Haber: Atilla Yoğurtçu

Çöpler Kompleks Altın Madeni'nde yaşanan kayma sonucu milyonlarca ton kontamine çamurun Sabırlı Deresi yatağına ve eski maden ocağı alanına aktığı olayda dokuz maden çalışanı hayatını kaybetti. Bu ekokırım suçunu yerinde görmek ve tepki göstermek isteyen aktivistler, 17 Şubat Cumartesi günü İstanbul'dan yola çıktı ancak Sivas il sınırlarında yetkililer tarafından durduruldu. 

Seyahat özgürlüklerinin ellerinden alınmasına tepki gösteren aktivistler, engelin amacının olayların örtbas edilmesi ve gerçeklerin görülmesinin engellenmesi olduğunu belirtti. İliç'e girişlerin yasaklanmasının ardındaki amaçların, olayların kayıt altına alınmasını ve yöre halkı ile dayanışmanın engellenmesi olduğu vurgulandı. 

İlç Altın Madeninin çevre lisans ve izninin iptal edilmesi talep edilirken, madenin acilen kapatılması ve sorumluların yargılanması gerektiği dile getirildi. Ayrıca, ekoloji hareketleri heyetinin seyahat hakkının gasp edilmesinin kabul edilemez olduğu ve iktidarın tutumunun kınandığı belirtildi. 

Ekoloji Birliği, ekokırım suç mahaline gitme kararlılığını ve dayanışma ruhunu vurgulayarak yazılı açıklamayı sonlandırdı. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

13 Şubat’ta Erzincan İliç’te, Çöpler Kompleks Altın Madeni’ndeki siyanür ve ağır  metaller içeren yığın liçi alanında kayma meydana geldi, milyonlarca ton kontamine 
çamur Sabırlı Deresi yatağı ve eski maden ocağı alanına aktı. Ne yazık ki dokuz  maden çalışanı, kayan çamurun altında kaldı! Yüreğimiz İliç’te toprak altında kalanlarla beraber.


İşlenen ekokırım suçunu yerinde görmek, bilgilenmek ve tepkilerimizi dile getirmek ekoloji hareketlerin görevi ve en temel hakkıdır. Bu amaçla 17 Şubat cumartesi günü İstanbul’dan yola çıkan ekoloji aktivistleri ve basın temsilcileri, yol boyunca sayısız  GBT işlemine tabi tutulmuş ve sabaha karşı da Sivas İli sınırlarında durdurularak şehrin il sınırlarına girmeleri engellenmiştir. Gerekçe olarak da Erzincan ve ilçelerine girişin  Sivas Valiliği tarafından yasaklandığı belirtilmiştir. Kolluk nezaretinde Reşadiye’de bir  dinlenme tesisine girmeye zorlanan arkadaşlarımızın en temel hakkı olan seyahat  etme özgürlüğü ellerinden alınmıştır. Reşadiye’de basın açıklamasını okuyan  arkadaşlarımız daha sonra İstanbul’a doğru geri dönüşe başlamıştır. Basın temsilcisi arkadaşlarımız da kendi olanakları basın kartı ile İliç’e doğru yola çıkmışlardır. 
Bu arada İliç’e gitmek üzere özel araçlarla Dersim’den yola çıkan Malatya Çevre Platformu’ndan arkadaşlarımız da çeşitli engellerle karşılaşmış, İliç’e girmeyi başaran arkadaşlarımız daha sonra ablukaya alınmış arkasından da İliç dışına çıkartılmıştır. Arkadaşlarımız, DEM Parti Milletveliki Ayten Kordu ile birlikte bir basın açıklaması gerçekleştirebilmişlerdir. 


İliç’e girişlerin yasaklanmasının amacı, olayların örtbas edilmesi, gerçeklerin görülmesinin ve kayıt altına alınmasının engellenmesi ve yöre halkı ve çalışanlarla  dayanışmanın engellenmesidir. Bağımsız medyanın ulaşabildiği kısıtlı sayıda bilgi ve görüntünün dışında bilgiye ulaşmamız engellenmektedir. Ortada bir suç ve bir ekokırım yok ise ne saklanmak istenmektedir?
İliç, Anagold Madencilik şirketi, işbirlikçisi kamu kurumları, yerel otoriteler ve siyasiler tarafından bir cehenneme çevrildiği gibi şimdi de hapishaneye çevrilmiştir. 
İlç Altın Madeninin çevre lisans ve izninin iptal edilmesi yetmez, maden acilen kapatılmalı, tüm işletme izinler ve ruhsatları iptal edilmeli ve tüm sorumlular 
yargılanmalıdır. 
Ekoloji hareketleri heyetinin keyfi uygulamalarla seyahat hakkının gasp edilmesini kabul etmiyor, iktidarın bu tutum ve politikaları kınıyoruz.
Ekokırım suç mahaline gidişimiz engellenemez. Dayanışma ile.
EKOLOJİ BİRLİĞİ