Galatasaray Futbol Kulübü’nün Florya Metin Oktay Tesisleri'nde 2021 yılında ünlü bir marka tarafından sponsorluk bedeli karşılığında futbolculara ve teknik ekibe verilen orijinal yeni sezon ürünlerin çalınmasıyla ilgili davanın görülmesine başlandı.

Bakırköy 44. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuksuz sanıklar Ahmet Kör, Turgut Uygun, Sedat Peker, Buğra Fatih Ünsal, Gürsel Polat, Yılmaz Yanık hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.

‘GİYMEM İÇİN VERİLEN TAKIMLARDAN BİRİNİ ÜCRETSİZ OLARAK VERDİM’

Sanık Gürsel Polat savunmasında, “Ben müşteki kurumun alt yapısında malzeme sorumlusu olarak çalışırım. Bize her yılın başında müşteki kurumun ambleminin olduğu ve yasal olarak verilmesi gereken formalar dağıtılır. Bu formalar sezon bittikten sonra bizde kalır. Yılmaz bana çocuğunun Galatasaraylı olduğunu takıma ait ürün verip veremeyeceğimi sordu. Bende bana sezon içerisinde giymem için verilen takımlardan birini ücretsiz olarak verdim. Kesinlikle takım için verilen ürünlerden almadım. Depodan sorumlu iki müdür vardır. Müdürlerin haberi olmadan ürün çıkartmak mümkün değildir. Depoda her gün Hüseyin Genç tarafından sayım yapılır ve sayım sonuçları bildirilir. Depoda kamera sistemleri de mevcuttur. Sosyal medyada hesabından bana Buğra Fatih Ünsal yazmıştı. Benden koleksiyoncu olması sebebiyle ürün istedi. Ben ürün çıkaramayacağımı ancak bize kullanmamız için verilen ve sezon sonunda bize kaldığı için verebileceğimi söyledim. Para karşılığında herhangi bir satış yapmadım. Bir iki kez Buğra Fatih Ünsal’a ürün göndermişliğim var. Bunun karşılığında ben para istememe rağmen bana para gönderdi. Hırsızlık suçunu işlemedim” dedi.

‘ÜRÜNLERİN PİYASADA OLUP OLMADIĞINI BİLMİYORUM’

Sanık Ahmet Kör savunmasında, “Ben bu kurumda son 6 yıldır idari işler uzmanı görevi yaptım. Toplamda 13 yıldır müşteki kurumda çalıştım. Her yıl sezon başında tüm personellere bazı malzemeler verilir. Sezon sonunda da bu ürünler bize kalır. Kızımın ikinci el eşya satılan bir uygulamada hesabı vardı. 13 yıllık sürede bende birçok ürün kalmıştır. Kızımda bu uygulamadan bazı ürünleri satışa çıkarmış. Ben kesinlikle hırsızlık suçunu işlemedim. Bize verilen ürünlerin piyasada olup olmadığını, satışa sunulup sunulmadığını bilmiyorum. Bize bu ürünler verilirken özel üretim olduğu da söylenmedi. Ben hırsızlık yapıldığına ilişkin bir duyum almadım. Olay nedeniyle işten çıkışım yapıldı. Benim depoya girme yetkim yoktur” şeklinde konuştu.

‘BÖYLE BİR SUÇ İŞLEYECEK SOSYAL STATÜM YOKTUR’

Sanık Buğra Fatih Ünsal savunmasında, “Ben koleksiyoncuyum. Birçok dalda koleksiyon ürünlerim vardır. Bunlardan biri de Galatasaray ürünleridir. Bugüne kadar birçok Galatasaray ürünü topladım. Ben bu olayı kolluk tarafından iş yerime gelindiğinde öğrendim. Benim evimin bir odası tamamen Galatasaray ürünlerine aittir. Kolluk kuvvetleriyle evime gittik. Evimde arama yaptılar. Ürünleri gösterdiğimde kolluk kuvvetleri ürünleri bulduk diyerek evin dışında bulunan 6 koliye benim bütün ürünlerimi doldurdular. Savcıya da bu ürünleri sanki kolilenmiş bir şekilde hazır vaziyette bulunmuş şeklinde lanse ettiler. Ben zabıt kâtibiyim. Böyle bir suç işleyecek sosyal statüm yoktur” dedi. Mahkeme sanıkların adli kontrol tedbirlerini kaldırarak, duruşmayı tanıkların dinlenmesi için erteledi.

Öte yandan, Cumhuriyet savcısı iddianamede 6 sanık için ayrı ayrı ‘zincirleme şekilde bina ve eklentiler içerisinde muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık’ suçundan 6 yıl 3 aydan 17 yıl 6 aya kadar hapsini talep etmişti.