HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, asgari ücrete yapılan artışa ilişkin “Faiz lobilerine, silahlanma ve savaş baronlarına aktarılan kaynaklara karşı emekçiler bir kez daha sefalete sevk edilmiştirler” dedi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Sırtımızda yumurta küfesi var” dediğini anımsatan Oluç, “Doğru o sırtınızdaki yumurta küfesini bir indirin sırtınızdan, bir indirin de o küfenin içindekileri halka dağıtalım. O küfenin içinde sarayın her gün harcadığı paralar var. Milyonlar var yani. Şundan da eminiz; halk o küfeyi en kısa zamanda sırtınızdan indirecek” dedi.

HDP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, bugün TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Asgari ücret artışına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Oluç, şunları söyledi:

“ADİL BİR ASGARİ ÜCRET BELİRLEMESİ YAPILMADI, ADALETSİZ BİR BELİRLEME YAPILDI”

“Adil bir asgari ücret belirlemesi yapılmadı, adaletsiz bir belirleme yapıldı ve aslında bir sefalet ücreti açıklandı. 2015'ten bu yana süren bir kriz var. 2018 en derin ekonomik krizin yaşandığı bir dönem. Açlık sınırı 7 bin 800 lira olmuş, yoksulluk sınırı 27 bin lira. Dört kişilik hanelerin yüzde 43'ünde tek kişi çalışıyor. 3'te 1'inde ancak 2 kişi çalışıyor. Bu durumda ancak bir ailede 3 kişi asgari ücretle çalışıyorsa yoksulluk sınırına ulaşmış olunuyor. İşçilerin, emekçilerin milli gelirden aldığı pay 2016'dan bugüne 40,5'ten 26'ya indi. Sermayenin 2016’dan bu yana milli gelirden aldığı pay 41’den 54,8’e yükseldi. Yani sermaye zenginleşmeye devam ediyor ama işçi, emekçi, ücretli, dar gelirli çalışan milli gelirden gittikçe daha az pay alıyor. Bankaların karlarına baktığımızda yüzde 500’lerden söz ediliyor ama işçilerin, emekçilerin milli gelirden aldığı pay yüzde 26. Bu asgari ücretin belirlenmesi bu payın daha da düşmesi anlamına geliyor.

Yeniden değerleme oranı açıklandı 2022-2023 için yüzde 122, vergi zamlarında yüzde 100’e varan zamlar yapıldı. İşçiye, emekçiye, asgari ücret yüzde 54,66 oranında. Yani asgari ücretle çalışan enflasyona ezdirilmiş oldu. Temel ihtiyaç mallarına 2022 yılı içerisinde yapılan zamlara baktığımızda da bunu görüyoruz. TÜİK ölçümlerinde karabiber yüzde 259 artmış, elma yüzde 257 artmış, pirinç yüzde 211 artmış, bulgur yüzde 169 artmış, süt yüzde 162 artmış, tereyağ yüzde 150, makarna yüzde 126, ekmek ve tahıllar yüzde 100 zam görmüş. Asgari ücretli çalışanlara zam müjdesi veriyoruz diye yüzde 54,66 açıklanıyor. Böyle bir müjde olabilir mi?

“ADİL OLMAYAN BİR AÇIKLAMADIR VE GERÇEKTEN BİR SEFALET ÜCRETİDİR”

2022 Kasım ayı TÜİK rakamlarına baktığımızda yıllık enflasyon tüketici fiyatlarında yüzde 84,39 demişti. Yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 136 demişti TÜİK. Bu yönüyle baktığımızda asgari ücrete yapılan yüzde 54,66’lık zam aslında TÜİK hesaplamalarının bile yüzde 35 gerisinde kalmış oluyor. Adil olmayan bir açıklamadır ve gerçekten bir sefalet ücretidir.

Dünyada asgari ücret çalışma hayatının istisnasıdır. Ama Türkiye’de asgari ücretle çalışmak kural haline gelmiştir ve bu kolay kolay kabul edilebilir bir durum değildir. Gerçekten insanları açlığa, yoksulluğa mahkum eden bir durumdan söz ediyoruz. İnsan onuruna yaraşır bir yaşam ve alın terinin hakkını ödemek anlamına gelecek bir asgari ücret değildir. Faiz lobilerine, silahlanma ve savaş baronlarına aktarılan kaynaklara karşı emekçiler bir kez daha sefalete sevk edilmiştirler.

“BİR İNDİRİN DE O KÜFENİN İÇİNDEKİLERİ HALKA DAĞITALIM”

Cumhurbaşkanı açıklamasında, ‘sırtımızda yumurta küfesi var’ diyor. Doğru o sırtınızdaki yumurta küfesini bir indirin sırtınızdan, bir indirin de o küfenin içindekileri halka dağıtalım. O küfenin içinde sarayın her gün harcadığı paralar var. Milyonlar var yani. O küfenin içinde sarayda yaptığınız örtülü ödenek harcamalarınız var. İndirin o sırtınızdaki küfeyi içindekileri halka dağıtalım. Şundan da eminiz; halk o küfeyi en kısa zamanda sırtınızdan indirecek.

Belirlenmiş olan asgari ücret en geç dört ay içinde eriyecektir. Yani seçim öncesinde bu asgari ücret artışı erimiş olacaktır. O zaman seçimleri kazanmak için ya yeniden asgari ücret belirlemeye kalkışacaklar ya da asgari ücret vaadinde bulunacaklar. Asgari ücreti belirlerken bile o masada sendikacılar, işçilerin, emekçilerin temsilcileri yoktu. Kendi kendinize sermayeyle birlikte belirlediniz. TÜRK-İŞ masadan kalktı. Muhalefetin, işçi ve emekçilerin önerileri yok sayıldı. Dolayısıyla seçim sonrasına yönelik yapacağınız bütün vaatlerde aslında inandırıcı olmayacaktır ve halk buna inanmayacaktır. Bu iktidarın son asgari ücret dayatmasıdır, bundan sonra yapamayacaktır. Bu adaletsizlik düzeni iktidarın değiştirilmesiyle birlikte ortadan kaldırılmış olacaktır. Bütün işçilerin, emekçilerin, dar gelirlilerin, ücretli çalışanların kararlılığıyla diye düşünüyorum.”