Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın “Alisiz Alevilikle adeta yeni bir din ihdası öne sürülüyor” sözleri nedeniyle açılan tazminat davası bugün görülecek.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu’nun, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 5 Aralık 2021’de kullandığı “Almanya’da özellikle Alevilikten öte Ali’siz Alevilikle adeta yeni bir din ihdası öne sürülüyor. Ciddi de onlara para desteği veriyorlar” ifadesi nedeniyle açtığı manevi tazminat davası bugün görülecek.

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, Erdoğan’ın bu sözleri nedeniyle suç duyurusunda bulunmuş ancak Erdoğan’ın cumhurbaşkanı olması nedeniyle dilekçe işleme konmazken federasyon Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu.

Dava öncesi federasyondan yapılan açıklamada, “45. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde saat 10.00’da yapılacak duruşmamıza, ülkede birlik ve barışı isteyen herkesi davet ediyor, dayanışma, demokratik taleplerin gerçekleşmesinde en değerli güçtür, diyoruz” denildi.

AABF’nin açıklamasında şunlar kaydedildi:

“Yıllardır yok sayılan, yaşam hakları dahil olmak üzere temel hak ve özgürlükleri ihlal edilen Alevlerin temel istemlerinin siyaset malzemesi haline getirildiği günlerdeyiz. Sayın Cumhurbaşkanı, daha dün Alevilerin dinsel ve kimliksel varlığını inkar ederek, ayırımcı tutum ve davranışlarını sürdürürken, bugün tamamen, yaklaşan seçimler için bir yatırım olarak sözde vaatlere yöneliyor. Onun bu tutumuna ilişkin olarak kurumlarımız yaptıkları açıklamalarla gerekli yanıtları vermeye devam ediyor.

Aleviler ve onların haklarını savunmak üzere bir araya gelmiş kurumlar olarak bu vaatlere karnımızı toktur. Son yirmi yıldır iktidarda olan AKP ve daha önceki iktidarların, Alevilere karşı ayırımcı eylem ve işlemleri hepimizin belleğindedir. Bu, insan haklarına aykırı, din ve vicdan özgürlüğünü yok sayan söz ve davranışlara karşı demokratik mücadelemizi sürdürmekte kararlıyız. Bu mücadelenin bir parçası olarak, söylenen her sözün ve gerçekleştirilen şiddet eylemlerinin yarattığı ağır tahribatın hukuk önünde sorgulanması ve yargılanması gerektiğine inanıyoruz. Bu amaçla, Cumhurbaşkanı’nın sürekli hale gelmiş olan din ve vicdan özgürlüğümüzü, kişilik haklarımızı ihlal eden, ayırımcı, aşağılayıcı ve hakaret içeren sözlerine ilişkin dava haklarımızı ısrarla kullanıyoruz.”