HABER: HAZAL GÜVEN

“Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde cumhurbaşkanlığı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa… Bundan sonra kim bilir daha neler çıkar? Ama oy sayısı itibarıyla ‘en fazla oyu alan aday seçilir’ denildiği zaman seçim hızlıca tamamlanır.” 

4 yıllık 'yüzde 50+1' seçim modeli tartışması AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya temasları dönüşünde söylediği bu sözlerle bir kez daha tartışmaya açıldı. 

Erdoğan'ın açıklamalarının ardından gözler MHP lideri Devlet Bahçeli'ye çevrildi. Bahçeli konuya ilişkin ilk açıklamasını partisinin grup toplantısında verdi.

MHP LİDERİ BAHÇELİ: MUHTAR SEÇMİYORUZ, CUMHURBAŞKANI SEÇİYORUZ 

Bahçeli'nin açıklaması beklendiği gibi oldu. Ne seçim modelini yedirdi ne de ittifak ortağı Erdoğan'ı. "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tek kullanımlık konjonktürel reçete veya gelip geçici bir heves olmadığını" kaydeden Bahçeli, şunları söyledi: 

"(Cumhurbaşkanının) 50+1’le seçilmesi demokrasiye örnektir. Dikkat edin muhtar seçmiyoruz. Milletvekili değil cumhurbaşkanı seçiyoruz. MHP olarak dün ne dediysek bugün de aynı görüşteyiz. Sayın Cumhurbaşkanımızın tespit ve değerlendirmeleri siyasetin kurulan ittifaklarının parçalı yapısına bakıldığında anlamlıdır fakat bu konuda bizim sözlerimiz yaptığımız açıklamalar, görüşler de bellidir ve değişmemiştir."

ÖZGÜR ÖZEL: HADİ ORADAN KERATALAR 

Erdoğan'ın açıklamalarının ardından CHP lideri Özgür Özel, partisinin grup toplantısında konuya ilişkin konuştu. Özel, 'yüzde 50+1' tartışmaları üzerinden Erdoğan'a apaçık bir anayasa mesajı verdi:

"Erdoğan, MHP'nin yanlış bir yol olduğunu, sırtında bir kambur olduğunu ifade ediyor. Sistem mi değiştireceksin, ortak mı değiştireceksin, ittifak mı değiştireceksin, ne değiştirirsen değiştir ama emin ol bizimle birlikte Anayasa değiştiremeyeceksin. Biz kendi yolumuzdayız. Hadi oradan keratalar meşgul etmeyin memleketi."

akşener-23

AKŞENER: ÇOK BEKLERSİN!

İYİ Parti cephesinden de tartışmaya ilişkin en net açıklama partinin TBMM'deki grup toplantısında geldi. İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "Tekrar aday olmak için bu tartışmayı yapıyorsan çok beklersin" dedi. 

Akşener, şöyle konuştu: 

"Toz kondurmadıkları sistemi bugün değiştirmek istiyorlar. Biz zaten hesapsız kitapsız partili cumhurbaşkanlığı sisteminin Türkiye'nin başına bela olduğunu 2017'de söylemiştik. Var olan kutuplaşma ortamını derinleştireceğini söylemiş ve o gün 'Hayır' demiştik. Günaydın Erdoğan. Kaybeden milletimiz oldu. Türk siyaseti ittifaklara mahkum oldu.

Cumhur İttifakı'na ilişkin tartışmalar kendilerini ilgilendirir. Milletimiz siyasi tercihlerinde sıkışıyor. Biz ittifak sisteminin ortaya çıkardığı bu karışıklığa karşı çıktığımız için 2024 seçimlerine herkesin tek başına girmesi çağrısında bulunduk. Madem Erdoğan da bu sistemden rahatsız. Gelin AK Parti olarak siz de ittifak sisteminin önüne geçin ve bizim gibi bir adım atın. Önümüzdeki seçimlere AK Parti olarak tek başınıza girmeye cesaret edin. Ancak bu tartışmanın arkasındaki amaç sistemle birlikte 2 dönem kuralını değiştirmekse çok beklersin. Tekrar aday olmak için bu tartışmayı yapıyorsan çok beklersin."

