CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Gaziantep’te afetzedeleri ziyaret etti. Göçükten sağ kurtulan ve tüm ailesinin enkazdan çıkarılmasını umutla bekleyen üniversite öğrencisi, “Çok yavaş hareket ediyorlar. Tüm ailem orada benim, başka kimsem yok. Keşke ben çıkmasaydım da onlar beni bekleseydi. Bir kişi beklemek belki zordur, ama beşini beklemek çok zor” dedi. Çocuklarından ve torunlarında umutla haber bekleyen bir depremzede ise “Kimse sormuyor, ilgilenmiyor, enkazın altında günden güne ümitlerim bitiyor. Canlıysa da donarak öldü, hiçbiri kalmadı, dört gündür toprağın altındalar. Hiç mi kimse yardım etmez?” diye konuştu.

CHP Kadın Kolları Genel Başkanı Aylin Nazlıaka, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde depremzedeleri dinledi. Bir depremzede kadın çocuklarının ve torunlarının göçük altında kaldığını belirtti, Nazlıaka’ya şunları anlattı:

“KİMSE SORMUYOR, İLGİLENMİYOR, ENKAZIN ALTINDA GÜNDEN GÜNE ÜMİTLERİM BİTİYOR”

“Yavrum kaç gündür göçük altında soran, gören, gelen yok. Perişanız; yiyecek ekmek yok, soba yok ki yakalım. Dört, beş tane torunum, hepsi altında kaldı. Yok mu kimse, yardım eden? Kimse sormuyor, ilgilenmiyor, enkazın altında günden güne ümitlerim bitiyor. Bugün yardım geldi biraz soba kurduk, soğukta arabaların içinde oturuyoruz. Dünya tatlısı bir kızım vardı, yavruları da öyleydi. Herkesten yardım bekliyoruz. Canlıysa da donarak öldü, hiçbiri kalmadı, dört gündü toprağın altındalar. Hiç mi kimse yardım etmez?”

Başka bir depremzede yurttaş da “Var bir CHP, başka kimse yok. Kurtarın, bakmıyorsanız da bakmayın. Öyle devlet olmaz olsun. Donuyoruz, bir şey yok. Eksi derece, soba yok” diye konuştu.

Nazlıaka ise depremzedelere şunları söyledi:

“ONLARIN YAPMADIĞINI BİZ YAPACAĞIZ, ONLARIN EKSİĞİNİ BİZ KAPATACAĞIZ”

“İnşallah bu zor günleri hep birlikte atlatacağız, yaralarımızı biz saracağız. Onların yapmadığını biz yapacağız, onların eksiğini biz kapatacağız. Şu an yetki bizde olmasa da tüm yetkileri biz olabildiğince sizlere neyimiz varsa, hangi, gücümüz varsa onu size kanalize etmeye çalışıyoruz.”

Adıyaman’daki göçükten çıktığını söyleyen üniversite öğrencisi de şöyle konuştu:

“KEŞKE BEN ÇIKMASAYDIM DA ONLAR BENİ BEKLESEYDİ. BEŞİNİ BEKLEMEK ÇOK ZOR”

“Annem, babam, üç tane küçük kardeşim şu an orada. Kardeşim Baran, doktor olacaktı, bu sene sınava girecekti. Berra’m fen lisesinde okuyor. İrfan’ım daha 10 yaşında hepsi akıllıydı annem babam genç daha. İki gün önce annemin doğum günüydü. Gittim, biri duvara vurdu ama hala açmadılar, açmıyorlar. Çok yavaş hareket ediyorlar. Çok soğuk, kardeşim zayıf, dayanabilir mi bilmiyorum. Allah’ım beni de alsın. Tüm ailem orada benim, başka kimsem yok. Ben de göçüğün altından çıktım, Adıyaman’daydım üniversitede çıktım. Keşke ben çıkmasaydım da onlar beni bekleseydi. Bir kişi beklemek belki zordur ama beşini beklemek çok zor.”