Bianet'e konuşan Kışanak; koğuş arkadaşı Aysel Tuğluk'un sağlığı hakkında şunları anlattı:

"Demans, cezaevi koşullarında hızla ilerleyen bir sağlık sorunu. Çünkü maalesef sadece ilaç tedavisiyle ilerlemesi durdurulabilen ya da tedavi edilebilen bir hastalık değil. Geçmişte tanıdığı, bildiği, ortak anılarının olduğu kişilerle temas halinde olması, sohbet etmesi, yani güçlü bir sosyal destek imkânı, ilaçtan bile kıymetli. F tipi cezaevi ise üç kişi ile sınırlı bir tecrit mekânı. Bu koşullarda, tüm çabalarımıza rağmen Aysel arkadaşımıza gerekli ve yeterli sosyal iletişim desteği sağlayamıyoruz. Ve sağlığı her geçen gün kötüye gidiyor. Kişisel mahremiyeti nedeniyle birçok konuyu kamuoyu ile paylaşmıyoruz. Bu konuda hem duygusal, hem de etik olarak zorlanıyoruz.

Bu nedenle fazla ayrıntı yazmayacağım. Anlayış göstereceğinizi umuyorum. Ama şunu söyleyebilirim 24 saat gözümüz kulağımız Aysel’in üzerinde. Çünkü ne zaman neyi unutacağını, karıştıracağını ve ne gibi risklerle karışılacağını tahmin etmek güç. Gece uyku düzeni de giderek bozuluyor. Giyinmesi, banyosuna, kişisel bakımına, beslenmesine, ilaçlarına, hijyen koşullarına kadar gündelik yaşamın zorunlu kıldığı her konuda yanındaki arkadaşlar destek oluyor. Hepimiz, buradaki tüm kadın arkadaşlar, büyük bir özveriyle elinden geleni yapıyor. Cezaevi koşullarının yarattığı zorlukları aşmaya çalışıyoruz. Ama Aysel’in daha fazla gecikmeden, özgürlük koşullarında ciddi bir tedavi ve bakım imkanına kavuşması gerekir.

Davanın gidişatı hakkında değerlendirme yapması mümkün değil. Davalar, getirilen evraklar, duruşmalar vs. Aysel için kaygı ve endişe kaynağı olmak dışında hiçbir anlam ifade etmiyor. Tebliğ edilen evrakları okuyup anlaması imkânsız. Kendisine gelen mektupları bile okuyamıyor. Henüz okumayı unutmuş değil, zorlanarak da olsa okuyor ancak, cümlenin başını sonunu bir araya getirip anlamını ortaya çıkaramıyor. Mahkeme sürekli evrak gönderiyor, cezaevi görevlileri bu belgeleri tebliğ ediyor ama Aysel artık imzasını unutmuş, sadece kalemle bir şeyler karalıyor, onlar da “tebliğ ettik” diye gidiyorlar. Yanındaki arkadaşlar, evraklara bakıp basit bir iki cümle ile durumu anlatıyor, ancak bir süre sonra Aysel bu anlatılanı da unutuyor. Zaten bizler de Aysel arkadaşımızın sağlığını düşünerek, olumsuz şeyleri anlatmamaya özen gösteriyoruz."

Nazan Özcan imzalı haberin tamamına buradan ulaşabilirsiniz.