HEDEP: BİZİM İÇİN 50+1 DEMEK ERKEK+ERKEK DEMEKTİR

HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları Oruç'un da gündeminde '50+1' tartışması vardı. Partisinin grup toplantısında konuşan Oruç, "Ey Erdoğan, 50+1'i sen getirdin" diyerek AKP'li Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslendi:  

"Erdoğan Anayasa'yı buruşturulacak kağıt, canı istediğinde oynanacak bir oyuncak zannediyor. Ey Erdoğan, 50+1'i sen getirdin, tek adam rejiminin inşa edilmesi için otoriter yönetimin öncülüğünü yaptı, onun şahsi öncülüğü de senin şahsında cisimleşmiştir. Bizim için 50+1 demek erkek+erkek demektir. Bu 40+1'e de inse erkek+erkek demektir. O nedenle bizler HEDEP olarak bütün siyasi partilerin doğrudan temsil hakkını savunduğumuzu buradan ilan ediyorum. Demokratik bir sisteme ihtiyacımız var, Erdoğan'ın oyları düştüğü için Anayasa'da oynama meselesine ihtiyacımız yoktur."

KARAMOLLAOĞLU VE DAVUTOĞLU'NDAN ORTAK AÇIKLAMA

Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ise '50+1' değerlendirmelerini ortak basın toplantısında duyurdu. TBMM'de yapılan toplantıda birlikte kürsüye çıkan Temel Karamollaoğlu ve Ahmet Davutoğlu, Erdoğan'ın '50+1' çıkışına tepki gösterdi.  

Karamollaoğlu şunları söyledi: 

"Anayasa değiştiriyorlar, yarım bırakıyorlar. Kanunlarda değişiklik yapıyorlar, yarım bırakıyorlar. Ücretleri düzenleyeceğiz diyorlar, yarım bırakıyorlar. Ben de buna şaşıyorum. Keyfilik de var ayrıca bir takım değişikliği yapıyorlar. Önce 50+1 şimdi, '50+1' i yakalamamız mümkün değil' diyerek 'şimdi 40+1 gibi bir değişikliği geçirelim' diyorlar. Allah bu millete acısın.

Ülkemizde de bir çok problem var. Kim 50+1'i getirdi? Siz getirdiniz. Şimdi o gücü kaybettiniz. O da bitti şu an Bahçel'inin ortaya koyduğu tavırdan dolayı teşekkür ederiz. Anayasa, bu şekilde değiştirilmez."

Karamollaoğlu'nun ardından söz alan Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu ise şunları söyledi: 

"Devlet dediğiniz şey yapboz tahtası değildir. Sayın Erdoğan, 50+1 konusunda aldatıldığını söylüyor. FETÖ konusunda da aldatıldığını söylemişti. Birileri, Sayın Erdoğan'ı 50+1 konusunda aldatmış. Ya Allah aşkına devlet adamı aldatılmaz. Devlet adamı ufku görür. Şimdi kim aldattı Sayın Cumhurbaşkanını?

Eski bir arkadaşı olarak söylüyorum, onu nefsi, kibri, kendisi aldatıyor. Onun bu zaafını bilen gruplar da devlete sızıyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne karşı da 50+1'e karşı da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı defalarca uyardım. Bu sistem bir devlet düzeni kurmak, korumak için kurulan bir sistem değil. İktidar sistemi kurmak için kurulan bir düzendir."

TKP: YENİ BİR ANAYASA İÇİN MEŞRUİYET ARAYIŞI

TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, konuyla ilgili Cumhuriyet'e açıklamalarda bulundu. Okuyan, şunları söyledi: 

“Erdoğan’ın seçim başarılarının üzerine eksik kalan bir şey var, o da meşruiyet. Yüzde 50+1 tartışması, yeni bir anayasa hazırlığı için meşruiyet arayışı anlamına geliyor. Asıl tartışmamız gereken, tek başına yüzde 50+1 konusu değil, sistemin bütünlüğü. Gerçek bir ucube var karşımızda. 

