GÜNDEM

DEM Parti Eş Genel Başkanları: Kent uzlaşısı suç değildir, karar hukuk dışı

Halkların Demokratik Kongresi (HDK)’ye yönelik 31 Ekim 2024 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yürütülen “Kent Uzlaşısı Davası” duruşmasında, 9 kişinin tutuklu yargılanmasına devam kararı verildi.

Abone Ol

Halkların Demokratik Kongresi (HDK)’ye yönelik 31 Ekim 2024 tarihinde İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında yürütülen “Kent Uzlaşısı Davası” duruşmasında, 9 kişinin tutuklu yargılanmasına devam kararı verildi.

Halkaların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, alınan karara tepki gösterdi. Sosyal medya üzerinden yaptıkları açıklamada, kararın hukuka aykırı olduğunu vurgulayan başkanlar şu ifadeleri kullandı:

“Kent uzlaşısı suç değildir. Alınan karar, demokrasi ve barış sürecine zarar veren bir uygulamadır.”

Dava kapsamında, 9 sanığın tutukluluk hali devam ederken hukuki süreç İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. DEM Parti, karara ilişkin kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğini belirtti.

“HUKUK DIŞI BİR KARARA İMZA ATILDI”

Tülay Hatimoğulları, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

"Bugün görülen Kent Uzlaşısı davasında tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılması gerekirken, bir kez daha hukuk dışı bir karara imza atıldı. Kent Uzlaşısı davasıyla 'Kürde İstanbul’da yaşayabilirsin ama yaşadığın kenti yönetemezsin' diyorlar! Bunu kabul etmiyoruz! Kent Uzlaşısı, İstanbul’da yaşayan halkların ortak iradesinin ürünüdür. Halkların barış içinde kentlerini yönetme iradesini göstermesidir. Kent Uzlaşısı davasıyla sadece halkların ortak iradesi değil, demokratik siyasete katılımı da hedef alınmaktadır. Kent Uzlaşısı’nı yargılamak, halkların bir arada barış içinde yaşama talebini yargılamaktır. Bu yargılama toplumsal barışın tesisine zarar veriyor. Bir kez daha söylüyoruz: Kent uzlaşısı suç değildir!”

“HALKIN İRADESİNE KARŞI AÇILMIŞ SİYASİ BİR DAVA”

Tuncer Bakırhan da şunları söyledi:

"Kent Uzlaşısı’na ilişkin yürütülen soruşturma sonucunda bugün İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava, halkların demokratik seçme ve seçilme iradesine yönelik ciddi bir müdahaledir. Bu davayla halkların demokratik siyasete katılımı hedef alınmakta; halkların ortak aklıyla şekillenen kent uzlaşısı suç gibi gösterilmeye çalışılmaktadır. Net bir şekilde ifade ediyoruz: Bu halkların iradesine karşı açılmış siyasi bir davadır. Halkların kentlerini demokratik yöntemlerle yönetme iradesi suç sayılamaz! Kent Uzlaşısı aynı zamanda barışa, demokrasiye ve ortak yaşama yönelik önemli bir yaklaşımdır. Kent uzlaşısını yargılamak, halkın barış talebini ve demokratik toplum idealini cezalandırmaya çalışmak anlamına gelmektedir. Bu nedenle Kent Uzlaşısı kapsamında tutuklu bulunan herkesin serbest bırakılması gerekirken, tutukluluk hallerinin devamı kabul edilemez ve hukuk dışı bir karardır.”