HABER: FATOŞ ERDOĞAN

Hekimlerin “6 Ekim Yönetmeliği Geri Çekilsin” talebiyle Kadıköy'de yaptığı eyleme

İstanbul Tabip Odası, Türk Tabipleri Birliği, Sağlık Meslek Örgütleri, İl Tabip Odaları, Sağlık Meslek Dernekleri, CHP Milletvekilleri, DİSK, Emekli Sen ve çok sayıda hekim katıldı. “Meslek Bağımsızlığımızdan ve Serbest Meslek Hakkımızdan Vazgeçmeyeceğiz” pankartının açıldığı basın açıklamasında “Patron Sağlık Bakanı istemiyoruz, Emek bizim söz bizim, Serbest Meslek Hakkımız engellenemez” sloganları atıldı.

Ortak basın açıklamasını İstanbul Tabip Odası Özel Hekimlik Komisyonu Üyesi Dr. Güray Kılıç okudu. Sağlık Bakanlığı’nın 6 Ekim 2022 tarihinde yaptığı yönetmelik değişiklikleri ile hekimlerin mesleki bağımsızlığına ve serbest meslek hakkına bir saldırı gerçekleştirdiğini söyleyen Kılıç, şöyle konuştu:

“Bu saldırı yalnız serbest meslek hakkını kullanan hekimlere yönelik değil, tüm hekimlere ve tıp mesleğini tercih eden/edecek olan tıp öğrencilerine de yöneliktir. Asırlardır hekimlik mesleğinin ve hekimlerin en doğal hakkı olan serbest meslek hakkı, sağlık sermayesinin isteği doğrultusunda Sağlık Bakanlığı eliyle gasp edilmektedir. 7 Ocak 2023 tarihli Yönetmelikler yeni açılacak muayenehaneler yönünden daha da ağırlaşan düzenlemeler öngörmekle, bu durumu apaçık ortaya koymaktadır. Bilinmesini isteriz ki dün yapılan düzenleme ile hali hazırda muayenehaneleri olan hekimler ve 60 yaş üstü hekimlerin sadece bir yerde kadro sınırlamasından muaf tutulması ve belli koşullarda bazı ameliyatların istenilen yerde yapılabilmesine sağlık müdürlüğünün vaka bazında izin verilebilecek olması, hak ihlallerini gidermemiştir. Yine bilinmesini isteriz ki bu düzenlemeler sadece hekimlerin haklarını değil, aynı zamanda halkımızın ve hastalarımızın özgürce hekimini ve sağlık kuruluşunu seçme hakkına yönelik de bir saldırıdır. Ülkemizde 20 yıldır uygulanan Sağlıkta Dönüşüm Programı esas olarak halkın sağlık hakkına saldırırken hekimlerin mesleki bağımsızlığını da hedef almıştır. Öncelikle sağlık sermayesinin çıkarlarını gözeten bu programla ortaya çıkan tablo, hem vatandaşlarımız hem de hekimler için olumsuz sonuçlara yol açmıştır.

Bugün burada yer alan Türk Tabipleri Birliği, İstanbul Tabip Odası, Uzmanlık Dernekleri Eşgüdüm Kurulu, uzmanlık dernekleri ve diğer dernekler olarak meslektaşlarımızla, çalışanlarımızla, hastalarımızla ve halkımızla birlikte hekimlik mesleğinin ve tüm hekimlerin en temel hakkı olan mesleğin bağımsız icra hakkını ve hastalarımızın hekim seçme özgürlüğünü sonuna kadar savunacağımızı bir kez daha yineliyoruz.”

photo_5897783524352704367_y

“BİZİMKİ GİBİ BİR SAĞLIK BAKANI DÜNYADA YOKTUR”

Basın açıklamasında konuşan Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi 2. Başkanı Ali İhsan Ökten de şunları söyledi:

“Bizimki gibi bir Sağlık Bakanı dünyada yoktur. Çünkü bakan özel hastane zinciri sahibi olup aynı zamanda sağlık bakanı ve aynı zamanda Özel Hastaneler ve Sağlık Kuruluşları Derneği Yönetim Kurulunda olan dünyadaki tek örnektir. Bir taraftan özel hastane patronu olup özel hastanelerin kar etmesi için çalışırken bir taraftan kamu hizmeti veren hastaneleri kamu-özel ortaklığı altında özele dönüştürmeye çalışmaktadır. Bir taraftan kendi özel hastanesinde bir hasta aynı gün ve en az yarım saat muayene olurken diğer taraftan bakanlığa bağlı hastanelerde hasta vatandaş aylar sonraya 5 dakika muayene olmak için zor randevu almaktadır. Bir taraftan kamudan ayrılan 13 bin hekime 6-7 bin kadro açmakla övünürken diğer taraftan özel hastaneler ve tıp merkezleri arasında hekim kadrolarını milyonlarca liraya satışa koyan bir borsa oluşturmuştur. Bir taraftan kamuda bile hastalar istediği hekimi seçme hakkına sahiptir derken, diğer taraftan hastaların özel muayenesi olan hekime muayene olmasının önünü kesmek için her şeyi yapmıştır. Bir taraftan kamuyu çökertmek için kamu-özel ortaklığı ve özel hastanelere tüm kapıları açarken, diğer taraftan yüzyıllardan beri devam eden hekimlerin serbest meslek hakkını gasp ederek, hekimlerin mesleki bağımsızlık haklarını ellerinden alarak onları özel hastane patronlarına ucuz emek gücü veya kamuya dönmelerini zorlamaktadır.

Bu yönetmelik değişikliğinin hiçbir bilimsel ve akılcı gerekçesi yoktur. Herhangi bir kamu yararı da içermemektedir. Hekimlerin serbest çalışma hakkı ve mesleki bağımsızlığı ellerinden alınamaz. Hekim emeği, özel sağlık sermayesine peşkeş çekilemez.

Hekimlerin serbest meslek hakkını ortadan kaldıran, mesleği uygulanamaz hale getiren bu düzenlemeye Muayenehanelere darbe indiren yönetmelik geri alınıncaya kadar meslek örgütü olarak her türlü demokratik mücadelemizi sürdüreceğiz. Bu konuda TTB olarak tabip odalarımızla, uzmanlık derneklerimizle ve bireysel olarak dava açan hekimlerimize destek veren odalarımızla birlikte hukuki mücadeleyi başlattık. Açtığımız davalarla mağduriyetler ortaya çıkmadan yürütmenin iptal edilmesini talep ettik. Hep birlikte bu sürecin takipçisi olacağız.”

photo_5897783524352704366_y