BBC Türkçe’nin haberine göre; Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden Doç. Dr. Sami Aksoy, DASK’ın ortaya koyduğu sistemin böylesi afetler için özellikle pandemiden sonra daha da yetersiz bir hale geldiğini söylüyor:

“Demir ve çimento piyasası, inşaat maliyetleri, metrekare maliyetleri, pandeminin yarattığı enflasyon ile yükseldi; buna bağlı olarak gayrimenkul ve kira maliyetleri de arttı. Yani depremzede DASK’tan aldığı bu miktarla o binayı tekrar inşa ettirebilecek mi?”

Bu yüzden Aksoy’a göre zorunlu deprem sigortası, sadece kısmi bir tazminat sağlayabiliyor.

'GÜÇLENDİRME BEDELİNDE UYUŞMAZLIK ÇIKAR'

Bina tamamen yıkılmamışsa DASK’ın gelip hasar tespiti yapması gerekiyor. Bir yandan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın uzmanları da deprem bölgesini dolaşarak ayakta kalan binaları hasarsız, az hasarlı, orta hasarlı ve ağır hasarlı olarak sınıflandırıyor.

Hasarsız ve az hasarlı binalara isteyenlerin geri dönebileceği belirtilirken, orta hasarlı binalarda kat maliklerinin tekrar yerleşmeden önce güçlendirme yapması gerekiyor. Ağır hasarlı binaların ise yıkılıp, yeniden yapılması lazım.

Doç. Dr. Aksoy’a göre Bakanlık ve DASK uzmanlarının değerlendirmelerinde farklılıklar olabilir, kat maliklerinin tespit edilen hasar raporuna itirazı söz konusu olabilir.

“DASK’ın görevlendirdiği eksperler gelip binanın güçlendirme maliyeti ne kadar, ortalama bir bedelle hesaplayacak. O bedel konusunda da uyuşmazlık çıkması kuvvetle muhtemel” diyen Aksoy’a göre bu durumlarda sigorta ödemeleri aksayabilir.

Deprem bölgesinde hasarlı binalar nasıl tespit ediliyor?13 Şubat 2023

'KOLON KESİLMİŞSE ÖDEMEYEBİLİR'

Aksoy’un uyardığı bir başka konu ise sigorta sözleşmelerinde yer alan genel şartlara ilişkin. Binanın kolonunun kesilmesinin tespit edilmesi gibi durumlarda DASK’ın ödeme yapmayabileceğini aktaran Aksoy, mağduriyetlerle karşılaşılabileceği uyarısında bulunuyor:

“Taşıyıcı sistemine zarar verilmiş bir bina, depremde buna bağlı olarak yıkılırsa DASK ödeme yapmayabilir. DASK beyan üzerine yapılıyor, bir bina tetkik edilmiyor sigorta yapılmadan önce. Sigorta şirketlerinin vatandaşları bu konuda uyarması ve çok iyi bilgilendirmesi gerekiyor.”

DASK ise sigorta kapsamı dışında kalan binaları şu şekilde sınıflandırıyor:

Taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde tadil edildiği veya zayıflatıldığı tespit edilen binalar.

Taşıyıcı sistemi olumsuz yönde etkileyecek şekilde ilgili mevzuata ve projeye aykırı olarak inşa edilen binalar.

Yetkili kamu kurumları tarafından yıkılmasına karar verilen binalar ile mesken olarak kullanıma uygun olmayan, bakımsız, harap veya metruk binalar.

DASK SİGORTASI OLMAYAN NE YAPACAK?

Türk Reasürans ve DASK Genel Müdürü Selva Eren, 10 Şubat itibarıyla biriken deprem fonlarının 23 milyar TL olduğunu, sigortacılık tekniği çerçevesinde bu tutarın üzerine eklenen reasürans koruması ile DASK’ın toplamda 117 milyar TL'lik ödeme kapasitesi olduğunu belirtti.

DASK’ın 2021 faaliyet raporuna göre deprem bölgesinde yer alan binaların neredeyse yarısından fazlası sigortalı değil. DASK yaptırmamış olan depremzedeler sigorta tazminatı alamıyor; sadece devletin vereceği yardımlardan faydalanabiliyor.

Özgürlük için Hukukçular Derneği ise DASK sigortası olmayanların gördükleri zararın tümü için kusur sorumluluğu kapsamında dava yoluna gidebileceğini belirtiyor:

"DASK ve konut sigortası sadece maddi zararları tazmin eder. Manevi zararlar için kusurlu olan kurum ve kişilerin sorumluluğuna gidilir."