İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi, 1 Eylül Dünya Barış Günü’ne ilişkin Beşiktaş Barbaros Meydan’ında basın açıklaması yaptı.  Açıklamada, “Barış hakkı insan hakkıdır, barış hemen şimdi!” pankartı açıldı. Açıklamaya Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul  Mİlletvekili Turan Aydoğan  ve İHD eski Genel Başkanı  Akın Birdal da katıldı.

‘YENİ BARIŞ SÜRECİNE İHTİYAÇ VAR’

MA'nın aktardığı habere göre; İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, barışın sağlanmamasının eşitsizliklerin, özgürlüklerin kısıtlanmasının ve savaşın temel sebebi olduğunu belirterek, “O nedenledir ki, İHD Türkiye’nin temel sorununun insan hakları ve demokrasi sorunu olduğunun altını çizmiş ve bu temel sorununun en önemli halkası da Kürt sorunudur.  Türkiye’nin insan hakları ve demokrasi sorununu çözebilmesi için yeni barış sürecine ve böylelikle çatışma çözümüne ihtiyacı vardır. Türkiye, Kürt sorunu gibi temel sorunlarını diyalog ve müzakereye dayalı çatışma çözüm yöntemleri kullanarak çözememiş bir ülkedir. Bu nedenle silahlı çatışmalar ülke içi ve ülke dışında devam etmektedir” diye konuştu.

‘KURTULMAMIZ BARIŞLA MÜMKÜN’

Çatışma ve savaş ortamı ile birlikte nefret dilinin oluştuğunu söyleyen Yoleri, konuşmasına şöyle devam etti: “Kadın cinayetlerinin önlenememesi, kadına yönelik taciz ve tecavüzün artması böylesi bir şiddet ortamı ile de izah edilebilir. Nefret ile artan ırkçı saldırılarda ise yükseliş eğilimi vardır. Bu sürecin Türkiye’yi getirdiği rejim değişikliği ve otoriter bir yönetim anlayışının yarattığı sürekli bir baskı ortamı oluşmuştur. Kürt karşıtlığı üzerinden geliştirilen Ortadoğu politikasının neden olduğu milyonlarca göçmen, sığınmacı, mülteci sorunu oluşmuş ve bununla birlikte mültecilere yönelik nefret söylemi ve saldırıları giderek artmaktadır. Bütün bu olumsuzluklardan kurtulmamız barışla mümkündür.”

‘NASIL BİR BARIŞ İSTİYORUZ?’

Kürt sorununun inkarından vazgeçilerek bu sorunun kabul edilmesi gerektiğini belirten Yoleri, “Kürt sorununun inkarından vazgeçilecek ve bu sorun kabul edilecektir. Kalıcı bir çatışmasızlık için çatışmanın tarafları sorumluluk alacaklardır. İmralı Hapishanesinde tutulan Abdullah Öcalan ve arkadaşları üzerindeki tecrit ve izolasyona son verilecek, aileler ve avukatları ile görüşmeleri sağlanacaktır. Hapishanelerdeki tüm siyasi mahpuslar serbest bırakılacaktır. Siyasi ve toplumsal muhalefet üzerindeki her türden baskı ortadan kaldırılacak, İfade, örgütlenme ve toplanma hakkının önündeki engeller kaldırılacaktır. Sonra sorunun tarafları diyalog kuracak ve tartışacaklar. Nasıl bir barış istiyoruz? Nasıl bir çözüm istiyoruz? Sonra da müzakere ile uzlaşı yolu bulacaklar” dedi.