Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TBMM 28. Dönem 4. Yasama Yılı açılış resepsiyonunda önemli açıklamalarda bulundu. Yılmaz, özellikle yeni anayasa çalışmaları ve muhalefetle ilişkiler konularına değindi.
Anayasa Çalışmalarında Hedef: Yüksek Mutabakat
Yeni anayasa çalışmalarının hangi aşamada olduğu sorusuna yanıt veren Yılmaz, Hükümet ve parti içinde yoğun bir çalışma yürüttüklerini, ancak Anayasanın asıl konuşulacağı yerin Meclis olduğunu vurguladı. Yılmaz, tüm siyasi partilere çağrıda bulundu:
"Cumhuriyetimizin birikimlerini temel alarak o kazanımlarımızı hassasiyetle koruyarak, Türkiye yüzyılının hak ettiği yeni bir anayasayı ülkemize kazandırmamız gerekir, diye inanıyoruz... Bir partinin anayasası olmaz, ülkenin anayasası olur. Muhalefeti hep davet ediyoruz; gelin siz de kendi perspektifinizi ortaya koyun."
Yılmaz, mevcut anayasanın 12 Eylül darbe sonrası yapılmış olmasının ülkeyi kurtarılması gereken bir "utanç" olduğunu belirtti. Ayrıca, güncel Anayasa'nın süreç içinde yaşanan çok sayıda değişim nedeniyle dil ve iç tutarlılıkta sorunlar taşıdığını kaydetti.
Meclis'in Temsil Gücü Vurgusu
Yeni bir anayasa yapımı için Meclis'in şu anki yapısının uygun bir zemin oluşturduğunu belirten Yılmaz:
"Meclisimiz de şu anda çok geniş bir temsil gücüne sahip. Her zaman böyle meclisler oluşmuyor. Dolayısıyla temsil gücü çok yüksek bir meclisten bahsediyoruz. Türkiye bunu başarabilir diye inanıyoruz."
Yılmaz, yeni anayasanın sadece geçmiş birikimi korumakla kalmayıp, yapay zeka gibi küresel gelişmeler ışığında gelecek odaklı bir perspektife sahip olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
CHP'nin Açılışa Katılmaması ve Normalleşme Süreci
Yılmaz, CHP grubunun yasama yılı açılış oturumuna katılmamasına ilişkin bir soru üzerine, "Bu sene olmadı ama takdir kendilerinin. Bir şey diyemiyorum ama böyle olmamasını temenni ederdik," dedi.
Öte yandan, resepsiyonda Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılan liderlerle yaptığı yarım saatlik toplantıya değinerek, ortamın "çok sıcak, samimi" olduğunu ifade etti:
"Demokrasilerde partiler farklı şeyler söyleyecek... Ama sonuçta bütün partiler bu ülkenin partileri, bu demokrasinin vazgeçilmez unsurları. Dolayısıyla yeri geldiğinde de bu insani ortamların, milli konularda tabi ortak tavırların ortaya konmasında büyük fayda var diye düşünüyorum."





