Haber: Fatoş Erdoğan

HDP Danışma Kurulu toplantısı HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar açılış konuşması ile başladı.

Sancar'ın konuşmasından satır başları şöyle:

"Depremin yıkımın bize düzenin değişmesi gerektiğini gösterdi. Yaptığımız görüşmeler istişareler sonucunda aday çıkarmama kararı aldık.

"AYM'nin sözlü savunma ile ilgili verdiği kararı değerlendiren "AYM, bir ay daha bekleyemeyeceğini belirterek talebimiz redetti. Seçime HDP olarak görmemiz bir risk barındıyor, bu riski alamazdık ve Yeşil Sol olarak seçime girme kararı aldık.

"Toplumda bu düzenin değişmesi gerektiğine dair ciddi bir talep ve bu talebin ve ihtiyacın farkındayız. Tüm demokrasi güçlerini bu süreçte buluşturmanın ne kadar önemli olduğunun hepimiz  farkındayız. Bizler Emek ve Özgürlük İtffifakı, HDP ve Yeşil Sol Parti olarak üzerimize düşen görevi yapacağız. Değişimin adresi biziz."

Mithat Sancar'ın konuşmasının tamamı şöyle:

Tarih yazma değil tarih yapma mücadelelerinin çok kızıştığı zamanın hızlandığı bir günde biraraya gelmiş bulunuyoruz. Bu toplantı bizler için çok değerli. Çünkü bundan sonraki yol haritamızı belirlemek için yapacağımız istişareler bizim açımızdan çok değerli olacaktır.

Depremin yarattığı yıkım aynı zamanda düzeni değiştirme sorumluluğumuzu artırdı Önemli kararları çeşitli istişarelerle dün açıkladık. Depremden sonra aldığımız bir karar vardı. Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarma politikamızı yeniden gözden geçireceğimizi ilan etmiştik. Ondan önce aday çıkarma çalışmalarımız son aşamaya gelmişti ama depremde sadece yerin altı yarılmadı aynı zamanda yerin üstündeki düzen de bütün ağırlığı ile halkın üzerine çöktü. Bu düzenin tüm çürümüşlüğü, yozlaşmışlığı ve zalimliği halka çok ağır kayıplar yaşattı. Can kayıplarımız çok büyük, sayıyı bile bilmiyoruz 50 bin civarında olduğu resmi rakamlarla söyleniyor ama bunu çok daha fazla olduğunu o yıkımı gören herkes biliyoruz.

Acımız büyük. Üzüntümüz derin. Kaybettiğimiz bütün insanlarımıza bir kez daha rahmet diliyoruz. Kalanlara başsağlığı yaralılara da acil şifa dileklerimizi sunuyoruz. Depremin yıkımı aynı zamanda bu düzenin değiştirilmesi sorumluluğunun da ne kadar ağır ve ciddi olduğunu bizlere gösterdi. Yaptığımız tartışmalar kurullarımızda yürüttüğümüz görüşmeler ve çeşitli çevrelerle gerçekleştirdiğimiz istişareler sonucunda ittifak güçlerimizle birlikte Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday çıkarmama kararına vardık. Parlamento seçimleri için mücadelemizi güçlendirerek yürüyeceğiz

Bu kararımızı dün Ankara’da basın toplantısı ile kamuoyuna duyurduk. Bundan sonra bizler parlamento seçimleri için mücadelemizi ve yolumuzu daha da ayrıntılandırarak daha da güçlendirerek yürüyeceğiz. Bu yol haritamızı bugün sizlerle görüşmeler netleştirecektir.

Tarih hızlandı, sorumluluklar çok ağırlaştı ciddileşti. Bizler bu tarihi dönemeçte demokratik sorumluluk bilinciyle hareket etme konusunda kararlı olduğumuzu hep söyledik. Bu sorumluluğunun sonuçlarının da ne kadar önemli olduğunun bilincindeyiz. Yine dün bir gelişme daha yaşandı. AYM bizim sözlü savunma tarihinin ertelenmesine ilişkin talebimizi reddetti.

24 aydır devam eden bir davada AYM bir ay daha bekleyemeyeceğine karar vermiş oldu. Bu kararın ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. Seçimlere gidilirken bu davanın

Demokles'in kılıcı olarak tepemizde sallandırılması kararının devamı olarak değerlendiriyoruz.

Demokratik dönüşüm umudunu iktidarın insafına terk etme hakkına sahip değil. Bu karar verildikten sonra artık top AYM’de. Daha doğrusu iktidarda. Yani bundan sonra davanın kaderi iktidarın insafına terk edilmiş dudumda. Bizler de bu ülkenin geleceğini demokratik dönüşüm umudunu iktidarın insafına terk etme hakkına sahip olmadığımızın bilincindeyiz. Olmamamız gerektiği konusunda da geniş kesimlerin bir Seçimlere Yeşil Sol Parti çatısı altında girme kararını verdik.