EMEK PARTİSİ: BU KOŞULLARDA DEMOKRATİK ANAYASA YAPILAMAZ

Emek Partisi (EMEP) Genel Başkanı Selma Gürkan, Evresel'e konuştu. Gürkan, AKP'li yıllarda yaşanan tahribatları arka arkaya sıralayarak, "Bu koşullarda demokratik bir anayasa yapılamaz" dedi. Gürkan, sözlerine şöyle devam etti: 

"Biriken sorunlara karşı çalışma ve yaşama koşullarının iyileştirilmesi, vergide adalet gibi taleplerle de mücadele büyütülmelidir. Otoriterliğin pekiştirilmeye çalışıldığı, özgürlüklerin kısıtlandığı, baskı ve yasaklarla hakların kullanılmasının zapturapt altına alındığı bu siyasal koşullarda demokratik bir anayasa yapılamaz. Bu iktidarın gündeme getireceği anayasa düzenlemesinde hiçbir içerik tartışmasına girmeden, bu koşullarda demokratik anayasa yapılmayacağını beyan etmek gerekir.

YENİDEN REFAH PARTİSİ: TARTIŞMAMIZ GEREKEN KONU BU DEĞİL

Cumhur İttifakı ortağı Yeniden Refah Partisi'nden ilk yorum, Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç'tan geldi.

Kılıç, şunları söyledi: 

"50+1 savunacak değiliz. 50+1’e karşı çıkacak da değiliz. Demek istediğim şudur. Yeni Cumhurbaşkanlığı seçimine dört yıldan fazla bir süre var. Bugün tartışmamız gereken konu 50+1 değildir. Bugün tartışmamız gereken konu, cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin seçim esası değildir. Daha o zamana çok var. Eğer ki, 50+1 sisteminden duyulan bir memnuniyetsizlik varsa hazırlamayı düşündükleri anayasa paketinin içerisinde getirirler. Biz de değerlendirmemiz yapar ve fikrimizi söyleriz. Ama Türkiye'nin öncelikli gündemi enflasyondur, ekonomidir, gıda enflasyonudur, vatandaşımızın geçim problemidir, konut kiralarıdır. Konuta ulaşamamaya yönelik problemlerdir. Bugünün ekonomik problemlerini, sosyal ve toplumsal problemlerini yüzde 50+1 tartışmasının gölgesinde bırakmaya taraftar değiliz.”

'YÜZDE 50+1' SEÇİM MODELİ NE ANLAMA GELİYOR? 

'50+1' seçim modeline göre genel oyla yapılacak seçimde, geçerli oyların salt çoğunluğunu alan, yani yüzde 50'den en az 1 oy fazlasını elde eden aday cumhurbaşkanı seçiliyor. İlk oylamada bu çoğunluk sağlanamazsa, ikinci tur oylama yapılıyor.

NASIL BAŞLAMIŞTI? 

50+1 seçim modeli, 21 Ekim 2007 tarihindeki referandumla kabul edilen cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi yöntemi ile birlikte uygulanmaya başlandı. 

Sistem ilk kez 10 Ağustos 2014'teki cumhurbaşkanlığı seçiminde uygulandı ve Recep Tayyip Erdoğan yüzde 51,79 oyla ilk turda cumhurbaşkanı seçildi. AKP'li Erdoğan, yine aynı sistemin uygulandığı 2018 cumhurbaşkanlığı seçiminde ise yüzde 52,59 oyla ikinci kez cumhurbaşkanı seçildi.

Seçim modeli muhalefet tarafından ilk günden bu yana eleştirilerin hedefi olsa da tartışma ilk kez AKP'li Faruk Çelik tarafından 2019'da başlamıştı. Çelik, o tarihte “50+1” kuralının değişmesini önermiş ve “İlk turda yüzde 40 ve üzeri oy alan seçilsin. Yüzde 50+1 formülü Türkiye’yi yorar” demişti. Erdoğan, Çelik'e, "Gündemimizde yok" sözleriyle yanıt vermişti. MHP lideri Devlet Bahçeli ise söz konusu tartışmayı "abes" olarak nitelemişti.