TBMM'nin 27. dönem 6. yasama yılında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Meclis kürsüsünden yaptığı konuşmada yeni ekonomi politikasını bilinçli olarak tercih ettiklerini söyledi. "Yoksulluk ve yokluk ortadan kalktı" diyen Erdoğan yeni anayasanın çıkarılamamış olmasını 'içimizde kalan uhde' olarak niteledi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şu şekilde:

"TBMM'nin 27'nci dönem 6'ncı yasama yılını sizlerle birlikte ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum. Bu yüce kurumda ülkemize hizmet eden tüm milletvekillerimize şükranlarımı sunuyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal başta olmak üzere, Türkiye'nin büyümesi, güçlenmesi yolunda görev yapanları yad ediyorum. Devletimizin bekası uğrana canlarını feda eden şehit ve gazilerimizi anıyorum.

Düşmanlarımıza göz açtırmayan polislerimize, askerlerimize, jandarmamıza, istihbaratçılarımıza başarılar diliyorum. Bu kardeşlerimizin Rabbimin korumasını niyaz ediyorum.

TBMM Milli Mücadele yıllarından beri milletimizin her beklentisinin karşılanmasında öncü rol üstlenmiştir. Çıkarılan kanunlar, komisyonlar ve genel kurulda bekleyen tekliflerle, bundan sonraki çalışmalarda Meclisimizin tarihi misyonunu yerine getireceğine inanıyorum.

Bugün, Meclisimizin son yasama yılının açılışı. Meclisimizin seçim takvimine göre çalışmalarına ara vermeden önce pek çok düzenlemeyi hayata geçirerek, bu yasama yılında görevini yerine getireceğine inanıyorum.

Dünyanın ve bölgemizin tarihi günler yaşadığı, asırlık dengelerin sarsıldığı siyasi, ekonomik ve askeri güç merkezlerinin yeniden oluştuğu dönemde bu seçimleri yapacağız. Sizlerin üstlendiğiniz misyonun gereğini başarıyla yerine getirmiş bir kadro olarak milletimizin gönlünde yerinizi aldığınıza inanıyorum.

Türkiye'yi ısrarla müstemleke muamelesine maruz bırakmak isteyenler Meclisimizin onurlu duruşundan rahatsızdır. Biz, kimin ne dediğine, ne istediğine değil; milletimizin neye ihtiyacı olduğuna, yasamasıyla, yargısıyla, yürütmesiyle istikametimizi çiziyoruz.

CUMHURBAŞKANLIĞI HÜKÜMET SİSTEMİ:  GELİŞTİRMEYİ PLANLIYORUZ

Geçmişte yıkıcı rekabet görünümü veren yasama, yürütme ve yargı birbirlerini destekleyen bir anlayışla çalışmaktadır. Önümüzdeki dönemde yeni yönetim uygulamalarından elde ettiğimiz tecrübeler ışığında eksiklerini tamamlayacak anlayışla geliştirmeyi planlıyoruz. Türkiye'nin ve Türk milletinin ihtiyaçlarına, beklentilerine, elde ettiğimiz tecrübelere göre kendimizi yenilemeyi sürdüreceğiz.

Tamamlayıcı reformları da yüce Meclisimizle inşa edip, hayata geçireceğiz. Yasama ve yürütme olarak ortak gündemimizin başında bu olacaktır.

"YENİ ANAYASA İÇİMİZDE UHDE KALDI"

İçimizde uhde kalan bir diğer konu yeni anayasadır. Ülkemizi sivil, yeni, demokratik, kapsayıcı bir anayasaya kavuşturmaktır. Yeni anayasa konusunda 2013 ve 2021 yılında yaptığımız çağrılar, maalesef bu kazanıma yetmedi.

İnsanlarımızın temel hak ve özgürlüklerini en üst seviyeye çıkaran sessiz devrimleri hayata geçirdiğimiz gibi yeni anayasa çalışmasını da tamamlayacağız. Yeni anayasayla kazanımların ahdi temelini de olması gereken hale getirmek istiyoruz.

