HDP Ekonomi Komisyonu Üyeleri İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu ve Batman Milletvekili Necdet İpekyüz, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Zam Raporu”nu açıkladı. Rapora göre, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi geçilen Temmuz 2018’den bu yana sağlık ürünlerine yüzde 909, öğrencilerin kullandığı tabletler yüzde 402 zamlandı. 

Katırcıoğlu, “Enerji faturalarının insanların karşılayamayacağı oranda arttığını görüyoruz. 2018 Temmuz ile bugün arasında elektrikte yüzde 221 fiyat artışı, tüp gazda yüzde 175, doğal gazda yüzde 141 artış olmuş. İnsanların gelirleri bu kadar artmadı. Sanayinin girdi maliyetleri nasıl artıyorsa insanların yaşam maliyetleri de yükseliyor. İnsanlar gelirlerini artıracak bir imkan da bulamıyor. Özellikle çalışan, işsiz ve yoksul kesimleri ilgilendiren gıda konusunda, yine Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin geçerli tarihlerde ekmek yüzde 159, süt yüzde 153, ayçiçeği yağı yüzde 198, yumurta yüzde 180 artmış. Gerçek enflasyon rakamı gıda enflasyonu rakamıdır. TÜFE yüzde 54 olarak görülse de gıda enflasyonu daha yüksektir. İnsanlarımız daha fazla yoksullaşıyor” diye konuştu.

İpekyüz, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi döneminde her şey kamufle ediliyor. Ne zaman ki muhalefet ve HDP bir şeyden söz etse çok kolay hedef değiştiriyorlar… İşte hayat pahalılığı, zamla yaşam bu. İnsanlar tek başına bile yaşayamayacak duruma geldiler… Şu anda Meclis’te, bu zamlar ve hayat pahalılığı gündemde iken yine enerjiyle ilgili sermayedarlara kolaylıklar yapmaya çalışıyorlar. Araçta yüzde 420 zam var. İnsanlar artık araba alamıyorlar. 44 ayda tek adam rejiminde köprü geçiş ücretleri yüzde 320, uçak biletleri yüzde 300 oldu. İnsanlar artık toplu taşıma kullanamıyor. İnsanlar artık kara kara düşünüyor… İktidarın görevi halkı korumaktır, yoksulu korumaktır. Sadaka sayısını artırmak değildir. Yardım alanların sayısını azaltmaktır. Tek adam rejimi zam şampiyonu olmuştur” dedi.

‘Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Zam Raporu’nda ise şu değerlendirmelere yer verildi:

"HAYAT PAHALILIĞI EN YAKICI SORUN"

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen Temmuz 2018’den bu yana, hane halkının temel yaşam gereksinimleri için harcaması gereken meblağlar katbekat arttı. Buna karşılık çalışanların ücretlerine aynı oranda zam yapılmadı. Hayat pahalılığı en yakıcı sorun haline geldi. Temel gıdayı vuran enflasyon, ulaşımdan eğitime, sağlıktan kültür-sanata her alanda etkisini günden güne daha sert şekilde hissettirmeye devam ediyor.

"ÖDENMEYEN FATURALAR ESNAFA KEPENK İNDİRDİ"

Tek adam rejiminde ödenemez hale gelen faturalar, yaşamları tehdit eder hale geldi. Artan elektrik ve doğal gaz giderlerinden kurtulmak için soba yakmak zorunda kalıp zehirlenen sayısız yurttaş olurken kimileri de donarak hayatını kaybetti. 2018 Temmuz’dan bu yana elektrik yüzde 237, doğal gaz yüzde 133 zamlandı. Yurttaş fırını çalıştıramaz, kombiye dokunamaz oldu; yetmedi lambayı söndürdü, karanlıkta kaldı. Ödenemeyen faturalar, esnafa kepenk indirtti, iflaslara neden oldu, evine her geçen gün yeni borçtan başka bir şey götüremediği için intihara sürükledi.

"EKMEĞİN FİYATI YÜZDE 159 ARTTI"

Türkiye için değil tek adam için veri ürettiğinden güvenilirliğini kaybeden TÜİK verileri esas alındığında bile, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesinden bugüne ekmeğin fiyatı yüzde 159 arttı. Benzer şekilde süt yüzde 153, ayçiçeği yağı yüzde 198, yumurta yüzde 180 zamlandı. Açlık sınırı, bir gelir seviyesi göstergesinden çok daha fazlası haline geldi. Açlık sınırının altında kalan asgari ücret, temel ücret haline geldi. Hal böyle iken gelişim için en önemli çağında olan bebekler, şekerli su ve lapa ile beslenmek zorunda bırakıldı. Evlerde tencere kaynamadı, pazara giden eli boş döndü, halk marketlerin ve pazarların gıda artıklarını toplayarak karnını doyurmak ve açlıkla mücadele etmek zorunda bırakıldı. Nitelikli, yeterli ve dengeli beslenemeyen bu nesillerden oluşan bir toplumun ileride çok daha büyük halk sağlığı krizleri ile mücadele etmek zorunda kalacağı bugünden bellidir. Zam politikalarından had safhada etkilenen gıda ürünlerinin eşit ve adil bir düzende halka ulaşmasını sağlamak ve halkın nitelikli, dengeli ve yeterli beslenmesini garanti altına almak için bugünden politikalar geliştirilmesi elzemdir.

"ARACI OLANLARA BİLE, KONTAĞI ÇEVİRMEK LÜKS OLDU"

Kendisinden başka kimse düşünmesin ve konuşmasın isteyen tek adam rejimi, öyle görünüyor ki sadece düşünmeyen ve ifade etmeyen bir toplum değil aynı zamanda hareket dahi etmeyen bir teba yaratmak istiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilen 2018 Temmuz’dan bu yana otomobile yüzde 419, köprü geçiş ücretlerine yüzde 317, LPG’ye yüzde 192, motorine yüzde 170, benzine ise yüzde 143 zam geldi. Aracı olanlara bile kontağı çevirmek lüks oldu. Akaryakıta gelen zam, uçak ve otobüs bileti ücretlerini de vurdu. Uçak bileti ücreti yüzde 291, şehirlerarası otobüs bileti ücreti ise yüzde 224 arttı. Öğrencilerin pandemide memleketine dönebilmesi için bilet kampanyaları başlatıldı, zamlar nedeniyle artık aracını çalıştıramayanlar satmak zorunda kalacakları güne kadar üstüne battaniye örttü. Rantçı politikalar ve mega proje arzularıyla hayata geçirilen, yetmiyormuş gibi geçiş garantisi verilip halkın vergileriyle ödenen yol ve köprülere çok pahalı denildiğinde ise ‘kimse kullanmak zorunda değil, parası olan kullansın’ denildi.”