DERLEME: dokuz8Haber

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı davanın karar duruşması dün Anadolu Adliyesi 7. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti, İBB Başkanı İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası ve siyaset yasağı getirildi. İmamoğlu’nun karar öncesi tüm İstanbul halkını iradesine sahip çıkmak üzere Saraçhane önüne davet etmesinin ardından meydanı dolduran on binler, hep bir ağızdan ‘irademe dokunma’ mesajı verdi. Kararın İstinaf ve Yargıtay tarafından onanması halinde İmamoğlu siyasi yasaklı hale gelecek. İmamoğlu, verilen cezanın ardından yaptığı ilk açıklamada, "Halkın verdiği yetkiyi bir avuç insan alamaz. Mücadelemiz daha güçlü başlıyor" dedi.

TALEPLER REDDEDİLDİ

Duruşma öncesi adliye çevresinde geniş güvenlik önlemleri alındı. Salona CHP ilçe başkanları, avukatlar ve birçok gazeteci alınmadı. Mahkemede tanıkların dinlenmesinin ardından İmamoğlu’nun avukatı Kemal Polat, tanık beyanlarına ilişkin yazılı beyanda bulunmak için süre istedi. Öte yandan Polat, dosyaya sundukları CD’nin çözümlenerek dosyaya eklenmesini talep etti. İmamoğlu’nun avukatlarının bir önceki duruşmada talep ettikleri reddi hâkim talebi reddedildi.

Avukat Polat, ‘’Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını kabul etmiyoruz. 3 uzman tarafından yeni bir mütalaa sunduk bunun değerlendirilmesini talep ediyoruz’’ dedi. Mahkeme tanıkların dinlenmesine karar verdi. Duruşmada ilk olarak Murat Ongun tanık olarak dinlendi.

Tanık olarak dinlenen Murat Ongun ile İmamoğlu’nun kampanya direktörü Necati Özkan ifadelerinde özetle İmamoğlu’nun sözlerinin Bakan Soylu’ya bir yanıt olduğunu ifade etti.

Mahkeme salonunda İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun davayla ilişkin konuşmasının yer aldığı bir video izletildi. Avukat Gökhan Günaydın, "Süleyman Soylu burada dinlenmelidir. Ayraca uzman tanık dinlenme talebimizin kabulünü istiyoruz" dedi. Mahkeme başkanı talepleri reddetti. Savcı, eski mütalaasını tekrar etti. Ekrem İmamoğlu’na ceza verilmesini ve siyasi yasak getirilmesini istedi.

SARAÇHANE TEK SES OLDU

Mahkeme heyeti duruşmayı saat 16:00’ya kadar erteledi. Bu sırada İBB Başkanı İmamoğlu, hakkında siyasi yasak ve hapis cezası istenen davasıyla ilgili "16 milyon İstanbullunun evi Saraçhane’dir. İstanbul ve Türkiye, iradesine daha önce nasıl sahip çıktıysa bugün de çıkacaktır. Karar ne olursa olsun, kâh sevincimizi kâh irademizi göstermek adına herkesi saat 16.00’da Saraçhane’ye davet ediyorum" dedi. Verilen arada açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da "Bizler saat:16.00’da salonda duruşmayı izlerken örgütümüz ve İstanbulluları aynı saatte Şaraçhane’ye bekliyoruz" çağrısı yaptı. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İmamoğlu’nun Saraçhane çağrısı sonrası sosyal medya hesabından "Ankara’dan yola çıktım, Saraçhane’de görüşürüz" notuyla paylaşımda bulundu. İYİ Parti, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, SOL Parti, TİP, TDP, EMEP ve Memleket Partisi İstanbul İl Örgütleri de halk iradesine sahip çıkmak için Saraçhane’ye gideceklerini belirtti.

KAHROLSUN İSTİBDAT YAŞASIN HÜRRİYET

İstanbul’un yanın sıra Türkiye’nin dört bir yanından gelen on binler Saraçhane’de toplandı. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer İstanbul’a hareket etti. Antalya, Eskişehir ve pek çok ilin belediye başkanı da İstanbul’a hareket ettiklerini duyurdu. CHP Genel Merkezi’nden de yapılan açıklamada “Türkiye ‘tek adam’dan büyüktür! 16 milyon yurttaşımızın iradesine ve hukuka kurulan kumpasa karşı meydanlardayız! Millet iradesine sahip çıkmak için Saraçhane’de buluşuyoruz” çağrısı yapıldı. Gece boyu meydanı terk etmeyen on binler “Hak, hukuk, adalet” ve “Ekrem İmamoğlu yalnız değildir, seçilmiş irademe dokunma!” sloganları attı.

İYİ Parti Lideri Akşner ise kürsüden "Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet" diye konuştu. AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, yargı kararıyla ilgili basın mensuplarına açıklama yaptı. Turan, " Şu an kesinleşmeyen bir karar söz konusu. Yerel mahkemenin verdiği bir karar var. Ancak bundan sonraki süreçte hem İstinaf hem Yargıtay boyutu olacaktır” dedi.

