Ferdi Tanhan, sürecin kalıcı bir başarıya ulaşması için "Af Kanunu" çıkarılması gerektiğini vurguladı.
Tanhan, açıklamasında asıl stratejik hedefin “Bütünleşen Türkiye” olması gerektiğini savundu ve bu hedefin kanuni düzenlemeyle gerçekleşmesinin zorunlu olduğunu söyledi:
“Vatan Partisi'nin kanun önerisinde olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'yle ve Türk milletiyle bütünleşme iradesini ifade eden tüm PKK yöneticileri ve mensupları affedilmelidir. Bunun gerçekleşebilmesi için sorumluluk hükümet ve TBMM'nin üzerindedir.”
"Süreç Uzadıkça Baltalanır"
PKK yöneticisi Sabri Ok’un "PKK’ye özgü Geçiş Hukuku esas alınmalı" yönündeki talebine değinen Tanhan, çıkarılacak af kanununun, örgütle bağını kesen ve silah bırakan PKK mensuplarıyla sınırlı olması gerektiğini belirtti.
Tanhan, tarihi olayları örnek göstererek, tarihi büyük işlerin intikam duygularıyla başarılamayacağını ifade etti ve 1921'deki Koçgiri İsyanı sonrası çıkarılan af kararlarının tarihi miras olarak değerlendirilmesi gerektiğini savundu.
Sert Dil Uyarısı
Tanhan, PKK yöneticilerinin "ayrı bir devlet kurmak, özerklik peşinde koşmak gibi yanlış amaçlardan eylemli olarak vazgeçmesi" gerektiğini söyledi. Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne hâlâ yabancı bir güce seslenir gibi konuşan bir literatüre sığınılmasının, süreci baltalayan "sinsi bir dil" olacağı uyarısında bulundu.
Tanhan, Af Kanunu çıktıktan sonra silah doğrultma seçeneğine yönelenlerin açıkça intiharı seçmiş olacağını ve "Güçlü devlet aynı zamanda gerektiğinde affeden devlettir" diyerek açıklamayı sonlandırdı.