Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ziyaret ettiği Hüseyin Gazi Cemevi'nin dernek başkan yardımcısı Mahmut Aslan, bu işin sorumlularının dara çekilmesini konuştuklarını söyledi.

Sputnik'te yer alan habere göre Aslan; şunları anlattı:

"Arkadaşlarımız Cemevi’ni ziyaret öncesi eski haline tekrar getiriyorlar. Ev sahibi gibi geldiler. Biz içeri giremedik. Derneği başkan, Müteveli heyeti başkanı içeri giremedi. Ben de başkan yardımcıyım ben de giremedim. Bize 4 kişi belirledik onun dışında kimse gelemez dediler. İçeriye almamalarının nedeni güvenlik önlemiymiş. İçeriye girebilen 4 kişiden de GBT ve PCR testi almışlar. Eğer ibadethaneye gidiyorsanız oranın kurallarına uymak zorundasınız ama ortada kurala uyan kimse yok. Bizim arkadaşlarımız ezilip büzülüp bunlara alet olmuşlar. Burası bizim yerimiz. Görüntü itibariyle de burayı camiye çevirmişlerdi cemevinin içini. Diyalog kurma gereği duymamışlar. Burası bizim, siz ne derseniz deyin biz böyle yapacağız demişler resmen. Toplantı sırasında Aleviler sorunlarını bile dile getirememişler."

Aslan ziyaretle ilgili bir dar meydanı kurmayı düşündüklerini belirterek şu ifadeleri kullandı:

"Alevilerde Cem meydanı aynı zamanda mahkemedir. Osmanlı döneminden itibaren Aleviler kendi yargılarını oluşturmuştur. Bir arkadaşımız ‘dar meclis’ kurun bu işin sorumluları işin özünü sizlere açıklasın ve kalanlar kalsın gidecekler gitsin önerisini getirdi. Bu yapılabilecek bir şey. Bu bir Alevi geleneğidir. Osmanlı mahkemelerine gitmeyen Aleviler kendi sorunlarını dede huzurunda çözmüşlerdir. O nedenle bu öneri iyi bir öneriydi. Dedeye dar cemi istiyoruz deriz ve dar cemi toplanır ve bu konu konuşulur. Dernek ve Vakıf yönetiminin birbirinden ayrışması bizim için de büyük bir sorun. 1 hafta önceye kadar her şeyi beraber karar alırken şimdi gizli saklı planlarla ayrışmak bizim için de iyi bir şey değil. Sonuçta biz birlikten yanayız. Ancak bu şekilde bir yol bulabiliriz."

Aslan ayrıca Cem'de dara durulduktan sonra bir ayrışma olabileceğini de dile getirdi: 

"Vakfın ve derneğin yönetici sayısı 7’şer kişiden toplam 14 kişi. 22 kişilik müteveli heyeti var. Yaklaşık 30 kişilik bir toplantı yapılır. Oylama gibi değil çünkü orada herkes birbirini ikna etmek zorunda ama buradan birileri ayrılmak zorunda kalacak gibi gözüküyor. Ben öyle düşünüyorum çünkü bu yapılan hata basit bir hata değil."