Çarşamba günkü mahkeme kararı, kesinleşmiş karar değil.

Bunun için, istinaf mahkemesi ve Yargıtay süreçlerinin de tamamlanması gerekiyor.

İmamoğlu’nun avukatları, ilk aşamada 7 gün içinde istinaf yoluna başvuracak.

Hapis cezası kararı, İstinaf Mahkemesi'nde onanırsa Yargıtay'a gidecek.

Yargıtay'ın da kararı onaması durumunda İmamoğlu siyasi yasaklı olacak ve belediye başkanlığı görevine devam edemeyecek, Cumhurbaşkanı seçimlerinde aday da olmayacak.

Belediye Meclisi kendi içerisinde bir seçim yaparak yeni belediye başkanını seçecek.

"KARAR KESİNLEŞMEDİ, SİYASİ YASAK ŞU AN İÇİN SÖZ KONUSU DEĞİL"

CNN Türk canlı yayınında değerlendiren Avukat Mehmet Sarı, "Karar kesinleşmeden TCK'daki maddenin uygulanması mümkün değil. Dosyanın kesinleşmesi gerekiyor, siyasi yasak hali mümkün değil. Suçun niteliği bakımından İstinaf Mahkemesi'nin onamasıyla karar kesinleşmiş olacak. Bir davanın Asliye Mahkemesi'nde 1 ay içerisinde gerekçeli kararının yazılması ve temyiz süresiyle birlikte normal şartlarda 3 ay içerisinde tamamlanacağını düşünüyorum. Kanunen gerekçeli kararın yazılması için 1 ay tanınıyor. Mahkeme uygun gördüğü süre içerisinde taraflara tebliğ ediyor ve İstinaf yolu açılmış oluyor. Mevcut yürüyen davalardaki örneklere bakıldığında 1 yıldan önce kesinleşmesi mümkün değil. Karar kesinleştikten sonra belediye başkanlığının düşmesi yoluna gidilecek" dedi.

İMAMOĞLU CEZAEVİNE GİRECEK Mİ?

Peki İmamoğlu cezaevine girecek mi? İmamoğlu'nun cezaevine girmeyeceğini söyleyen Dr. Rezan Epözdemir hakaret suçunun işlendiği tarihe ve 2020 yılında yapılan infaz düzenlemesine dikkat çekerek şunları söyledi:

"Bu karar bu haliyle kesinleşirse İmamoğlu cezaevine girmeyecek. Neden girmeyecek? Biliyorsunuz bizde bir infaz düzenlemesi yapıldı. 30 Mart 2020 tarihinden önce işlenen suçlarda şartla salıverme 1/2, denetimli serbestlik 3 yıl olarak uygulanıyor. Buradaki suç tarihi de 4 Kasım 2019. Dolayısıyla 1 yıl 3 ay 15 gün şartla salıverme, 3 yılda denetimli serbestlik olduğu için diyelim ki istinaf ve Yargıtay onadı bu kararı İmamoğlu,  sabah cezaevine teslim olup öğleden sonra tahliye olacak. Dolayısıyla cezası bakımından karar kesinleşirse infaz düzenlemesinden faydalandığı için bir yatarı yok." 

DAVA NEDEN AÇILDI?

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019'da Fransa'nın Strasbourg kentinde düzenlenen Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nde bir konuşma yaptı.

İmamoğlu konuşmasında, "seçim döneminde kamu kaynaklarının iktidar lehine sınırsız şekilde kullanıldığını, kampanya süresince toplumu bölen ve kutuplaştıran bir dil kullanıldığını, Cumhurbaşkanı ve kabine üyelerinin seçim yasaklarını dikkate almayan eylem ve uygulamalarda bulunduklarını" söyledi.

İmamoğlu, "iktidarın İstanbul'da seçimi, YSK kararı ile iptal ettirerek kazanmak istediğini" belirtti.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise 4 Kasım 2019'da İmamoğlu’nu kastederek “Avrupa Parlamentosu'na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum. Bunun bedelini bu millet sana ödetecek. Bu iş bu kadar bedava değil” dedi.

İmamoğlu aynı gün İstanbul'da gazetecilere yaptığı açıklama sırasında Soylu’nun bu sözlerinin hatırlatılması üzerine, “31 Mart'ta seçimi iptal edenler, ve dünyada, Avrupa'da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart'ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” ifadelerini kullandı.

Bu açıklamayla ilgili olarak, YSK'nın yazılı suç duyurusunda bulunması ardından İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından soruşturma başlatıldı.

Savcılığın hazırladığı iddianame, 28 Mayıs 2021’de Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesin tarafından kabul edildi ve İmamoğlu için hapis cezası ve siyasi yasak talep edilen dava süreci başladı.

İDDİANAMEDE NELER VARDI?