Geniş kesimlerin bir fikir birliği var. Bu nedenle seçimlerde HDP olarak girmenin ciddi riskler taşıdığı sonucuna vardık ve seçimlere Yeşil Sol Parti çatısı altında girme kararını verdik. Seçimler bizim için gelecek dönemi sadece bu dönemi sona erdirmek için geleceği dönemi kurma açısından tarihi bir öneme sahiptir. Karşımızda organize bir kötülük düzeni vardır bu kötülük düzeni her türlü zorbalığı kendine hak sayıyor. Bu konuda sınır tanımıyor yalan aygıtlarıyla sürekli kamuoyunu yanıltma ve nifaklar sokarak demokrasi güçlerini ayrıştırma operasyonu yapıyor bizler bunun farkındayız. Bu kötülük düzeni demokrasiyi çökertmiştir, hukuku yok etmiştir , talanı ekonomik düzen haline getirmiştir sömürüyü hayatın her alanına yaygınlaştırmıştır. Biz bu kötülük düzenine son verme kararlığındayız. Bunu yapabilecek gücümüz olduğunun da farkındayız. Toplumun büyük çoğunluğunun da bu kötülük düzenini bitmesi yönünde güçlü bir isteğe ve iradeye sahip olduğunu düşünüyoruz. İnancımız bu konuda gerçekten çeşitli verilere dayanıyor. Sadece verilere değil günlük hayatta karşılaştığımız bütün gerçekler toplumdaki asıl güçlü talebin büyük çoğunluğun arzusunun demokratik dönüşüm ve değişim olduğunu bizlere gösteriyor.

Bizler demokrasi güçlerinin ortak mücadelesi sorumluluğuyla hareket ediyoruz. Evet, bu dönüşümü gerçekleştirmek için de sorumlulukla hareket etme ve bütün demokrasi güçlerini bir araya getirmek önemli bir ihtiyaç olarak kendini gösteriyor. Bütün demokrasi güçlerini aynı çizgide buluşturmanın bu süreçte ne kadar önemli olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yok. Seçime giderken de seçimden sonra yeni bir yaşamı ve yeni düzene giden yolu inşa ederken de öyledir. Bizler HDP Yeşil Sol Parti ve Emek ve Özgürlük İttifakı olarak bu sorumlulukla hareket edeceğiz Demokratik dönüşümün özgür geleceğin ve büyük barışın inşasının güvencesi olacak üzerimize düşen bütün görevleri bir araya getirmeye kararlıyız.

Değişimin adresi ve güvencesi bizleriz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçları hiç şüphesiz önemlidir. Bu iktidarı gönderecek güç bu toplumun çoğunluğunda vardır. Bu iktidar mutlaka gitmelidir, bu iktidarı gönderecek güç bu toplumun çoğunluğunda vardır. Ama yeni başlangıcı demokrasi adalet özgürlük ve barış üzerine inşa etme sorumluluğu da bizlerdedir. Bizler bu görevi hem bugüne hem de geleceğe karşı tarihi bir sorumluluk olarak görüyor ve değerlendiriyoruz. Sizlerle birlikte bugün yapacağımız tartışmalar bize bu yolda çok önemli katkılar sağlayacaktır. Kararımız açık tutumumuz nettir. Bu iktidarı göndereceğiz bu düzeni değiştireceğiz. Geleceğin de yeni başlangıç ve yaşamı da kurma konusunda güvence olma rolümüzü sonuna kadar yerine getirmek için her türlü çalışmayı sonuna kadar sürdüreceğiz. Çağrımız açıktır. Bütün demokrasi güçlerini iktidarın her türlü kötücül oyununa bütün yalanlarına toplumu kaosa sürükleme planlarına karşı birleşme zorundadır. Demokrasi güçlerinin birliği en geniş mücadele ortaklığı en güçlü irade birliği bu seçimleri de başarıyla atlatmamızı sağlayacaktır. Biz diyoruz ki birlikte başaracağız hep birlikte kazanacağız.

Bundan başka çaremiz yoktur. Buna gücümüz yeter. Buna imkânlarımız var bu konuda toplumun büyük çoğunluğunun da desteği var. Yolumuz açık olsun iyi bir toplantı olmasını diliyorum.

HDP DANIŞMA KURULU ÜYELERİ:

 Ahmet Telli, Ahmet Türk, Akın Birdal, Ali Alfatlı, Ali Bayramoğlu, Ayşe Erzen, Ayşegül Devecioğlu, Bülent Küçük, Celil Kaya, Cihan Sincar, Erdoğan Aydın, Fatma Gök, Ferda Koç, Gençay Gürsoy, Halil Aksoy, Hamit Geylani, Hasan Cemal, Kenan Kalyon, Kerem Fırtına, Levent Köker, Mahmut Demirel, Mehmet Altan, Meral Camcı, Mustafa Kemal Coşkun, Muzaffer Kaya, Naci Kutlay, Nizamettin Toğuç, Nurettin Sönmez, Nurten Ertuğrul, Onur Hamzaoğlu, Özgür Müftüoğlu, Rıza Türmen, Several Ballıkaya, Sevilay Çelenk, Seyfi Öngider, Sırrı Sakık, Sırrı Süreyya Önder, Süreyya Karacabey, Şebnem Oğuz, Tarık Ziya Ekinci, Veli Büyükşahin, Yavuz Önen, Zerrin Şahin Kurtoğlu