Yenimahalle Belediye Başkanı Fethi Yaşar, 100. Yıl Cumhuriyet Akademisi Temel Atma Töreni’nde, “Sıkıyönetimler, darbeler, ekonomik ve siyasi krizler görmüş biri olarak, hiç bu kadar hukuksuzluk ve umutsuzluğa tanık olmamıştım. Ancak her şeye rağmen umudumu kaybetmiyorum… Kader birliği etmiş bir milletin coşkun akan selinin karşısında saltanatların, sarayların yıkılabileceğini 1920’lerden biliyoruz. Her türlü düşman ve içerideki iş birlikçilerine rağmen vazifemizin Türk istiklal ve cumhuriyetini korumak olduğunu biliyoruz” dedi.

Yenimahalle Belediyesi, Turgut Özal Mahallesi’nde yapacağı 100. Yıl Cumhuriyet Akademisi’nin temelini, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla bugün attı. Temel atma töreninde konuşan Fethi Yaşar’ın, şunları söyledi:

“CUMHURİYET MEŞALESİ, 99 YILDIR İÇERİDEN VE DIŞARIDAN TÜM SALDIRILARA RAĞMEN YANMAYA DEVAM EDİYOR”

“Cumhuriyet’imizin 99. yılını, bugün temellerini atacağımız Cumhuriyet Akademisi ile kutluyoruz. 100. Yıl Cumhuriyet Akademisi, Türk gençliğine armağanımızdır, hayırlı olsun.

1923’te Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan Cumhuriyet meşalesi, 99 yıldır içeriden ve dışarıdan tüm saldırılara rağmen yanmaya devam ediyor. Cumhuriyet meşalesinin hâlâ yanıyor olmasının en önemli nedeni, Cumhuriyet’i kuranların ‘önce eğitim, önce üretim, önce kültür, önce sanat’ demeleridir. Çünkü onlar, Cumhuriyet ve millet iradesi önündeki en büyük düşmanın cehalet olduğunu biliyorlardı. Cumhuriyet devrimi, cehaleti yendikçe sağlamlaştı. Önce Türk milletinin kendi dilinde okuyup yazmasını, kendi inancını kendi dilinden anlamasını sağladılar. Sonra kültür ve sanata önem verdiler. Bu vesileyle Başöğretmen’imiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Hasan Ali Yücel’i, İsmail Hakkı Tonguç gibi Cumhuriyet aydınlarını saygı ve minnetle anıyorum.

“BENİM GÖZÜMDE HERKES IRKINA, DİNİNE, MEZHEBİNE, PARTİSİNE BAKMADAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NİN BİRİNCİ SINIF VATANDAŞIDIR”

Ben, Yenimahalle Belediye Başkanı olarak, 14 yıldır Yenimahalle’de tüm hemşerilerime aynı gözle bakmaya çalıştım. Benim gözümde herkes ırkına, dinine, mezhebine, partisine bakmadan Türkiye Cumhuriyeti’nin birinci sınıf vatandaşıdır ve çok kıymetlidir. Ve bir toplumun ilerlemesinde birinci koşul; eğitim, kültür, sanat, spor alanlarında kendilerini geliştirmede yardımcı olmaktır. Biz, bu inançla çalıştık, çalışmaya da devam ediyoruz. ‘Eğitim anaokulundan başlar’ dedik, çalışan annelerimizi düşündük, Genel Başkan’ımızın da talimatlarıyla Yenimahalle’nin çeşitli mahallelerinde 14 kreşi hizmete açtık. 2 bin 650 tane öğrencimiz var. Gençlerin dershane ücretleri ailelerimizin sırtına yük bindiriyor, gençlerimizin KPSS ve üniversitelere hazırlansın diye, ücretsiz eğitim veren etüt merkezlerini hizmete açtık. Her sene bölgemizde devlet ilkokulu, ortaokulu ve liselerin fiziki ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Kütüphaneler, kültür merkezleri, sanat merkezleri, meslek edindirme kursları, spor merkezlerini açtık.