İddianamede, İmamoğlu'nun 4 Kasım 2019’da gazetecilere yaptığı açıklamada, YSK üyelerine hakaret içeren ifadeler kullandığı öne sürülüyordu.

İmamoğlu'nun, “açıklama sırasında kullandığı söylemle YSK üyelerine alenen hakaret ettiğinin anlaşıldığı" belirtilen iddianamede, "bu sözün, kurul üyelerinin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte olduğu" ifade edildi.

"İBB Başkanlığı seçiminin 6 Mayıs 2019'da YSK tarafından iptal edildiği nazara alındığında, söylemin kamu görevlisi olan ve kurul halinde çalışan mağdurlara yönelik olduğu hususunda tereddüt bulunmadığı" belirtildi.

İddianamede yer alan yazılı savunmasında İmamoğlu ise söz konusu açıklamasında YSK üyelerine yönelik bir ifadesi olmadığını, bu söylemin kimse tarafından da Kurul üyelerine yönelik algılanmadığını ifade etti.

İmamoğlu'nun o dönem YSK Başkanı olan Sadi Güven ile 10 YSK üyesine yönelik, "zincirleme şekilde kurul halinde çalışan kamu görevlilerine karşı görevlerinden dolayı alenen hakaret" suçunu işlediği belirtilerek, 1 yıl 3 ay 15 günden 4 yıl 1 aya kadar hapisle cezalandırılması istendi.

DURUŞMALARDA NELER YAŞANDI?

Savcılık 20 Nisan 2022 tarihindeki duruşmada esas hakkındaki mütaalasını açıkladı ve hapis cezası talep etti.

Davanın Çarşamba gününden önceki son duruşması 11 Kasım’da görüldü.

İmamoğlu'nun avukatları 11 Kasım'daki duruşmada reddi hâkim talebinde bulundu.

Ancak hâkim, mahkemeyi uzatmaya yönelik olduğunu söyleyerek talebi reddetti.

Savcı, Nisan ayındaki mütalaasını yineleyerek İmamoğlu’na hapis cezası verilmesini ve hakkında Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 'siyasi yasak' içeren 53. maddesinin de uygulanmasını istedi.

Hâkim, duruşmayı 14 Aralık’a erteledi.

Çarşamba günkü duruşmada yine yoğun güvenlik önlemleri alındı.

Birçok kişi duruşma salonuna sığmadı, bazı gazeteciler salona alınmadı.

Bazı tanıkların dinlenmesine devam edildiği duruşmada, İmamoğlu'nun avukatlarının reddi hâkim talebi de savunma için ek süre talepleri de kabul edilmedi.

Mahkeme heyeti, gün içinde verdiği biri uzun biri kısa iki ara ardından kararını akşam saatlerinde açıkladı.

İMAMOĞLU SUÇLAMALARA NE DEDİ?

İmamoğlu, dava sürecinde yaptığı farklı açıklamalarda "hukuksuz" olarak gördüğünü belirttiği davaya tepki gösterdi.

“Ahmak” ifadesini kullanırken YSK üyelerini değil, kendisi için bu kelimeyi sarf eden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya yanıt verdiğini söyledi.

İmamoğlu bir açıklamasında, “Hücremde bu konuyla ilgili tek bir endişe, korku, kaygı, hissetmiyorum ama şu mahkemeden utanç duyuyorum. Böyle bir yargılama olamaz. Şaka gibi. Trajikomik bir durum...Her ne olursa olacak ama ben her şeye rağmen bu ülkenin o yüce yargısına güvenmek istiyorum” dedi.

İMAMOĞLU'NUN KARARA TEPKİSİ NE OLDU?

İmamoğlu, Saraçhane'de yaptığı konuşmada kararın "hukuk dışı olduğunu" belirtti.

"Bugün alınan karar işte bu hukuk dışı ve akıl dışı durumun ifadesidir. Bu dava, Türkiye’de yargının içine düşürüldüğü durumun bir özetidir.  Bu karar, Türkiye yargısı adına utanç vesikasıdır. Bu karar, Türkiye’de adaletin kalmadığının ispatıdır. Bu karar, yargının muhalifleri cezalandırmaya dönük bir aygıta dönüştürüldüğünün en somut ifadesidir."

İBB Başkanı, "kararın kendisi için yok hükmünde olduğunu" söyledi:

"Benim açımdan kesin olan şudur:. Bu bozuk düzenin verdirdiği mahkumiyet kararı, benim vicdanımda, hem aklımda hem de aklımda yok hükümdedir" diye konuştu.

İmamoğlu ayrıca, "Bizim 2023 ideallerimiz var. Hep birlikte omuz omuza gece gündüz çalışacağız. Milletimizi aydınlık günlere taşımak adına 2023 yılında seçimlerde bu ülkenin üstüne çökmeye çalışan zihniyeti hep birlikte göndereceğiz. İstanbul'da başardık, Türkiye'de başaracağız" diye konuştu.