7,7 ve 7,6 şiddetindeki depremlerin ardından yaraların dayanışmayla sarılmaya çalışıldığı kentlerde, her geçen saat bilanço ağırlaşırken, binlerce kişi enkaz altında kurtarılmayı bekliyor. Yaşamını yitirenlerin sayısının 17 bin 674’e yükselirken, uzmanlar arama kurtarma ekiplerinin yetersizliği, heyetlerin bölgelere gidişinin engellenmesi ve dondurucu soğuklardan dolayı bu rakamın 100 bini aşacağını belirtiyor. 

MA'dan Esra Solin Dal'ın haberine göre; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Jeoloji Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Başkanı Sami Teymurtaş, depremin ardından ortaya çıkan tablo ve AKP hükümetinin tutumuna dair değerlendirmelerde bulundu. 

UYARILAR DİKKATE ALINMADI

Teymurtaş, uzun yıllardır yaptıkları çalışmalar kapsamında deprem bölgesinin de aralarında bulunduğu 24 fay hattı tespit ettiklerini söyledi. İki yıl önce Bilim Akademisi Üyesi Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür ve İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü ve Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü Öğretim üyesi Prof. Dr. Okan Tüysüz ile beraber yaptıkları çalışmaları rapor haline getirerek, ilgili bölgelerin yerel yöneticileri ve valiliklerine gönderdiklerini belirtti. Bu kentlerle ilgili yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığının altını çizen Teymurtaş, özellikle Marmara Depremi’nin konuşulduğu bir sırada Prof. Dr. Naci Görür’ün iki yıldır Mereş’e dikkat çekerek, büyük bir yıkımdan söz ettiğini hatırlattı.

FAY YASASI’ ÖNERİSİ DİKKATE ALINMADI 

Kimsenin kendilerini dinlemediğini vurgulayan Teymurtaş, ülke tarihinde ilk kez iki depremin artarda yaşandığını söyledi. Teymurtaş, “Bu sıkıntı, faydan, depremden değil bina stokları ve binaların üstsüz olmasındadır. Elazığ Depremi’nden sonra afet riskini en aza indirmek ve fay hattı geçen kentlerde can ve mal güvenliğinin sağlanması anlamına gelen ‘Fay Yasası’nı gündeme getirdik. Bu yasada şunu söylüyoruz; ‘Fay hatlarının geçtiği yerler boyunca ‘sakınım bantları’ oluşturalım. Buralarda imara izin vermeyelim, kentsel dönüşüm olacaksa da buralardan başlayalım’ dedik. Bunu her mecrada dile getirdik. Hatta ciddiye de alınarak, yasanın çıkarılacağı konusunda hükümet tarafından bir demeç de verildi İçişleri Bakanlığı tarafından. Ancak ondan da herhangi bir ilerleme olmadı” diye belirtti. 

ZEMİN ETÜDÜ 

Binaların zemin etütlerinin önemine vurgu yapan Teymurtaş, “Binaların zemin etütleri yapıldıktan sonra bir statik hazırlanır ve bu statik sonucunda imara açılır. Eğer bu zemin etüdünü doğru yapmışsanız ve statüye uygunsa sıkıntı yaşamazsınız” dedi. Denetimlerin yetersizliğine işaret eden Teymurtaş, denetimden geçmesi gereken kuruluşların başında belediyelerin geldiğini söyledi. 

KONUŞULMASI VE YAPILMASI GEREKENLER 

Tüm kamuoyunun konuştuğu tek konun fay hatları olduğuna dikkat çeken Teymurtaş, şöyle dedi: “Sanki her şeyin sorumlusu faylarmış gibi. Türkiye bir deprem ülkesi, her zaman depremler olacaktır ve bununla yaşayacağız. Şimdi konuşmamız gereken en önemli şey; binalarımızın neden bu kadar sağlıksız ve güçsüz yapıldığını sorgulamaktır. Denetim mekanizmasının işletilmesi, mühendislik hizmetinin alınması için çalışmalar yapılmalıdır. Bugüne kadar gerçek bir ‘kentsel dönüşüm’ yapılsaydı, bu felaket yaşanmazdı.  Gerçek bir ‘kentsel dönüşüm’ ile bu risklerin önüne geçilebilir. Yoksa bugün konuşuruz yarın unuturuz. Tüm yerlerde jeoloji, inşaat ve jeofizik mühendislerinin bir araya gelerek, zemin etütlerinin doğru yapılması gerekiyor.” 

 ‘SINIFTA KALDIK’

Bugüne kadar dünyadaki en iyi arama kurtarma ekiplerinin Türkiye'de olduğunu düşündüklerini söyleyen Teymurtaş, deprem sonrası ortaya çıkan tabloya ilişkin “sınıfta kaldık” diyerek, ekledi: “Hala Adıyaman’a birçok ekibin gitmediği söyleniyor. Bu anlamda ilk iki gün çok önemliydi. Sıkıntıların büyük olduğunu gördük. Bu konuda sınıfta kaldık. Sadece devletin  ya da halkın tek başına değil, hep birlikte eşgüdümlü olarak arama kurtarma çalışmalarının olması gerekiyor. Adıyaman’da insanlar gece soğuktan bağıra bağıra donarak ölmüşler. Arama kurtarma gelmediği için ölmüşler. Bunlar vahim bir durum.”

ADANA VE HATAY İÇİN UYARI 

Artçı depremlerin şiddetinin de büyük olduğunu söyleyen Teymurtaş, “5,0 şiddeti üzerinde artçılar olabilir. Eğer binalarda çatlak ve hasar varsa bunlar yıkıma neden olabilir. Büyük depremlerden sonra sismik boşluklar oluşuyor yani o boşluklar oluştuktan sonra bir deprem olacağını biliyoruz ama ne zaman olacağını bilmiyoruz. Burada uzmanların söylediği şey Adana, Hatay bölgesinde bir sismik boşluk oluştu. Ama bu bugün mü olur yarın mı olur, onu bilemiyoruz” diyerek, uyardı.