CHP, Ankara’daki Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen 22’nci Olağanüstü Kurultayı’nda, parti içinden gelen eleştirilere ve yargı süreçlerine ilişkin önemli mesajlar verdi.
Yargı Baskılarına Karşı Birlik Vurgusu
CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, bu kurultayın, delegelerin talebiyle gerçekleştiğini ancak asıl nedenin “saray yönetiminin parti içerisinde huzursuzluk ve bölünmüşlük algısı yaratmak üzere yargı kanalıyla yaptığı bir baskı” olduğunu söyledi. Bulut, kurultayın, her şeye rağmen partinin birlik ve beraberliğini göstereceğini vurguladı.
Kurultayın hiçbir tartışmaya mahal vermemek adına “en ince şekilde dokunduğunu” belirten Bulut, oy kullanma sürecine ilişkin de bilgi verdi. Tek liste ile gidilecek kurultayda, 1127 delegenin oy kullanacağını, ancak hukuki ihtilafları engellemek için doğal delegelerin ve İstanbul delegelerinin oy kullanmayacağını ifade etti. Bulut, bu kurultayın ardından yargıda devam eden davaların da anlamını yitireceğini öne sürdü.
“Kazanan Cumhuriyet Halk Partisi ve Millet Olacak”
CHP Genel Başkan Yardımcısı Özgür Karabat da partinin “çok ciddi bir saldırı altında” olduğunu belirterek, bu olağanüstü kongrenin, olağanüstü koşulların bir sonucu olduğunu dile getirdi. Karabat, "Netice itibariyle partimizi mahkeme koridorlarına düşürenler buradan mağlup olarak çıkacaklar. Kazanan Cumhuriyet Halk Partisi ve millet olacak” dedi.
Karabat, bu kongrenin ardından partinin olağan kurultay süreçlerine kaldığı yerden devam edeceğini ve parti üzerindeki bu siyasi baskıların karşılık bulamayacağını söyledi.
Burhanettin Bulut, olağanüstü kurultayın, iktidarın yargı yoluyla parti içinde huzursuzluk yaratma baskısı sonucu toplandığını belirtti. Kurultayın amacının, bu baskılara karşı birlik ve beraberliği göstermek olduğunu vurgulayan Bulut, hiçbir tartışmaya mahal vermemek için tek liste olacağını ve oy kullanırken İstanbul delegeleri ile doğal delegelerin yer almayacağını açıkladı. Bu kurultay sonrası, mahkemede var olan konuların da anlamını yitireceğini ifade etti.
"Parti Ciddi Bir Saldırı Altında"
Özgür Karabat, partinin hem kurultaylarının hem de belediye başkanlarının ciddi bir saldırı altında olduğunu söyledi. Karabat, bu olağanüstü kongrenin olağanüstü şartlardan kaynaklandığını belirterek, "Partimizi mahkeme koridorlarına düşürenler buradan mağlup olarak çıkacaklar. Kazanan Cumhuriyet Halk Partisi ve millet olacak" dedi.
İktidar Yürüyüşüne Devam Edeceğiz
Ulaş Karasu, kurultay delegelerinin genel merkeze müdahale etme isteklerine karşı iradeye el koyarak olağanüstü kurultay için imza verdiklerini belirtti. CHP'nin 102 yıllık tarihinde bu tür mücadelelere karşı hep ayakta kaldığını vurgulayan Karasu, partinin genel başkanını sadece delegelerin değiştirebileceğini ifade etti. Karasu, delegelerin değişim iradesinin 31 Mart seçimlerinde partiyi birinci yaptığını ve bu iradenin ilk genel seçimlerde AKP iktidarını sonlandıracağını söyledi. Partinin olağan kongre sürecinin devam ettiğini ve iktidar yürüyüşüne devam edeceklerini ekledi.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır: Yargının işi suç örgütleriyle, mafyayla ve katillerle uğraşmak
Ali Mahir Başarır, bu kurultayın yargının üzerlerine oynadığı oyunlar nedeniyle yapılmak zorunda kalındığını savundu. Yargının işinin suç örgütleriyle, mafyayla ve katillerle uğraşmak olduğunu belirten Başarır, siyasete yön vermek olmadığını söyledi. Rakipleriyle meydanlarda çarpışmak istediklerini, muhatabının ise cübbe giyen bir hakim ya da savcı olmadığını ifade etti. Bu durumun utanç verici olduğunu söyleyen Başarır, Yargıtay'ın ve diğer yüksek mahkemelerin ya bu hukuksuzluğa "Dur" diyeceğini ya da ülkeyi daha da karanlığa götüreceğini dile getirdi.
"CHP Dimdik Ayakta"
Cumhur Uzun, kurultayın kamuoyuna "Cumhuriyet Halk Partisi dimdik ayakta, darbelerin karşısında, demokrasinin yanında yoluna devam ediyor" mesajını güçlü bir şekilde aktaracağını söyledi. Uzun, hukuk yoluyla kendilerini kendi iç bünyelerine bağlamak ve halkın sorunlarından uzaklaştırmak için operasyonlar yapıldığını ileri sürdü. CHP'nin hem olağan hem de dayatılan olağanüstü kongre süreçlerini aynı anda yürütebilecek güçte olduğunu ve halkın gündeminden asla uzaklaşmayacaklarını belirtti.
"CHP, Yaptığımız Anketlerde %41 İle Önde"
Deniz Yavuzyılmaz, bu kurultayı "yargı darbesine karşı" bir hamle olarak değerlendirdi. Genel Başkan Özgür Özel'in "satranç oynar gibi on hamle sonrasını düşünerek" süreci yürüttüğünü ve bu kurultayın yeni bir boyut kazandıracağını söyledi. Yavuzyılmaz, yaptırdıkları son anketlerde CHP'nin yüzde 41,2 oy oranıyla birinci parti olduğunu savunarak, "saraydaki tek adamın" bu durumu kabullenmesi gerektiğini belirtti. Ayrıca, siyasi rakiplerin tasfiyesi için siyasi operasyonların yapıldığını, ancak CHP'nin "orantısız güce orantısız zekayla" cevap verdiğini ve düşmekten korkmadığını ifade etti.
"Hukuk Darbesi ile Karşı Karşıyayız"
Yalçın Karatepe, olağanüstü kurultayı iktidarın "kaybetmekte olduğu iktidarının süresini uzatabilmek için" başlattığı bir saldırıya karşı direnişin göstergesi olarak nitelendirdi. Partinin, "hukuk darbesi" ile karşı karşıya olduğunu ve birçok belediye başkanının tutuklu bulunduğunu hatırlatan Karatepe, örgütün güçlü bir şekilde hareket ettiğini ve iktidara yürüdüğünü söyledi. Karatepe, "Tek beklediğimiz şey o sandığın vatandaşın önüne konulması. O sandık konulduğu zaman toplumun yüksek sesle ne söyleyeceğini biz biliyoruz, o da CHP iktidarı olacaktır" dedi.
"Mahkeme Kararıyla CHP'nin Gidişatını Değiştiremezsiniz"
Gökan Zeybek, partinin yargı yoluyla kurumsal kimliğine ve il örgütlerine yönelik bir saldırı altında olduğunu belirtti. Hâlâ İstanbul'da kayyumun görevini sürdürmeye çalıştığını ifade eden Zeybek, delegelerin imzasıyla toplanan bu kurultaydan partinin güçlenerek çıkacağını söyledi. Zeybek, iktidara net bir mesaj verdiklerini belirterek, "Mahkeme kararıyla Cumhuriyet Halk Partisi'nin gidişatını değiştiremezsiniz" diye konuştu.