Haber: Hülya Kılınç

Manisa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma ve Çevre Derneği Başkanı Ali Suat Ertosun, 22 Mart Dünya Su Günü  dolayısıyla yaptığı açıklamada, su ile ilgili Türkiye ve Manisa'yı bekleyen tehlikeleri anlatarak yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. 


 Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 1993 yılında 22 Mart tarihini, 'Dünya Su günü' olarak kabul ettiğini  belirten Ertosun “ Bu günün amacı Dünya'da gittikçe büyüyen temiz su sorununa dikkat çekmek, içilebilir su kaynaklarının korunması, çoğaltılması ve sürdürülmesi için somut adımlar atılmasını sağlamaktır. Birleşmiş Milletler, 'Dünya Su Günü' için her yıl temalar  belirlemekte, üç yılda bir 'Dünya Su Kaynaklarını Geliştirme Raporu' yayımlamaktadır. Bu yılın konusu, 'Barış İçin Sudan Faydalanmak' olarak belirlenmiştir. Yapılan araştırmalara göre yaklaşık iki milyar insan, güvenli ve temiz su kaynaklarına erişimde sorun yaşamakta, yaklaşık dört milyar insan yılda en az bir ay ciddi anlamda su kıtlığı çekmektedir.” dedi.  

Gediz Nehri


“EGE VE MARMARA KITLIK KATEGORİSİNDE!”


Su sorununun birçok dünya ülkesinde olduğu gibi ülkemizi de yakından tehdit ettiğini kaydeden Ertosun, Türkiye'nin su zengini olmadığını hatırlatarak şöyle devam etti “ Nüfus yoğunluğunun en fazla olduğu Ege ve Marmara Bölgeleri, kişi başına 500 metreküpün altında su potansiyeline sahip olup, bu rakam kesin kıtlık kategorisine girmektedir. Manisa'nın ihtiyacı olan suyun yüzde 97-98'i yeraltından 2 bin 200 sondaj kuyusu ile yaklaşık 400 metre derinlikten, yüzde 2-3'ü yüzey sularından sağlanmaktadır. Gediz Ovasının can damarı, Gediz Nehri bit(iril)miştir. Azalan yağışlar ve kuraklık su stresini artırmaktadır. Geleceğimiz tehlikededir. Bunun için yağmur sularının biriktirilerek 'Yağmur Hasadı' yöntemiyle kullanılması; kullanılıp deşarj edilen suların tekrar kullanılması; suyun verimli kullanımını teşvik edici olarak fiyatlandırılması; şebekelerdeki kaçak-kayıplar ile hatalı ve yanlış tarımsal sulamanın önlenmesi; açık kanalların iptali ile borularla kapalı sulamaya geçilmesi; yeni barajların yapılması, suyun tek bir damlasının israf edilmemesi, suyun idaresindeki çok başlılığın giderilmesi vb. önlemlerin acilen alınması gerekmektedir. Unutmayalım, sağlıklı su insan hakkıdır. Bu konuda tüm yetkilileri göreve çağırıyoruz.”