Avukat Figen Albuga Çalıkuşu; Hatay Valisi Rahmi Doğan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdür Yardımcısı Abdullah Çiloğulları ve İl Müdürü Nizamettin Ülker hakkında “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

Avukat Figen Albuga Çalıkuşu, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Hatay İl Müdür Yardımcısı Abdullah Çiloğulları, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Hatay İl Müdürü Nizamettin Ülker ve Hatay Valisi Rahmi Doğan hakkında Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na, “Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme” iddiasıyla suç duyurusunda bulundu.

“BİNLERCE ISLAK İMZALI EVRAK VE KLASÖRLER YIKIM MALZEMELERİ İLE BİRLİKTE YOK EDİLMİŞTİR”

Albuga Çalıkuşu’nun suç duyurusunda şunlar belirtildi:

“11 Şubat 2023 Cumartesi günü duyarlı meslektaşlarımın Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı Hatay İl Müdürlüğü  ‘tek katlı ve hasarsız vaziyetteki’ binasının yıkılmak istendiğini, bu yıkımı durdurmaya çalıştıklarına dair görüntü ve açıklamalarını paylaşmaları üzerine durumdan haberdar olunmuştur. Ancak tüm çaba ve girişimlere karşın yıkım gerçekleşmiştir. Medyanın canlı çektiği görüntülerde yer aldığı üzere binlerce ıslak imzalı evrak ve klasörler yıkım malzemeleri ile birlikte yok edilmiştir.

“YIKIM KARARINDA İMZALARI BULUNANLAR;  İL MÜDÜR YARDIMCISI ABDULLAH ÇİLOĞULLARI, İL MÜDÜRÜ NİZAMETTİN ÜLKER VE ‘OLUR’  ONAYI İLE HATAY VALİSİ RAHMİ DOĞAN'DIR”

Yıkım kararında imzaları bulunanlar;  İl Müdür yardımcısı Abdullah Çiloğulları, İl Müdürü Nizamettin Ülker ve ‘olur’  onayı ile Hatay Valisi Rahmi Doğan'dır. Sonuçta bu yıkım kararı yerine getirilmiş, konunun kamuoyunda tepkiye neden olması üzere Çevre Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığı bir açıklamada bulunmuştur.

Bakanlık açıklamasından dahi yıkım kararı verilen ve ıslak imzalı evrakların bulunduğu binada bir hasar olmadığı anlaşılmaktadır. Yıkma gerekçesi olarak yandaki binaya ait yangın merdiveninin ek bina üzerine çökme riskinden söz edilmekte devamında ise evrakların dijital ortamda bulunduğunu kaldı ki evrakların arşive taşınacağı açıklaması bulunmaktadır. Yıkım için aciliyeti bulunmayan bina yıkılmış evraklar da arşive taşınmamıştır.

“HATAY'IMIZIN KENT HAFIZASININ YOK EDİLDİĞİNİ GÖRDÜK”

Dijital ortamda evrakların bulunuyor olması yeterli bir garanti değildir. Dijital ortama uzman kişiler ile her türlü müdahalenin imkân dâhilinde olduğu bilinen bir gerçektir. Neticede bu yıkım kararı ile taş taş üzerine kalmamış Hatay'ımızın kent hafızasının yok edildiğini gördük.

“TÜM BELGELERİN DİJİTAL ORTAMA KAYIT EDİLMEDİĞİ DE BİLİNMEKTEDİR”

En kötüsü böylesi bir yıkım ve büyük acı varken delillerin yok edilmesi yönünden ısrarlı bir kasıt ve direncin olduğunu da gördük. Bu belgeler dijital ortamda vardır yoktur bu ayrı bir konu ama fiziken mevcut olan kayıtların korunmaması yolundaki irade ve kasıt asıl meseledir. Kaldı ki tüm belgelerin dijital ortama kayıt edilmediği de bilinmektedir.

Dijital ortamda bu belgeler bulunsa dahi yok edilen belgelerin ıslak imzalı kayıtların her biri resmi belgedir ve her biri delil özelliğine sahiptir. Soruşturma başlatılmış olsun veya olmasın işlenmiş bir suç ile ilgili maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacıyla ‘suç delilini yok etme’, ‘gizleme’ veya ‘değiştirme’ fiilleriyle ‘delilleri karartma suçu’ işlenmiştir. Acil müdahale edilmesi gereken yüzlerce enkaz varken, içinde insan olmayan tek katlı binanın alelacele resmi belgeler taşınmadan yıkılmasının başka hiç bir geçerli izahı yoktur.

Bu ülke çok acılar gördü ama göz göre gelen böylesi bir felaket ile insanların bu kadar yalnız bırakıldığını görmedi.  Devlet olarak yaraları sarma, vatandaşına karşı mahcubiyet duyup tüm gücü ve varlığı ile telafi etme zamanlarında, Hatay'a ait tüm binaların imar hafızası olan ıslak imzalı tüm resmi belgelerin yok edilmesi ciddi bir suçtur. Bu suçun üzerine de ciddiyetle gidilmesi gerekir ki hem suç işleyenler cezalandırılsın hem de işleyecek olanlar için caydırıcı olsun. Bu nedenle ismi yazılı şüpheliler ile birlikte başkaca dahli olanlar var ise tümü hakkında soruşturma başlatılmasına ve atılı suçlardan dava açılmasına, dijital ortamda olduğu söylenen tüm kayıtların imajları ile birlikte korunacak şekilde tedbirli olarak emanete alınması yolunda işlem yapılmasına karar verilmesini dilerim.”