleyemezdim. İşimi kaybederdim, camiden dışlanır, saldırıya uğrardım. İçimde büyük bir çatışma vardı."

"Eşim ve çocuklarım başlarını açtı, ailem bizi dışladı"

İnancındaki değişimi ailesine açıkladıktan sonra eşi ve kızları başörtüsünü çıkardı. Derves, bu durumun kendilerine yönelik baskıyı artırdığını anlatıyor:

"Bu süreçte ailenizle ilişkileriniz nasıl değişti?"

"Ama artık sadece camide namaz kılıyordum, evde değil, Ramazan'da da oruç tutmuyordum. Ailem ve akrabalarım tarafından dışlandık, hakaretlere maruz kaldık. Hizbullah üyeleri camiye gelip 'mürted' olduğumu söylediler, öldürülmem gerektiğini ve imanımı tazelememi istediler."

"Mersin'de eşimi dövmekle tehdit ettiler, aracımın camını kırdılar"

Mersin'e yerleştiklerinde de baskıların sürdüğünü anlatan Derves, yaşadıklarını şöyle aktarıyor:

"Mersin'e taşınmanız baskıları hafifletti mi?"

"Akrabalarımız bizi dışladı, hakaretler çoğaldı. Abim eşimi dövmekle tehdit etti. Türk milliyetçileri aracımızın camlarını kırdı. Polis ise koruma sağlamadı, hatta ‘belki sen yaptın’ dedi. Bu devletin politikası gibi."

"Kaş'ta da rahat edemedik, 8 yılda 4 kere ev değiştirdik"

Turistik Kaş'ta bile rahat edemediklerini belirten Derves, maruz kaldığı mobbing ve dışlanmayı anlatıyor:

"En turistik yerlerden biri olan Kaş'ta bile rahat edemediniz mi?"

"Ev sahipleri bize ev vermek istemedi. Kızlarım okulda Kürt oldukları için zorbalığa uğradı. Dini görüşüm ve AKP’ye muhalif duruşum yüzünden MEB’de sürekli okul değişikliği yaşadım. Okulda tacize uğradım, bazı veliler tarafından şikayet edildim."


"Okulda derse girmem engellendi, sosyal medyada hedef gösterildim"

Derslerinde dini konulara getirdiği eleştiriler yüzünden baskı gördüğünü dile getiren Derves:

"Öğretmenlik görevinizde yaşadığınız sorunlar nelerdi?"

"Kadınların dövülmesi, gayrimüslimlerin öldürülmesi gibi ayetler üzerine konuşmamı engellediler. Müdür beni uyardı, bazı sınıflara derse girmem engellendi. Sosyal medyada yazdığım yazılar yüzünden tehdit ediliyorum."


"Polis annemin evine baskın yaptı, artık Kanada'ya iltica ettik"

Artan tehditler ve polis takibi sonrasında Kanada'ya iltica etmeye karar verdiğini söyleyen Derves, bu kararın arkasındaki nedenleri açıklıyor:

"Yaşadığınız son olaylar sizi Kanada'ya iltica etmeye nasıl yöneltti?"

"Kanada’yı güvenli, bireysel özgürlüklere saygılı bir ülke olarak biliyoruz. Etnik kimliğimiz, inancımız ve yaşam tercihlerimiz nedeniyle Türkiye’de yaşamamıza artık izin verilmiyor."


"Kitabımda devlet baskısını ve dini araç olarak kullanımını anlattım, tehditler artıyor"

Bu yıl sonunda çıkacak olan "Bir Özgürlük Manifestosu" adlı kitabında Türkiye'deki baskıları anlattığını söyleyen Derves, kitabının bile yeni tehditlere yol açtığını belirtiyor:

"Yakında yayınlanacak olan 'Bir Özgürlük Manifestosu' adlı kitabınızdan bahsedebilir misiniz?"

"Devletin Kürt halkına yaptığı baskıları, dini nasıl kullandığını, Hizbullah ve PKK’nın halka zararlarını yazdım. Kitaptan bazı bölümleri Facebook’ta paylaştığım için Ak Parti taraftarları ve Hizbullah’tan tehditler alıyorum."

Mehmet Azad Derves’in yaşam öyküsü, Türkiye’deki siyasi, etnik ve dini baskı mekanizmalarının bir birey üzerindeki yıkıcı etkisini gözler önüne seriyor. Özgürlük ve güven içinde yaşamak için çıktığı Kanada yolculuğu, derin acılarla dolu bir hayatın ardından umut dolu yeni bir başlangıç arayışının hikayesi olarak öne çıkıyor.

Mehmet Azad Derves, yaşadıklarını "Bir Özgürlük Manifestosu" kitabında anlatıyor.