Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) 80. Genel Kurulu ziyareti dönüşünde uçakta gazetecilere açıklamalarda bulundu. Ziyaretin gündemine Gazze'deki soykırımın ve Filistin meselesinin damga vurduğunu belirten Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptıkları görüşmenin detaylarını paylaştı.
Erdoğan, Trump ile gerçekleştirdiği baş başa ve heyetler arası görüşmenin samimi, yapıcı ve verimli bir atmosferde geçtiğini vurgulayarak, temel konuları şöyle sıraladı:
-
Ticaret ve Yatırım: İkili ticaret hacmini 100 milyar dolar hedefine ulaştırmak için gümrük vergilerinin gözden geçirilmesi dahil, ticareti kolaylaştırıcı adımlar ele alındı.
-
Savunma İş Birliği: Savunma alanında iş birliğinin önünü açacak adımlar, yapıcı bir bakış açısıyla irdelendi.
-
Gazze ve Barış: Görüşmenin temel konularından biri Gazze'deki mezalimin sonlandırılmasına yönelik atılabilecek adımlar oldu.
-
Bölgesel İstikrar: Suriye'deki istikrarın muhafazası ve Ortadoğu'da barış ortamının hâkim kılınabilmesi konusunda ayrıntılı fikir alışverişi yapıldı.
Erdoğan, "Sayın Trump'ın küresel barış vizyonunu ben de destekliyorum. Akan kanın durması noktasında iki tarafta da bir mutabakat söz konusu," dedi.
Gazze ve Filistin Diplomasisi: "Bir Anlayış Birliği Oluştu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Genel Kurulu'nun bu yıl Filistin meselesine odaklanmasının ve Birleşik Krallık ile Fransa başta olmak üzere 10 Batılı ülkenin daha Filistin'i tanıdığını açıklamasının tarihi nitelikte olduğunu belirtti. Filistin'i tanıyan ülke sayısının 150'nin üzerine çıktığına dikkat çekerek, diplomatik gayretlerin etkisinin büyük olduğunu söyledi.
Trump ile görüşmesinde Gazze'deki katliamları sonlandırma iradesinin ortaya konulması açısından buluşmanın önemine değinen Erdoğan, şunları aktardı:
"Sayın Trump toplantıda Gazze'deki çatışmaların son bulmasını, kalıcı barışa ulaşmanın gerekliliğini ifade etti. Biz de Gazze'de ve Filistin'in tamamında önce ateşkese, sonra da kalıcı barışa nasıl ulaşılabileceğini anlattık. Orada bir anlayış birliği oluştu."
Erdoğan, BM Genel Kurulu'nda gösterdiği Gazze fotoğraflarının zulmün çıplak gerçekliğini ortaya koyduğunu belirterek, "Bir avuç ülkenin dışında İsrail'in yanında duran artık var mı?" diye sordu. Zulmün karşısında tarafsız kalmanın zalimi cesaretlendirdiğini ifade etti ve iki devletli çözümün kalıcı barışı sağlayacak yegâne formül olduğu mesajını yineledi.
Kıbrıs ve Suriye'ye Dair Net Mesajlar
Bölgesel krizlere dair Türkiye'nin dış politikasının barış temelli olduğunu belirten Erdoğan, Suriye ve Kıbrıs politikalarına ilişkin de net ifadeler kullandı:
-
Kıbrıs: "Federasyon defteri bizim için artık kapanmıştır... Tek gerçekçi çözüm Ada'da iki ayrı devletin varlığının kabulüdür. Kıbrıs Türkü Ada'da azınlık olmayı asla kabul etmeyecektir."
-
Suriye: Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile Türkevi'nde görüştüklerini aktaran Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'nin egemenliğine ve toprak bütünlüğüne önem verdiğini yineledi. "Terör örgütlerinin Suriye'nin geleceğinde yeri yoktur, olamaz," dedi ve Suriye'ye yönelik yaptırımların kaldırılmasının önemini vurguladı.
-
İç Cephe: Muhalefete yönelik mesajında ise "Bizim iç cephemiz güçlü olursa dışarıda kimse bize diz çöktüremez, bize dayatmalar yapamaz," diyerek birlik ve beraberliğin önemini vurguladı.
Erdoğan, ayrıca Mısır ile kurulan iyi ilişkilerin ve ortak tatbikatın bölgesel barıştaki rolüne dikkat çekti. Yapımı süren ikinci uçak gemisinin ise inşallah 1-2 yıl içerisinde donanmaya katılacağını sözlerine ekledi.





