Bursa Devlet Tiyatrosu Müdürü Sezai Yılmaz ve dönemin Adana Devlet Tiyatrosu Müdürü Efe Ünsal, tiyatrocu H.K.’yı rızası dışında otel odasına çekerek "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan yargılandıkları davanın ilk duruşmasında, "delil yetersizliği" gerekçesiyle beraat etti. Duruşmaya hem sanıklar hem de müşteki H.K. ve avukatları katıldı.
DEVLET TİYATROLARI MÜDÜRLERİNE BERAAT: "KİŞİYİ HÜRRİYETİNDEN YOKSUN KILMA" DAVASINDA DELİL YETERSİZLİĞİ
Ankara 47. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında, Savcının esas hakkındaki mütalaasında "şüpheden sanık yararlanır" ilkesi doğrultusunda beraat istemesi sonrası mahkeme de aynı gerekçeyle beraat kararı verdi.
SANIKLARDAN SAVUNMA: H.K. ISRAKLA ODAYA GİRMEYE ÇALIŞTI, ÇOK SARHOŞTU
Sanık müdürler, olay günü Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü toplantısı için Ankara’da bulunduklarını ve müşteki H.K. ile sohbet ettiklerini belirtti.
Sanık Efe Ünsal, H.K.'nin ısrarla odaya girmek istediğini ve sarhoş olduğunu iddia etti.
"H.K. aşırı ilgi gösteriyordu hepimize. Biz odadan çıkmasını istedik ancak gitmedi. Sonunda Sezai Bey sesini yükseltti öylelikle odadan çıktı. Sezai Bey de ben de kesinlikle kendisine dokunmadık."
Sanık Sezai Yılmaz ise H.K.'nin kapıyı çalıp odaya girmek istediğini, kendisinin engellemeye çalıştığını savundu. Yılmaz, H.K.'nın bir anda odaya girerek sırtını duvara dayayıp yere çöktüğünü, sonrasında sesini yükseltmesiyle "şarkı mırıldana mırıldana" odadan çıktığını iddia etti.
MÜŞTEKİ H.K.: SEZAİ BEY BENİ KOLUMDAN TUTARAK İÇERİ ÇEKTİ
Müşteki H.K. ise ifadesinde sanıkların iddialarını reddetti ve bir kadeh şarap içtiğini, alkollü olmadığını söyledi. H.K., Sezai Yılmaz'ın kendisini kolundan tutarak odaya çektiğini iddia etti.
"Ben 'Hadi abi görüşürüz' diye eğildiğim anda Sezai Bey beni kolumdan tutarak içeri çekti. Kapı ardından hemen kapandı. Sonra ben yere düştüm, yüz üstü kapaklandım. Ben kalktım ve sonra 'Ne oluyor?' dedim. Sezai Bey üstüme yürüdü ve 'sen bunları neden çağırdın' diye sordu. Ben küfredip bağırınca şaşırdılar, o boşlukta odadan kendimi attım, kimse beni odadan çıkartmadı. Ben ağlıyorum zaten."
H.K., olayın ardından Sezai Yılmaz’ın kendisini aradığını ve sesini dinleyip kapattığını, bu süreçte kurumunda sürekli mobbinge uğradığını, "kötü kadınlık" ve "ruh hastalığı" gibi iftiralara maruz kaldığını söyledi.
OYUNCULAR SENDİKASI'NDAN TEPKİ: SANIK TARAF BİR ZARAR GÖRMEDİ, ADANA’DAN ANKARA’YA TAYİN OLDU
Müşteki avukatı Elif İlsu Özbek, sanıkların savunmalarının "mağdur suçlayıcılıktan" başka bir şey olmadığını belirtti. Avukat Özbek, kadınların böyle bir şey yaşamadan bu durumu dile getirmesinin gerçekçi olmadığını vurguladı.
"Bu süreçte sanık tarafı bir zarar görmedi üstüne Efe Bey Adana’dan Ankara’ya tayin oldu."
Tanık İsmail Tütüncü ise H.K.'nın odadan çıktığında yüzünün "bembeyaz ve gergin" olduğunu, ağlamaya başladığını ve "beni odama götürün" dediğini doğruladı.



