Mezopotamya Ajansı'nın haberine göre TBMM'de Kürt sorununun çözümü için kurulan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun toplantısında DEM Parti'li milletvekilleri, ana dil ve hasta mahpuslar başta olmak üzere çeşitli konularda önemli eleştirilerde bulundu. Komisyon üyeleri, Kürtçe'nin kamusal alanda kullanımına yönelik engellerin kaldırılması ve cezaevlerindeki hasta tutukluların durumuna çözüm bulunması için çağrıda bulundu.
"Anadili Barışa Açılan Kapıdır"
DEM Parti Milletvekili ve HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, geçen hafta komisyonda Barış Anneleri'nin anadillerinde konuşmasına izin verilmemesinin, milyonlarca Kürt yurttaşta "güven sarsıntısı" yarattığını söyledi. "Tam da barışa açılan bir kapı varsa o kapıyı açacak olan anahtar da dilin kendisidir" diyen Beştaş, kamusal alanda anadilin kullanımının önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurguladı.
"Hasta Tutsaklar İçin İrade Koyulmalı"
Beştaş, ayrıca komisyonun güven ortamı yaratmak için bazı konularda irade ortaya koyması gerektiğini belirterek, hasta mahpusların durumuna dikkat çekti. Fatma Tokmak, Devrim Ayık, Ergin Aktaş ve Fırat Nebioğlu gibi isimleri örnek gösteren Beştaş, "Biz çözümü, barışı, demokrasiyi konuşurken insanların cezaevinde ölümle yüz yüze olması kabul edilemez. Bu konuda da komisyonun bir irade ortaya koyması gerekir" dedi.
"Bu Nasıl Bir Kardeşlik?"
DEM Parti İstanbul Milletvekili Celal Fırat ise, sık sık kardeşlikten bahsedilmesine rağmen kimlik, dil ve inancın kabul görmediğini belirterek "Bu nasıl bir kardeşlik?" diye sordu. Kürtçe'nin resmi dil olarak kabul edilmesinin ülkeye bir şey kaybettirmeyeceğini, aksine adalet getireceğini savunan Fırat, Cemevlerinin ibadethane olarak kabul edilmesi gerektiğini ve bu konuların siyasi vicdana havale edilmemesi gerektiğini vurguladı.
"Usul Tartışması" ve "Bütünlüklü Yaklaşım"
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, komisyonda misafirlerin sözlerinin milletvekilleri tarafından tek tek eleştirilmesini "usul hatası" olarak değerlendirdi. Koçyiğit, "Buraya gelen misafire cevap yetiştirmek hiçbir milletvekili arkadaşımızın görevi değildir" diyerek, komisyonun amacından sapmamasını istedi.
DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek ise, komisyonun sadece silahsızlanma sürecini değil, aynı zamanda bu sürecin gerektirdiği siyasi ve yasal adımları da bütünlüklü bir yaklaşımla ele alması gerektiğini belirtti. Çiçek, sağlıklı bir süreç yürütmek için ortak fikre sahip olmanın ve güven ortamını oluşturmanın önemine vurgu yaptı.