“GENÇLERE KİMSE ‘TELEFONUNU GÖSTER’ DEMEYECEK, ÖZGÜRLÜĞÜN TADINI ÇIKARACAKLAR”

Yakın zamanda tüm bu hizmetlerden, bin 150 atanamayan öğretmene istihdam sağladık. Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına az bir zaman kala, Yenimahalle’nin gençlerine büyük bir hediyemiz olsun istedik. ‘Yüzüncü Yıl Cumhuriyet Akademisi, Cumhuriyet vizyonumuzun simgesi olsun’ dedik. Bugün temelini atmaya hedeflediğimiz, ancak heyecanımız nedeniyle ilerleme kaydettiğimiz akademimizde gençlerimiz, çağın gerektirdiği şekilde uygun eğitim alacaklar. Robot teknolojisi, kodlama atölyeleri, sanal gerçeklik ve artırılmış gerçeklik atölyeleri, etüt merkezleri, endüstriyel tasarım atölyesi, sanat tasarım atölyeleri; 24 saat açık, 750 öğrencinin aynı anda faydalanabileceği kütüphane ve dijital kütüphane, bin kişilik konferans salonu, toplantı salonları, 18 bin 500 metrekare alanı kapsayacak akademinin bahçesi amfi tiyatro şeklinde olacak. Bu yerde gençler sanatı, müziği, dansı ve düşüncelerini paylaşacak ve kimse onlara karışmayacak, baskı yapmayacak, ‘telefonunu göster’ demeyecek, özgürlüğün tadını çıkaracaklar.

Bu akademide kendine güvenen, ülkesine güvenen, araştıran, sorgulayan bilinçli Cumhuriyet aydınları yetişecek. Yine Cumhuriyet’imizin 100. yılında Batıkent’te 60 dönümlük bir alana, içinde Cumhuriyet’in bugüne kadar kazanımlarını anlatan özel bir anıtın bulunduğu, kent ormanları şeklinde tematik bir park yapıyoruz. Onu da gelecek sene Batıkentlilere, Batıkentli gençlere, Cumhuriyet’in başkenti Ankara’ya hediye edeceğiz.

“SIKIYÖNETİMLER, DARBELER, EKONOMİK VE SİYASİ KRİZLER GÖRMÜŞ BİRİ OLARAK, HİÇ BU KADAR HUKUKSUZLUK VE UMUTSUZLUĞA TANIK OLMAMIŞTIM”

Ben, 15 yaşında siyaset ile haşır neşir olan, partinin her kademesinde görev yapmış biri olarak, her geçen gün artan bir şekilde vatandaşlarımızın ekonomik sıkıntıları, işsizlik, hukuksuzluk, liyakatsizlik, kamplaşma şikayetlerine tanıklık ediyorum. Sıkıyönetimler, darbeler, ekonomik ve siyasi krizler görmüş biri olarak, hiç bu kadar hukuksuzluk ve umutsuzluğa tanık olmamıştım. Ancak her şeye rağmen umudumu kaybetmiyorum. Gelecek güzel günlere yönelik umudunu koruyanlar da burada, bu meydanda. Bu coşkulu kalabalık karşısında diyorum ki asla pes etmeyeceğiz. Çünkü biz Cumhuriyet sevdalıları, Atatürk yoldaşları, gecenin en karanlık anının şafak sökmeden az önceki zaman olduğunu 1919’dan biliyoruz. Kader birliği etmiş bir milletin coşkun akan selinin karşısında saltanatların, sarayların yıkılabileceğini 1920’lerden biliyoruz. Her türlü düşman ve içerideki iş birlikçilerine rağmen vazifemizin Türk istiklal ve cumhuriyetini korumak olduğunu biliyoruz. Bugün de ayaktayız, bir aradayız. İç ve dış düşmanlara karşı savaşmaktayız.”