Haber: Nurettin Aldemir

Valilik avukatı duruşmada “terör tehdidi ile ilgili istihbari bilgi olduğunu tekrar ederek davanın reddini” talep etti; derneklerin avukatları ise yasak kararının Anayasamıza, ilgili yasalara, evrensel yasalara ve uygulamalara uygun olmadığını; hukuksuz ve orantısız olduğunu; toplanma, yaşam tarzı, düşünceyi ifade özgürlüğünün yasak ile ihlal edildiği iddia ettiler.

Yaşam Bellek Özgürlük Derneği Eş Başkanı Nurettin Aldemir ise beyanında şunları ifade etti: “Festival alanında keşif yaptık. Yerleşim yerlerine yaklaşık 3 km uzakta, bariyerlerle çevrildiğinde, arama ile katılımcılar alana alındığında hiçbir dış etkenin tehdit oluşturması mümkün değildir. Eskişehir’deki yasaklama sonrası ülke genelinde 20’den fazla festival ve açık hava konseri yasaklandı. Festival “terör” tehdidine sığınılarak yasaklanırken partilerin açık alan etkinlikleri, resmi törenler için terör tehdidi yok muydu? Nihayetinde resmi törenler yapıldı, partiler geniş katılımlı basın açıklamaları yaptılar, hiçbir şey olmadı. Yasaklama tarihinden günümüze şu festivale, bu açık hava etkinliğine saldırı hazırlığı yaptılar diye hiçbir “terör” zanlısı da yakalanmadı, ilgili kurumlardan bu yönde bilgi paylaşımı yapılmadı. Her şey ortada yasak kararı keyfidir, yaşam tarzına müdahaledir; toplanma, sosyalleşme, eğlenme, kendini ifade etme gibi haklar ve özgürlükler ihlal edilmiştir. Heyetinizin vereceği iptal kararının geçmişe bir faydası olmasa da gelecek için; hak ve özgürler için önemli bir katkısı olacaktır. Bu nedenle “yasaklama karının” iptalini talep ediyorum.”

Halkevi Şube Başkanı Cevat Aydemir de beyanında “ Yasak kararı iptal edilmelidir; geleceğe olumlu bir not düşmek gerekir. Benden önceki beyanlara katılıyorum; haklarımız ihlal edilmiştir. Halkevleri kültürel çalışmalar yapan bir dernektir, üyelerimiz de yasaklama kararından etkilenmiştir.” dedi.

NE OLMUŞTU?

Eskişehir Valiliği 09.05 2022 günlü yasaklama kararı ile 10-24 Mayıs tarihleri arasında “açık alanlarda yapılması düşünülen her türlü (yürüyüş, oturma eylemi, stant/çadır kurma, afiş/pankart asma, konser, şenlik, festival vb.) etkinlikleri yasaklamıştı. Yasak gerekçesini ise “5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 11. maddesinin (a) ve (c) fıkraları ile 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 17 ve 19. maddelerindeki hükümler gereğince” diye gerekçelendirmişti. Bu gerekçelerle ilan edilen yasaklamada “19 Mayıs 2022 günü yapılacak olan kutlamalar, resmi törenler, Valilik ve Kaymakamlıklarca, düzenlenmesi uygun görülenler ile Siyasi Parti faaliyetleri” kapsam dışı bırakılmıştı. Valiliğin yasaklama kararı ile derneklerin, sendikaların, meslek odalarının etkinlikleri ile açık hava konserleri, festival etkinlikleri yasaklanırken; resmi törenler, parti etkinlikleri yasak kapsamı dışında kalıyordu. Yasaklama kararının gerçek nedeninin 12-15 Mayıs tarihlerinde gerçekleşecek olan Eskişehir Anadolu Fest’in engellenmesi olduğu anlaşıldı.

Yaşam Bellek Özgürlük Derneği ve Halkevleri Eskişehir Şubesi ayrı ayrı yasaklamaya karşı Eskişehir İdare Mahkemesine “yürütmeyi durdurma ve iptal” talepli dava açtı. Her iki kurum da istemlerinde “ Eskişehir Valiliğinin 09/05/2022 tarihli kararının; hukuka aykırı olduğu, takdir yetkisinin hukuka aykırı kullanılarak keyfi bir yasaklama kararı verildiği, 2911 sayılı Kanun'da yer alan gerekçelilik ilkesine aykırı hareket edildiği, yasaklama kararı öncesi kamu düzenini bozucu nitelik ve yaygınlıkta şiddet olayları yaşanmadığı, yasaklama kararını gerektirecek hiçbir somut durumun bulunmadığı, temel hak ve özgürlüklerin ihlal edildiği, söz konusu yasaklama kararı ile "Anadolu Fest"in hukuka aykırı bir şekilde iptal edildiği…” ifadelerine yer verdi.

Eskişehir Valiliği ise savunmasında şu ifadelere yer verdi: “DEAŞ, PKK/KCK ve diğer terör örgütlerinin son zamanlarda ülkemiz genelinde ses getirecek eylem hazırlığı içinde bulundukları, DEAŞ terör örgütü ile ilgili istihbari bilgi bulunduğu, Emniyet teşkilatının sunduğu bilgi ve belgelerin dava konusu işlemin sebep unsurunu oluşturmak için yeterli ve kuvvetli olduğunun değerlendirildiği ve suç işleneceğine dair açık ve yakın tehlike olarak görüldüğü, Anadolu Fest Müzik Festivalinin yapılacağı mola tesislerinin yerleşim yerlerine yakın olması, kamu güvenliği açısından tehdit oluşturabilecek birçok grubun giriş ve çıkışının denetlenemeyeceği bir bölge olması, benzer etkinlikler planlanırken gelişigüzel yer seçimi yapılması, gerekli izinlerin son günlere bırakılması, daha önceki yıllarda yapılan etkinliklerde mevzuat kapsamında suç sayılan birçok fiilin tespit edilmiş olması hususları göz önünde bulundurulmadan etkinlik planlandığı, 20/04/2022 tarihinde Bursa'da yapılan saldırıyı üstlenen şahısların halen yakalanmadığı göz önünde bulundurulduğunda düzenlenmek istenen etkinliğin risk taşıdığı belirtilerek yürütmenin durdurulması isteminin ve davanın reddi gerektiği savunulmaktadır.”

Eskişehir 2. İdare Mahkemesi Valiliğin savunmasına itibar ederek “yürütmeyi durdurma talebinin reddine” karar verdi. Yaşam Bellek Özgürlük Derneği kararı Bursa Bölge İdare Mahkemesine taşıdı. Bursa Bölge İdare Mahkemesi festival takvimi geride kaldıktan günler sonra Eskişehir 2. İdare Mahkemesinin kararına uyarak yürütmeyi durdurma talebini reddetti. Anadolu Fest yetkilileri ise başka bir tarihte festivali gerçekleştirmek için Valilikle yaptıkları görüşmelerden olumlu sonuç alamadılar. Bugün Eskişehir 2. İdare Mahkemesinde Yaşam Bellek Özgürlük Derneği ve Halkevleri Eskişehir Şubesinin Eskişehir Valiliğinin yasaklama kararına karşı açtıkları davaların ayrı ayrı duruşması gerçekleşti. Mahkeme heyetinin 15 gün içinde kararını açıklaması beklenmektedir.