İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, gazeteci Tolga Şardan tarafından T24 isimli internet sitesinde "MİT'in Cumhurbaşkanlığına sunduğu 'yargı raporu'nda neler var?" başlıklı yazının içeriğinde "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçunun unsurlarını oluşturacak nitelikte söz ve beyanlar değerlendirilmesi üzerine resen soruşturma başlatıldığı kaydedildi.

İddianamede Şardan'ın ifadesine yer verilerek, haberin kamuoyunun bilgisi dahilinde güncel konu olduğunu, konunun başlangıcının eski İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Uçar'ın kamuoyuna yansıyan dilekçesi olduğunu söylediği belirtildi.

Şardan ifadesinde, gazetecilik mesleğinin temel kurallarından birinin fikri takip olduğunu, kulislerden elde ettiği bilgileri yazısında kaleme aldığını, kulislerde yazdıklarından çok daha fazla bilgiler olduğunu ifade ederek, HSK tarafından görevlendirilen müfettişlerin söz konusu iddialar kapsamında aralarında üst düzey yargı mensupları da olmak üzere birçok kişinin bilgi sahibi konumunda ifadelerini aldıklarını belirtti.

Söz konusu yazısında "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" suçuna aykırı herhangi bir girişimi olmadığını savunan Şardan, yazının yayımlandığı andan ifadesinin alındığı zamana kadar geçen sürede yazının içinde taraf olarak görülen Cumhurbaşkanlığı makamı ve MİT Başkanlığı tarafından herhangi bir yalanlama veya açıklama yapılmadığını öne sürerek suçlamaları kabul etmediğini anlattı.

İddianamede, söz konusu yazıda yer alan raporun olup olmadığının MİT'e sorulduğu ve savcılığa gönderdikleri cevapta "teşkilatları tarafından hazırlanmış bir rapora rastlanılmadığı" yanıtını verdikleri bilgisi yer aldı.

Şardan'ın yazısındaki bazı ifadeler "devletin yargı organlarını aşağılama" suçu kapsamında değerlendirildi

Şüpheli Şardan'ın söz konusu yazı içeriğinde yer alan bazı ifadelerinin "devletin yargı organlarını aşağılama" suçu kapsamında da değerlendirildiği aktarılan iddianamede, bu suçtan da bir soruşturma yürütüldüğü ve aralarında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu gerekçesiyle birleştirildiği kaydedildi.

İddianamede, Şardan'ın yazısında söz konusu raporun düzenlendiğine ilişkin kesin yargı cümlelerinin yer aldığı, şüpheli tarafından bilgileri teyit ederek yayınlandığı iddia edilse de soruşturma dosyasına buna ilişkin delil sunamadığı ve MİT'in cevabında da bu raporun olmadığının açıkça belirtildiğine yer verildi.

Yazıda yer alan "adliyelerde usulsüz ve yasaya aykırı olarak işlemler yapıldığı" iddiasının halkın devlet kurumlarına olan güvenini olumsuz etkileyeceği belirtilen iddianamede, bu ifadelerin kamu barışını bozmaya elverişli olduğu değerlendirildi.

İddianamede, Şardan'ın yazısındaki "devletin yargı organlarında usulsüz ve yasaya aykırı işlemler yapılarak kararlar verildiği" ifadelerinin yargı teşkilatını şüphe altında bıraktığı ve toplumda yargı teşkilatına olan güveni zedeler mahiyette olduğu aktarılarak, şüphelinin "devletin yargı organlarını aşağılama" kastıyla hareket ettiğine işaret edildi.

Şüpheli Şardan'ın "halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma" ve "devletin yargı organlarını alenen aşağılama" suçlarından 1 yıl 6 aydan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianame, incelenmek üzere İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ne gönderildi.