Türkiye'nin son 20 yılına baktığımızda sorun alanlarını birer birer geride bıraktığımızı görüyoruz. Terör örgütlerinin saldırının yol açtığı huzur ve güven endişesiydi. Operasyonlar, tedbirler, diplomasiyle terör örgütlerini sınırlarımız içinde bitirirken, sınırlarımız dışında felç ederek yeni güvenlik ve huzur iklimi oluşturduk. Teröristlerin giriştikleri tek tük saldırı girişimleri son çırpınışlarıdır. Teröristlerin her an ensesindeyiz.

Tehditleri kaynağında yok ederek, ülkemizin güvenliğini, milletimizin huzurunu sağlama stratejisini 'Bir gece ansızın gelebiliriz' diyerek uygulamaya devam ediyoruz.

"YOKLUK VE YOKSULLUK ORTADAN KALKMIŞTIR"

Ülkemize kazandırdığımız asırlık eser ve hizmetler de geri kalmışlık, yokluk ve yoksulluğu da ortadan kaldırmıştır. Eğitimden sağlığa, spordan sosyal desteklere her alanda hayatına dokunmadığı tek bir insanımız yoktur.

Küresel krizlerin ağır etkileriyle de mücadele ettik. Ülkemize yönelik saldırıları da göğüslemek mecburiyetinde kaldık. 2018 Haziran ayından bugüne dünyamız 2. Dünya Savaşı'ndan sonra en ağır sınamaları yaşamıştır. Türkiye olarak biz, merkezinde ekonominin yer aldığı tuzaklarla uğraştık. İnsanlarımızın doğrudan günlük hayatlarına dokunan ekonomi meselesi ayrıca ehemmiyetlidir.

YENİ EKONOMİ MODELİ: KENDİMİZE EŞSİZ KAZANÇLAR SAĞLAYACAK YOL SEÇTİK

TEM'e yönelik yaklaşımımızı enine boyuna değerlendirdik. Yeni ekonomi politikası akıntıya kürek çekme amacına hizmet etmiyor. Ülkemize diz çöktürme gayesinde ne kadar iyi, doğru, kazançlı olduğu iktisat politikalarına maruz kaldığımız sinsi oyunlara karşı kendi modelimizi geliştirdik. Bunun dünyada örnekleri mevcuttur. Kendimize neresinden bakarsanız bakın, eşsiz kazançlar sağlayacak yol seçtik.

Açık konuşmak gerekirse, ekonomi modelinde tercih değişikliğine durduk yere gitmedik. Oyunun kurallarını aleyhimize karşı değiştirmeye kalkmasalardı, bunu değiştirmek zorunda kalmazdık. Olanda hayır vardır anlayışıyla yönümüzü geleceğe çevirdik. Kendi özgün ekonomi modelimizi inşa ettik. Saldırıların önünü kesik, kaynakları bulduk. Kısa, orta ve uzun vadeli programlarımızı süratle güncelledik.

Türkiye ekonomi modelinin başarısında geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız altyapı sayesinde sahip olduğumuz üretim ve istihdamın çok büyük katkısı vardır. Gelişmiş ülkelerin zahirde beyan ettikleri politikaların gerisinde istihdamı koruma amaçlı politikalara yönelmelerinin amacı budur. Bizim farkımız bu gerçeği herkesten önce görmemizdir.

Yaşanan sıkıntıları, dalgalanmaları görmezden gelmiyoruz. Döviz kurundaki yükseliş ve enflasyondaki artıştan dolayı kayıplarını gayet iyi biliyoruz. Bunların önüne geçecek tedbirleri almaya başladık. KKM olduğu bir dizi tedbirler paniğin önünü kestik. Enflasyondaki artışın neden olduğu kaybı önlemek için asgari ücreti, memur ve emekli maaşlarını yılbaşında ciddi oranda artırdık. Temmuz ayında daha ileri taşıdık. Yeni yılbaşında tekrar gözden geçireceğiz. Hiçbir vatandaşımızın enflasyona ezilmesine izin vermeyeceğiz.

Küresel dalgalanmaları ülkeleri yeni tür savaşların eşiğine getirmişken biz kendimizi ayrıştıracağız. Son dönemde karşımıza çıkan kimi bölgesel krizlere bu anlayışla yaklaşıyor, kuklaların değil onların iplerini tutanların stratejilerini bozacak hamleler yapıyoruz.

