T24'ten Can Öztürk'ün haberine göre, “Halkların Demokratik Kongresi (HDK)" operasyonlarla tutuklanan, "Örgüt üyeliği" ile suçlanan işletmeci Ahmet Saymadi'nin davasının ilk duruşması bugün görüldü. İddianame hakkında savunmasını yapan Saymadi, "HDK, yasalar ve evrensel demokratik haklar çerçevesinde hareket eden siyasal ve toplumsal bir örgütlenmedir. Ben de hakkında yasadışı olduğuna dair herhangi bir kararın olmadığı bu örgütlenme içerisinde tamamen şeffaf ve açık, demokratik, siyasi çalışmalara katıldım" ifadelerini kullandı. Saymadi'nin avukatı Tora Pekin savunmasında, "Müvekkilin kendisi HDK kapsamındaki faaliyetlerini siyasi bir faaliyet olarak kabul etti. HDK’nin terör örgütü olduğuna ilişkin iddialar temelsiz" diye konuştu.

Saymadi’nin savunmasının ardından savcılık mütalaasında tutukluluğun devam etmesini ve Saymadi'nin cezalandırılmasını istedi. Mahkeme, Saymadi'nin "kaçma şüphesi olduğu ve adli kontrolün yetersiz olacağı" gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verdi, bir sonraki duruşma 4 Temmuz'a ertelendi.

Saymadi'nin "Çerkes Yas Günü" sözlerine mahkeme başkanı izin vermedi

Savunmasına "Çerkes Yas Günü" sözleri ile başlayan Saymadi, "Savunmama başlamadan önce 21 Mayıs 1864 tarihinde gerçekleşen Çerkes sürgününde yaşamını yitirenleri saygıyla anıyorum. Sürgün mağdurlarının bizim kuşaklardaki temsilcilerine acılarını paylaşıyorum" ifadelerini kullandı. Saymadi'nin sözünü kesen mahkeme başkanı Saymadi'nin iddianameye karşı savunmaya başlamaması durumunda müdahale edeceğini söyledi.

"HDK, faaliyetlerini yasal, demokratik çerçevelerde yürüten bir örgütlenmedir"

Savunmasına devam eden saymadi HDK hakkında şu ifadeleri kullandı:

"HDK’nin bileşenlerinin ve kurduğu tüm partinin milletvekilleri ve belediye başkanları HDK’nin doğal delegesidir. HDK’nin şu andaki eş sözcülerinden birisi olan Meral Danış Beştaş halen DEM Parti milletvekilidir. Diğer eş sözcüsü Ali Kenanoğlu ise geçtiğimiz dönem HDP milletvekilliği yapmıştır. Yani HDK, mahalle meclislerinden Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne dek geniş bir toplumsal temsiliyete sahip olan, faaliyetlerini yasal, demokratik çerçevelerde yürüten bir örgütlenmedir."

"'Ben Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıyım' diyen cumhurbaşkanı da yasadışı ilan edilebilir"

"İddianame benzerlikler, muğlaklıklar, tahmin edilen bağlar, ön kabuller, varsayımlar üzerinden ilerlemektedir. Çoğu yerinde kopukluk bulunmaktadır. Örneğin iddianamede 'HDK’de de KCK’deki gibi eş başkanlık sistemi vardır.' denilmektedir. Bu mantıkla eş başkanlık biçimini savunan her siyasi yapı yasadışı ilan edilebilir. Hatta 'Ben Büyük Ortadoğu Projesinin eş başkanıyım' diyen cumhurbaşkanı da yasadışı ilan edilebilir. Gerçekte ise kadınların yönetimde eşit şekilde temsil edilmesini amaçlayan bir yöntem olan eş başkanlık sistemi KCK'nin icadı da değildir tekelinde de değildir. Eş başkanlık ilk kez Avrupa Yeşiller Partisi tarafından kullanılmıştır ve hâlen Dünya'nın pek çok ülkesinde resmî düzeyde kullanılmaktadır. Sonuç olarak toplumsal cinsiyet eşitliğine değer ve önem vermekle örgüt üyeliği arasında bağlantı yoktur."

