CHP’nin Samsun ve Yazgat'ın ardından “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin üçüncüsünün düzenlendiği Mersin'de yurttaşlar alanlara sığmadı, balkonlar, çatılar bile miting alanlarına dönüştü. Alanlara sığmayan vatandaşlar meydanın dışına da taşarak ara sokaklardan, evlerinin penceresinden, çatılardan mitingi izleyebildi. Yozgat mitingi ardından Mersin mitinginde de alana damgasını çiftçiler vurdu. Yozgat'ta çiftçi Abdullah Ceylan’ın “Devlet turpla, şalgamla idare edilmez. Adalet ile hukuk ile idare edilir" ifadesiyle kamuoyu gündemine gelen çiftçiler, Mersin mitingine de yoğun olarak meydana çıktı.
"Rantınan itibarınan ülke yönetilmez"
Miting alanında “Rantınan itibarınan ülke yönetilmez” dövizi dikkat çekerken, Silivri’de tutuklu bulunan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘bayrak’ çağrısı karşılık buldu. Mersinliler, evlerinin pencerelerini ve balkonlarını bayraklarla donattı.
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta gözaltına alınması ve 23 Mart'ta tutuklanmasının ardından başlayan sokak eylemleri devam ediyor. CHP de başlattığı “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin üçüncüsünü Mersin’de hayata geçirdi.
Mersin'de mitingin düzenleneceği Yenişehir miting alanında hazırlıklar günler öncesinden başladı ve alana konuşmacılar için sahne ve sahneye uzak kalan vatandaşların mitingi izleyebilmesi için dev ekranlar kuruldu.
Özgür Özel: “Mitinge değil eyleme geldik”
CHP lideri Özgür Özel de Mersin mitingi için bir gün önceden kente geldi. Özel, "Akdeniz'den, Mersin'den sesimizi yükseltmek, 'Adayımızı yanımıza sandığı önümüze istiyoruz' diye haykırmak üzere buradayız. Yarın çok hareketli, çok güçlü bir miting olacak burada. Daha sonra da Konya'ya, Van'a gidip İzmir'e uzanacağız. Mitinge değil eyleme geldik, sonuç alana kadar da devam edeceğiz" dedi.
Milletvekilleri günler öncesinden çalışmalara başladı
CHP'de görevlendirilen çok sayıda milletvekili ve parti yöneticisi de günler öncesinden bölgeye gelerek mitingi güçlü geçmesi için hazırlık çalışmaları yürüttü. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, İstanbul Milletvekili Cemal Enginyurt ve Parti Meclisi (PM) Üyesi Berkay Gezgin de Mersin’in ilçelerine giderek vatandaşlarla bir araya geldi.
Hazırlıklar sonuç verdi ve vatandaşlar alana sığmadı, ara sokaklar doldu
Yenişehir miting alanına akan on binler meydana sığmazken, yurttaşlar ara sokaklara taştı. Çatılara çıkarak mitingi izleyenler dikkat çekerken, çok sayıda yurttaş ise evlerinin pencereleri ve balkonlarından yaklaşık 3 saat süren mitingi ilgiyle takip etti.
İmamoğlu'nun bayrak çağrısı Mersin'de karşılık buldu
Ekrem İmamoğlu’nun X hesabından yaptığı “bayrak çağrısı” Mersin’de güçlü şekilde karşılık buldu. Özgür Özel de konuşmasında yurttaşların evlerinin, dükkanlarının pencerelerine Türk bayrakları asmasına vurgu yaptı. Miting sonrası ilk değerlendirmeler de mitingin başarılı geçtiği yönünde oldu. ANKA'ya konuşan Ali Mahir Başarır şöyle konuştu:
“Muhteşem bir miting oldu. Mersin demokrasiye inanan bir şehir, darbeye karşı olan bir şehir. Darbecilere, cuntacılara, Kanal İstanbul'un rantını paylaşmak isteyenlere Mersin, kocaman bir 'hayır' dedi. Burada seçimde bu kadar kalabalık yoktu. Yüz binler Mersin'de idi. Mersinliler diyor ki, 'Recep Tayyip Erdoğan sandığı getir'. Yüreğin varsa sandığı getir"
Akın akın yüz binler buradaydı diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Erhan Adem de "Artık insanlarımız, vatandaşlarımız haksızlığa isyan ediyor" sözleriyle alandaki coşkuyu ifade etti.
