Asrın felaketinin simgelerinden Ebrar Sitesi'ne ait Reyyan Apartmanı davasında, depremzede aileleri yaralayan bir karar çıktı. 55 kişinin hayatını kaybettiği, 9 kişinin yaralandığı yıkıma ilişkin davanın 9. duruşmasında, tutuklu yargılanan tek sanık olan müteahhit Muhammet Karaaslan serbest bırakıldı.
Kahramanmaraş 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, sanıklar, taraf avukatları ve yakınlarını kaybeden acılı aileler katıldı.
Savcı "Kaçabilir" Dedi, Mahkeme Bıraktı
Duruşmada mütalaasını açıklayan Cumhuriyet Savcısı, sanık Muhammet Karaaslan'ın üzerine atılı suçun vasfı ve mevcut delil durumu nedeniyle "kaçma ve saklanma şüphesi" bulunduğunu belirterek tutukluluk halinin devamını istedi.
Ancak Mahkeme Heyeti, savcının talebinin aksine tahliye kararı verdi. Kararın gerekçeleri şöyle sıralandı:
-
Dosyada delillerin büyük ölçüde toplanmış olması.
-
Delil karartma şüphesinin bulunmaması.
-
Azami tutukluluk süresinin dolmuş olması.
-
Tutuklamadan beklenen faydanın adli kontrolle sağlanabileceği.
Heyet, Karaaslan hakkında yurt dışına çıkış yasağı koyarak bir sonraki duruşmayı 15 Mayıs 2026 tarihine erteledi.
Müteahhitin Savunması: "Kaçak Katı Ben Yapmadım"
Tahliyesini talep eden sanık müteahhit Muhammet Karaaslan, bilirkişi raporlarını dayanak göstererek binadaki "kaçak katı" kendisinin yapmadığının tespit edildiğini savundu. Karaaslan'ın avukatı ise, "Binada zeminin, depremin ve sonradan yapılan kaçak katın etkisi açıktır" diyerek müvekkilinin sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesini istedi.
Ailelerin Hedefinde "Kamu Görevlileri" Var
Duruşmada söz alan müştekiler ise denetim sorumluluğu olanlara dikkat çekti.
-
Müşteki Fikret Kutlu: Oğlu, gelini ve torununu kaybettiğini belirterek, "Benim asıl şikayetçi olduğum kamu görevlileri ve denetim yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmeyenlerdir" dedi.
-
Müşteki Uğur Demir: Anne ve babasını kaybettiğini, sağ çıkan kardeşi Berkay'ın ise bacağının kesildiğini hatırlatarak sanıklardan şikayetçi oldu.
Davada müteahhit Karaaslan'ın yanı sıra statik fenni mesul, proje müellifi ve belediye görevlilerinin de aralarında bulunduğu sanıklar "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis istemiyle yargılanıyor.





