Bursa'da boşaltılmak istenen çöp dolu bir evde teyzesi Kamuran Pınar A. tarafından bir odada kilitli tutulan 9 yaşındaki Cem Muhammet A.'nın sözleri yürekleri dağladı. Muhammet sabah uyandığında "İlk kez bu kadar güzel uyudum. Burası çok temiz. Herkes bana güzel ve iyi davranıyor. Hepiniz çok iyisiniz. İlk kez çok iyi insanlar gördüm. Kendimi iyi hissediyorum. Kuş gibi uçabilirim. İlk günden güzel oyuncaklarım oldu. Kırmızı otomobili çok sevdim. Hastanede kalıp güzel yemekler yemek istiyorum" dedi.

Öte yandan Türkiye'nin konuştuğu ailenin hayat hikayesine ulaşıldı. İki kardeşin yeğeni S.K.'nın küçük çocuğun babasıyla ilgili anlattıkları ise dikkat çekti.

ANNE VE TEYZENİN BABASI POLİSMİŞ

İki kardeşin hayat hikâyesine de ulaşıldı. Bursa'da görev yapan polis babaları İsmail A., burada tanıştığı Asuman A. ile evlendi. İsmail A. emekli olduktan sonra aile, bir süre İstanbul Şile'deki İmrenli Köyü'nde yaşadı, daha sonra Şile merkeze yerleşti. 20 yıl önce İsmail A. hayatını kaybetti. Kamuran Pınar A. Bursa'da, Yasemin A. ise psikolojik rahatsızlık nedeniyle bir süre tedavi gördüğü akıl hastanesinde tanıştığı bir kişiyle evlendi.

BABASINA, 'DOĞUMDA ÖLDÜ' DEMİŞ

SABAH'a konuşan iki kardeşin yeğeni S.K., "İki kardeşin de akıl sağlıkları yerinde değil. Yasemin A. tedavi gördüğü akıl hastanesinde tanıştığı bir kişiyle evlenip hamile kaldı. Evliliği çok kısa sürdü. Çocuğu dünyaya getirdi ama, babasına doğumda öldüğünü söyleyerek gizledi. Babasının, Cem Muhammet'in hayata olduğundan haberi olmadı. Kamuran Pınar A., Cem Muhammet'i alıp ablasına vermedi. Hatta kendi kızı Zeynep A.'yı da yıllarca eski eşine göstermedi. Kamuran Pınar A., yalan beyanlarla eski eşi hakkında uzaklaştırma kararları aldırarak, kızından ve kendisinden uzak tutuyordu" dedi.

ANNENİN AKIL HASTANESİNDE KALDIĞI DOĞRULANDI

İmrenli Köyü Muhtarı Mustafa Kandemir ise "İsmail A. yıllarca Bursa'da polislik yaptıktan sonra emekli olup köye gelerek iki katlı ev yaptırıp kısa süre kaldıktan sonra Şile'de de ev alıp oturmaya başlamıştı. Yasemin. A., psikolojik rahatsızlığı nedeniyle akıl hastanesinde tedavi görmüştü. İki kardeşi en son annelerinin cenazesinde gördüm. Çocuk için birbirleriyle sürekli tartışıyorlardı" dedi. Köylülerden Fikri Küçükyeter de iki kardeşin, annelerinin ölümünden sonra köydeki evi sattıklarını anlattı.