CHP’nin Filistin’e destek için Eminönü’nde miting düzenledi. 

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Filistin’e destek mitingi yapmak için Galata Köprüsü’ne izin verilmemesinin ardından Eminönü’nde açıklama yaptı.

İktidara yakın Milli İrade Platformu’na 1 Ocak’ta aynı yerde aynı miting için izin verildiğini anımsatan Çelik, “Filistinlilerin tarihi mücadelesini yerle bir etmek istiyorlar. Siyasi iktidarın bu konudaki suskunluğu ülkemiz açısından vahim bir tablodur. Filistin davasını yıllarca kendi siyasetinin bir aracı olarak kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan neden suskundur? ‘One minute’ diyerek ortalığı inleten Sayın Cumhurbaşkanı’nın aklına Filistin davası sadece seçim zamanları mı gelmektedir” dedi.

 Eminönü Meydanı’nda yapılan basın açıklamasında Filistin Öğrenci Birliği Başkanı Yusuf Barakat, Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının Filistin halkıyla dayanışmasını andı, Sosyalist Enternasyonal Konsey’in mayıs ayında İstanbul’da yapılacak toplantısında konuşmacı olarak katılacağını açıkladı.

İktidara yakın Milli İrade Platformu tarafından 1 Ocak’ta aynı yerde aynı mitingin yapıldığını hatırlatarak tepki gösteren CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de özetle şunları söyledi:

“Biz dün akşam buraya, basın açıklaması yapacağımız alana üç ayrı ses aracı planladık. Buraya bir kürsü koymak istedik. Bu basın açıklamasını o kürsüden yapmak istedik ama yine bir çifte standartla karşı karşıya kaldık. Burası tarihi yarımada, deyim yerindeyse şu anda bir abluka altına alınmış durumda. İnsanların buraya gelmesi engellendi. Burada durdurulmayan araçlar var. Daha yıl başında burada Gazze’yle, Filistin’le dayanışmak için bir miting yapıldı. O mitingin yapılmasına izin verenler burada bizim bir basın açıklaması yapmamızı yasakladılar. Kısa bir yürüyüş yapmamızı yasakladılar. Burada bizi devletin polisiyle karşı karşıya getirmeye çalışıyorlar. Şunu bilsinler. Biz devletin polisiyle karşı karşıya gelmeyiz. Burada sesimizi kısmaya çalışanları kınıyorum. Toplumu korkutarak, sindirerek tükenmiş iktidarlarını sürdürmek istiyorlar. Biz asla umudumuzu kaybetmiyoruz. En kısa zamanda erken seçim sandığı gelecek ve Türkiye’deki baskıcı, otoriter rejim gidecek. Hak kazanacak, halk kazanacak.