"AKP, MHP ve diğer partiler delege sayısını nasıl belirliyorsa HDK de öyle belirlemiştir"

"İddianamede 'HDK genel kurul delege sayısı, TBMM’nin milletvekili sayısının bir buçuk katı olarak belirlenmiştir. Böylelikle TBMM’ye paralel bir meclis kurulmaya çalışılmaktadır.' denilmektedir. Türkiye’deki tüm siyasi partilerin kendi hedeflerine ve ihtiyaçlarına göre bir tüzüğü, ve tüzükçe belirlenen Genel Kurul delege sayısı vardır. HDK de kendisine Yüksek Seçim Kurulu’nun seçim bölgelerinin nüfusuna oranlayarak belirlediği Milletvekili sayısını referans almıştır. Yani TBMM’nin milletvekili sayısını değil ilgili birimin nüfusa oranlı milletvekili sayısını esas almıştır. Bu HDK’nin tüzüğünde 'Yerel meclisler ve birimler tarafından seçilecek delege sayısı, ilgili ilin milletvekili sayısının 1.5 katı olarak belirlenir.” şeklinde belirtilmektedir. Bu usul  TBMM’ye paralel meclis kurmayı değil, demokratik ve kapsayıcı bir yapı oluşturma amacıyla toplumsal temsiliyeti esas alarak, kadın ve gençlik kotalarıyla çeşitliliği sağlamayı hedeflemektedir. Belirtmek isterim ki diğer partilerin tüzüklerine bakarsanız orada da TBMM milletvekili sayısının referans alındığını görürsünüz. örneğin AKP tüzüğünün 68. maddesine göre delege sayısı “TBMM üye tam sayısının iki katından fazla olamaz.' MHP tüzüğünün 24. maddesinde ise delege sayısı için doğrudan Meclis'teki millevekili sayısı olan 600'ün baz alındığı bir hesaplama bulunmaktadır. Bu siyasi partilere TBMM’ye paralel yapı kurma suçlaması yöneltilmiyorsa HDK'ye de böyle bir suçlama yöneltilemez.  AKP, MHP ve diğer partiler delege sayısını nasıl belirliyorsa HDK de öyle belirlemiştir, konu bu kadar basittir. Paralel meclis iddiası da ayrıca temelsiz bir iddiadır."

"Suç oluşturan hiçbir söz veya eylemim yoktur"

"Suç oluşturan hiçbir söz veya eylemim yoktur. Ayrıntılı biçimde ifade ettiğim üzere HDK, yasalar ve evrensel demokratik haklar çerçevesinde hareket eden siyasal ve toplumsal bir örgütlenmedir. Ben de hakkında yasadışı olduğuna dair herhangi bir kararın olmadığı bu örgütlenme içerisinde, yasal ve anayasal haklarım çerçevesinde düşünce, ifade ve örgütlenme hakkı kapsamında gerçekleşen, tamamen şeffaf ve açık, demokratik, siyasi çalışmalara katıldım."

"HDK’nin terör örgütü olduğuna ilişkin iddialar temelsiz"

Saymadi'nin avukatlarından Tora Pekin, savunmasında şöyle konuştu:

"İddianamenin iddia ettiği üzere müvekkilin eylemleri ile örgüt üyeliği arasından herhangi bir bağı yoktur.

İçeriğine baktığınızda 10-20 sayfalık tweet fotoğrafları, polislerin sayfalarca süren soruları ve hukuka aykırı dinleme tapelerini ayırdığınızda da suçlama hiçbir şekilde değişmiyor. Müvekkilin kendisi HDK kapsamındaki faaliyetlerini siyasi bir faaliyet olarak kabul etti. HDK’nin terör örgütü olduğuna ilişkin iddialar temelsiz.

Sırrı Süreyya Önder'in “Hapishaneler de memlekettendir” diye bir sözü vardı. Önder bu sözü ceza evine girdiği zaman ifade etmişti. Kendisi aort damarının yırtılması sonucu hayatını kaybetti. Cezaevlerinin insanlar üzerinde etkisi çok ağır oluyor. Bunlar göz önünde bulundurulduğunda müvekkilin tahliye edilmesini talep ediyoruz"

Savcı, Saymadi'nin cezalandırılmasını talep etti; bir sonraki duruşma 4 Temmuz'a ertelendi

Saymadi'nin savunmasının ardından mütalaasını açıklayan savcı, Saymadi'nin tutukluluğunun devam etmesi ve cezalandırılmasını talep etti. Verilen 10 dakikalık aranın ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Saymadi'nin tutukluluğunun devamına karar verdi ve bir sonraki duruşmayı 4 Temmuz'a erteledi.