Mitinge katıla bir yurttaş da basına yaptığı açıklamada Ekrem İmamoğlu'nun tutuklanması nedeniyle geceleri uyuyamadığını belirterek "İmamoğlu için geldim. İmamoğlu'nu kurtaracağız. Hiç suçu yok. Geceleri uyuyamıyorum. Kıskandıkları için attılar içeriye" dedi. Emekli bir diğer yurttaş da "Hak, hukuk, adalet için geldik. Çoluğumuzun, çocuğumuzun geleceği için geldik. Hiçbir geleceğimiz yok. Emekliyiz, açız, perişanız. Mücadeleye devam" ifadelerini kullandı.
Çiftçiler Mersin'de de alana damgasını vurdu: “Rantınan itibarınan ülke yönetilmez”
Miting pankartları, dövizleri ve sloganlarıyla da dikkat çekti. CHP Lideri Özel’in Yozgat mitinginde çiftçilerle birlikte traktöre binmesinin resmedildiği pankartta “Özgür Amca hoş geldiniz. Mersinli çocuklar” yazısı yer aldı. Yine Özel ve İmamoğlu’nun resimlerinin yer aldığı “Millet iradesine sahip çıkıyor”, “Her şey çok güzel olacak”, “Gücünüz yetmez. Çünkü biz milletiz” yazılı pankartları dikkat çekenler arasındaydı. Mersinli yurttaşlar ise “Vurur yüze ifadesi Ekrem Başkan oluyor bir tanesi”, “CHP başaracak milletin hakkı milletin olacak”, “Hak hukuk adalet”, “Bu pisliği halk temizler”, “Dilek’ciğim sen balkonda ne giyeceğini düşün gerisi bizde”, “Kusura bakma Erdoğan, atı alan Üsküdar’ı geçti. Senin dönemin bitti”, “Rantınan itibarınan ülke yönetilmez”, “Millet iradesi gözaltında” gibi dövizlerle tepkilerini mitinge taşıdı.
“Ben çiftçiyim. Geleceğimiz burada”
Yozgat’ta gerçekleştirilen mitingde çiftçi Abdullah Ceylan'ın “Devlet turpla, şalgamla idare edilmez. Adalet ile hukuk ile idare edilir" tepkisinin ardından Mersin’deki mitinge de çiftçilerin ilgisi yoğun oldu. Çok sayıda çiftçi ANKA mikrofonlarına geçinemediklerini belirterek tepki gösterdi. Bir çiftçi “Ben çiftçiyim hakkımı aramaya geldim. Geleceğimiz burada" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Özgür Özel ise Mersinlilere uzun bir konuşmayla hitap ederek güncel durumu değerlendirdi. Recep Tayyip Erdoğan'ın "ananı da al git" dediği çiftçinin Mersinli olduğunu hatırlatan Özgür Özel, şöyle konuştu:
Mersin'de 11 Şubat 2006'da yaşanan "Ananı da al git" olayı bugün hatırlandı
“Size söz veriyorum, hani Mersin’deki o çiftçi 'Anamızı ağlattın' diyen çiftçi, 'Ananı da al git' diyen Cumhurbaşkanı gibi değil; 'Köylü milletin efendisidir' diyen ilk Cumhurbaşkanı gibi birisi, Ekrem İmamoğlu geliyor. O yapacak çiftçiyi yeniden milletin efendisi. İşte bunun için bizden korkuyorlar"
Özgür Özel'in Mersin mitinginde unutturmadığı olay 11 Şubat 2006'da Mersin'de meydana gelmişti. Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Edip Buran Spor Salonu'ndaki toplantıya katılmak üzere geldiği sırada, çitçi Mustafa Kemal Öncel, “Sayın Başbakan bu çiftçinin hali ne olacak? Anamız ağladı” diye feryat etmişti. Korumaların ve polislerin engel olmak istediği Öncel'i, yanına çağıran Erdoğan ise kendisini sert bir üslupla konuşarak, “Ananı da al git, artistlik yapma” diye azarlamıştı. Bu olay Erdoğan'ın üslubüyle ilgili eleştirilere de neden olmuş ve Türkiye siyaset tarihine geçmişti.
