Esenyurt’ta fiziksel saldırı sonucu hayatını kaybeden gazeteci, belgeselci ve aktivist Hakan Tosun cinayetiyle ilgili ailesi ve avukatları Beyoğlu’nda basın toplantısı düzenledi. Avukatlar, saldırının sıradan bir adli vaka olmayıp azmettirme, takip veya gazetecilik faaliyetleriyle bağlantılı olma ihtimali üzerinde durdu.
Tosun, 10 Ekim'de Esenyurt'ta saldırıya uğramış, kaldırıldığı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde yoğun bakımda hayatını kaybetmişti.
"Hakan'ı Tanıyor, Direkt Saldırıyor"
Avukat Onur Cingil, olay anı görüntülerini değerlendirerek cinayetin planlı olabileceğini şu sözlerle açıkladı:
“Motordan inip direkt saldırıyor. Hakan’ı tanıyor, arabadan inen çıkıyor ve tekme atıyor, Hakan’ı tanıyor. Ya önceden takip ya da başka bir olaya bağlamak lazım. Bunun bir öncesi var, öncesi bir konuyu işlemesinden dolayı azmettirme olabilir.”
Cingil, Tosun’un saldırı öncesinde Şişli ve Galata’da görüldüğüne dair iddiaların takip ihtimalini güçlendirdiğini belirtti.
Soruşturmadaki İhmal İddiaları
Avukat Cingil, soruşturmadaki ciddi ihmallere dikkat çekerek, olaydan 19 saat sonra işlem yapıldığını ve şüphelilerin gözaltı kararıyla değil, telefonla aranarak karakola çağrıldığını iddia etti:
-
Geç Tespit: Olay 10 Ekim gecesi yaşanmasına rağmen, kimlik tespiti ve parmak izi alma işleminin 11 Ekim saat 19.00 sularında yapıldığına dair tutanaklar bulunduğu belirtildi.
-
Çantanın Gecikmesi: Hakan Tosun’un çantasının 6 gün sonra olay yerine bakan karakoldan çıkmasının "çok garip" olduğunu ifade etti.
-
Delil Karartma ve Tehdit: Cingil, "Tanıklar tehdit ediliyor olabilir, ki edildiği söyleniyor. Delil karartılıyor olabilir, ki öyle" dedi.
Kardeşi: "Öldürüleceğini Anladı"
Basın toplantısına katılan kardeşi Öznur Tosun, ağabeyinin saldırı öncesinde annesinin evine sadece 3 dakika mesafedeki sokakta yarım saat oturup dinlenmesini şüpheli buldu. Öznur Tosun, "Benim düşüncem, öldürüleceğini anladı. Evin adresini göstermek istememiş olabilir çünkü orada bir anne yaşıyor" yorumunu yaptı.
İstanbul Barosu Başkanı Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, baro olarak bu davanın takipçisi olacaklarını ve ne gerekiyorsa yapacaklarını söyledi.