Fotoğraf: Christian Ender/Getty Images

Çeviri: Büşra Ağaç

11 Kasım 2019’da, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonuyla “Geleceğe Nefes” adı altında gerçekleştirilen kampanyada dikilen 11 milyon fidanın yüzde 90’ı kurumuş.  Vox'ta yer alan habere göre fidan dikme kampanyaları, ağaçlandırma ve iklim krizi açısından faydalı sonuçlar vermiyor. Hatta yapılan bazı araştırmalara göre, toplu fidan dikimleri ormansızlaşmaya dahi yol açabiliyor.

2019’DA DİKİLEN FİDANLARIN YÜZDE 90’I ÖLMÜŞ

11 Kasım 2019’da, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın koordinasyonuyla “Geleceğe Nefes” adı altında gerçekleştirilen kampanyada 11 milyon fidan dikilmişti. Çorum’da bir saate 305.150 fidan dikilmesi ile, ‘1 saatte en fazla fidan dikme’ dünya rekoru kırılmıştı.

Cumhuriyet Gazetesi’nde yer alan habere göre, Tarım Orman-İş Sendikası Başkanı Şükrü Durmuş, bu kampanyadan iki ay sonra, dikilen fidanların yüzde 90’ının kuruduğunu söyledi. Durmuş, bunun bir cinayet olduğunu ifade ederek şunları kaydetti: “Bu çalışmaya yönelik, ormancılık bilim insanları ve bizler, koşulların uygun olmadığını bildirmiştik. Mevsim itibarıyla yeteri kadar yağışın olmadığı dönemde, sırf Guinness Rekorlar Kitabı’na girmek adına böyle bir kampanyanın yürütülmesinin yanlış olduğunu söylemiştik. Ayrıca dikilen fidanların usulüne uygun ve ehil insanlar tarafından dikilmediği de ortadaydı. Keşke o dönemki iddialarımızda biz yanılmış olsaydık. Birkaç alanda yaptığımız araştırmada yüzde 90’ın üzerinde fidanın öldüğü görülmektedir.”

“EKOSİSTEMLERİ KORUMALIYIZ”

Nature dergisinde yer alan bir çalışma, 50 yıldan uzun süredir fidan dikimine büyük miktarda para yatıran Kuzey Hindistan’da yapılan ağaçlandırma çalışmalarının uzun vadedeki etkilerini inceliyor. Araştırmacılar, fidan dikiminin iklime veya yerel halkın geçimine kayda değer bir katkı sunduğuna dair “hiçbir kanıt” bulamadıklarını kaydediyorlar.

Vox’a konuşan uzmanlar, büyük miktarlarda ağaç dikimi yerine, uzun vadeli düşünerek ağaç yetiştirmeye; ağaçların ötesinde ekosistemleri koruma ve onarmaya; ve buraları korumaya en elverişli konumda bulunan yerel halkları güçlendirmeye odaklanmamız gerektiğini söylüyor. Kaliforniya Üniversitesi’nde profesör olan çevre çalışmaları uzmanı Karen Hall, “Her yere ağaç dikmenin ötesinde, bütün ekosistemlerimizi gözetmeliyiz,” diyor.

“AĞAÇ DİKİMİNE DEĞİL, YETİŞTİRMEYE ODAKLANMALIYIZ”

Çin ve Brezilya’daki büyük ağaç dikme çabalarını suçlayan bazı araştırmacılar, bu faaliyetlerin çayır ekosistemlerini bozduğunu aktarıyor. Çayırlar, sayIsız türe ev sahipliği yapmanın yanı sıra, yerin altında büyük oranlarda karbon da depolarlar. Yine de bu ekosistemler bazen bozulmuş olarak kabul edilir ve orman restorasyon kampanyalarının hedefi hâline gelmektedir.

Ağaç dikme kampanyaları, doğayı onarmanın, tedavi etmenin uzun süreli bir adanmışlık ve süreci takip etmeyi gerektirdiği gerçeğinin üstünü örtme eğilimindedir. İklim bilimci Lalisa Duguma, “Sadece ağaç dikmeyi düşünmeyi bırakmalıyız; ağaç yetiştirmeye odaklanmalıyız,” diyor. “Ağaç yetiştirme düşüncemiz ağaç dikmeye indirgenirse, gerekli yatırımın büyük bölümünü kaçırırız."

Kaynak: