GÜNDEM

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Uçum: 1928 kanunu, geçiş süreci esin kaynağı olabilir

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, yazdığı makalede, "Terörsüz Türkiye" sürecinin tamamlayıcı adımlarla hızlandığını belirtti. Uçum, TBMM Komisyonu'nun aldığı İmralı dinleme kararının ardından sürecin varsayımsal tartışmalardan çıkacağını ve "yeni ve somut bir durum" oluşacağını savundu.

Abone Ol

İmralı Kararı ve Tarihsel Emsal

Uçum, Komisyon'un aldığı 'İmralı dinlemesi' kararının gereği yapıldıktan sonra soyut karşı çıkışların anlamsızlaşacağını belirtti. Bu sürecin hukuki alt yapısı için Cumhuriyet tarihinden bir örnek gösterdi:

  • 1928 Kanunu: Uçum, 1928 tarihli 1239 Sayılı Kanun'un, 'doğru yoldan çıkmış ancak Cumhuriyet'e saygı gösteren' vatan evlatlarını takipten vareste bırakan geçici bir düzenleme olduğunu hatırlatarak, bunun bugünkü geçiş süreci hukuku açısından esin kaynağı olabileceğini söyledi.

Komisyonun Beklenen Adımları ve Sabotaj Uyarısı

Uçum, süreçte atılması beklenen adımları sıraladı:

  • Dinleme ve Rapor: Komisyonun, dinleme faaliyetini takiben geçiş süreci hukukuna ve demokrasiyi geliştirme perspektifine ilişkin raporları yazacağı bekleniyor.

  • Sabotaj Tehdidi: Sürece karşı fikri sabotajların hız kesmediğini belirten Uçum, geçiş süreciyle bağdaşmayacak, "fikri tuzak denecek iddiaları" ortaya koyanların deşifre edilmesi gerektiğini vurguladı.

  • Erdoğan ve Bahçeli Vurgusu: Sürecin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın büyük liderliğine ve Devlet Bahçeli’nin ezber bozan, bilgece hamlelerine dayandığı asla unutulmamalıdır.

Devlet ve Kürtler İlişkisi Yeni Aşamada

Uçum, Devlet ile Kürtler arasındaki ilişkinin artık "mesele" olmaktan çıkıp "konu" ya dönüştüğünü savundu:

  • Temel Doğrultu: Kürtlerin tamamının ayrılıkçı eğilimlerden vazgeçerek Devletle eksiksiz bütünleşmesi ve Türkiye’nin demokratik ilerlemesinde tam sorumluluk alması temel konudur.

  • Kürtçe: Egemenliğin dili Türkçenin kapsayıcılığı ile Kürtçenin özgürlüğü arasında uyumsuzluk yoktur ve Kürtçenin özgürlüğü güçlendirilecektir.

  • Yerel Yönetim: Üniter yapıyı destekleyecek, yerel meclisleri denetim ve icrada yetkilendirecek yerel yönetimler reformu kaçınılmaz hale gelmektedir.