20 YILDA YAPILAN YATIRIMLAR
Türkiye'nin 20 yılda nereden nereye geldiğini göstermek mümkündür. Bu tablo gençlerimizin asırlık değişimi görebilmelerine imkan sağlayacaktır. 2002 yılında vatandaşlarımıza bir söz verdik. Türkiye'yi eğitim, sağlık, güvenlik ve adalet üzerinde yükselteceğiz. Bununla yetinmedik; ulaştırma, enerji, tarım, spor, sosyal yardımları ekleyerek ülkemizi 20 yılda asırlık hizmetlere kavuşturduk.

Eğitimde yıllık bütçeyi 10,3 milyar liradan, 304 milyar liranın üzerine çıkardık. Derslik sayımızı 343 binden 612 bine yükseltirken, 750 bin yeni öğretmen ataması yaptık. 3,5 milyar adet ücretsiz ders kitabı dağıttık. Bir dönem darbe zihniyetinin yerle yeksan ettiği mesleki eğitimi yeniden ayağa kaldırdık, eğitime erişimi sağladık. Maarif Vakfımız ile 49 ülkede eğitim öğretim faaliyetlerini yürütüyoruz. 76 üniversite sayısını 208'e çıkardık.

Sağlıkta, son 5 yılda 29 bin yataklı 20 şehir hastanemizi hizmete sunduk. Sayısı 35'e yatak kapasitesi 47 bine çıkacak şehir hastanelerimizle ülkemizi sağlıkta eşsiz yere taşımış olacağız.

Gençlik ve sporda; spor tesisimizi 1575'ten 4138'e, yurt yatak kapasitesini 182 binden 850 bine çıkardık.

Aile ve sosyal hizmetlerde ihtiyaç sahibi vatandaşlarımıza540 milyar lira kaynak aktarıldı. Engelli memur sayısı 66 bini buldu. Yaşlılara destek programıyla 65 yaş üstü vatandaşlarımıza evde bakım, destek hizmetleri veriyoruz.

Kadınlarımızı hayatın her alanında hak ettileri seviyeye çıkarmak, her türlü tehditten korumak için tarihi reformlar yaptık. Aile kurumumuza yönelik kasıtlı saldırıların farkındayız. Aile yapımızı korumakta kararlıyız. Aile fıtratını güçlendirmeye yönelik adımları, yeni unsurlarla destekleyeceğiz.

Çalışma ve sosyal güvenlikte asgari ücret bugün 5 bin 500 liraya ulaştı. Aktif sigortalı sayımız 12 milyondan 25,3 milyona yükselirken, toplam istihdam 31 milyona dayandı.

Adalet'te hakim-savcı sayımızı 22 bin 756'ya yükselttik. Mahkeme sayısını yüzde 91, idari yargıda yüzde 42 artırdık. 277 adalet hizmet binası inşa ettik.

İçişleri'nde yerel yönetimlerde yaptığımız düzenlemelerle mahalli idari sistemimizi güçlendirdik. Emniyet, sahil güvenlik ve jandarmamız 538 bin personeliyle güvenliğimiz için gece gündüz çalışıyor. Muhtarlıklarımzıı güçlendirdik. Sigorta ve maaşlarına kadar her alanda destekledik. Düzensiz göçle mücadele için 30 geri gönderme merkezi kurduk. Güvenli bölgelere 526 bin gönüllü geri dönüş oldu.

Milli Savunma'da güney sınırımızda oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok ettik, ediyoruz.

Ulaştırmada bölünmüş yol mesafemizi 28 bin 722 km'ye, otoyol uzunluğumzuu 3 bin 633 km'ye çıkardık. Tünel sayısı 469'a ulaştı. Son 20 yılda ulaştırma eserleri içinde Osman Gazi, Yavuz Sultan Selim, Nisip, Hasankeyf 2, 1915 Çanakkale Köprüsü var. Tüneller arasında Bolu Dağı, Avrasya, Ilgaz, Marmaray, Konak, Sabuncubeli, Ovit, Salarha var.