Tokat'ta Aleviler için kutsal sayılan Çal baba ormanında bu sene de ibadet yapıldı.
7 Haziran günü Tokat Cumhuriyet Meydanı'nda HLC adlı maden şirketinin siyanürle altın arama iznine karşı direnen köylüler, Çal baba ormanında bir araya gelerek geleneklerini devam ettirdiler.
Çal Baba ormanının önemi
Tokat'ın merkeze bağlı Günçalı köyü sırtlarında yer alan Çal Baba Ormanı, bölge halkı için sadece bir orman değil, aynı zamanda yüzlerce yıldır korunan kutsal bir mekân ve kültürel bir miras niteliği taşıyor.
Çal Baba'nın Kutsallığı ve Halkın Koruma Bilinci:
İnanç Önderi: Orman, adını köylülerin inanç önderi olarak bildiği Çal Baba'dan alıyor. Orman içerisinde Çal Baba'nın makamı olduğuna inanıldığı için yöre halkı yüzyıllardır bu ormandan tek bir kuru dal dahi alıp götürmüyor.
Anıtsal Ağaçlar: Çal Baba Ormanı, anıtsal nitelikteki ardıç, meşe ve çeşitli yabani meyve ağaçlarına ev sahipliği yapıyor. Bu ağaçlar arasında yaşları 230 ila 500 arasında değişen bireyler de bulunuyor.
Biyolojik Çeşitlilik: Orman, aynı zamanda doğal bir biyolojik çeşitlilik laboratuvarı gibi işlev görüyor. Ölü ağaçlar bile biyolojik döngünün bir parçası olarak böceklere, kuşlara ve mantarlara yaşam alanı sunuyor.
Kültürel Köprü: Özellikle Alevi inancına sahip topluluklar için önemli bir inanç merkezi olan Çal Baba Ormanı, cem törenlerine ev sahipliği yapıyor ve Alevi-Sünni köyler arası ilişkilerin düzenlenmesine katkı sağlayarak topluluklar arası kültürel bir köprü görevi görüyor. Köylüler, ağaçları bir ailenin evi gibi görüyor ve onlara zarar vermiyor.
Maden Tehdidi ve Halkın Direnişi:
Ne yazık ki, Çal Baba Ormanı son dönemde maden arama ve işletme ruhsatları nedeniyle ciddi bir tehdit altında. İstanbul merkezli özel bir madencilik firmasının bölgede sondaj faaliyetleri başlatma girişimleri, Günçalı ve çevre köylerde yaşayan halkın tepkisine neden oldu.
Siyanürlü Madencilik Endişesi: Madencilik faaliyetlerinin özellikle İliç'te yaşanan felakete neden olan "yığın liç" yöntemiyle yapılması endişeleri artırıyor. Köylüler, siyanürlü altın madeni projesinin bölgenin yeraltı ve yüzey sularını ağır metallerle kirleteceğinden, günde milyonlarca litre su harcayarak bölge halkının su hakkını gasp edeceğinden ve binlerce ağacın yok olmasına neden olacağından korkuyor.
Hukuki Mücadele: Halk, maden ruhsatının iptali için hukuki süreç başlattı ve davalar açarak haklarını arıyor. Ayrıca bilimsel çalışmalar organize ederek bölgenin korunması için çaba harcıyorlar.
Yaşam Alanı Savunması: Köylüler, maden faaliyetinin doğaya ve yaşam alanlarına vereceği zararları önlemek için kararlı bir duruş sergiliyor ve "Bu mücadele yalnızca Günçalı'nın değil, hepimizin yaşam alanlarını savunma mücadelesidir" diyerek Çal Baba ormanını korumakta ısrarlı olduklarını gösteriyorlar. Hatta maden şirketi yetkililerinin silahla köylülerin arazisine girdiği haberleri de yer almıştır.
İnanç Merkezi Olarak Tescil Talebi: Köylüler, Çal Baba Ormanı'nın kutsal bir inanç merkezi olarak tescillenmesi ve böylece madencilik faaliyetlerinden korunması için Kültür Bakanlığı'na başvuruda bulundu.
Çal Baba Ormanı, Tokat için hem doğal bir miras hem de köklü bir kültürel ve inanç değeri taşıyor. Bölge halkının bu kadim ormanı koruma mücadelesi, çevre bilinci ve kültürel mirasın korunması açısından büyük önem arz ediyor.