Haber: Sabri Kırdar

Milyonlarca kamu emekçisini ve emeklilerini ilgilendiren 2026-2027 Toplu Sözleşme süreci başlıyor.  Büro Emekçileri Sendikası (BES) Antalya Şubesi SGK İl Müdürlüğü önünde basın açıklaması yaparak Toplu İş Sözleşmesi taleplerini kamuoyuyla paylaştı. BES Antalya Şube adına basın açıklamasını Şube Başkanı Devrim Mol okudu.

Devrim Mol “ Bizler bugün örgütlü bulunduğumuz bütün illerde, kamu emekçilerinin ekonomik kayıplarını, özlük haklarının iyileştirilmesini sağlayacak 8. Toplu görüşme taleplerimizi iş yerlerimizin önlerinde, emekçilerin katılımıyla açıklıyoruz ve sözde sendikal mücadele yürüten bütün sendikaları emekçilerin ortak kazanımları için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz” dedi.

Emekçileri artık kandıramazsınız. Emekçiler biliyor. Hak verilmez, insanca bir yaşam istiyorsak, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak sahte sendika yasası ve masa başı sendikacılığı ile değil grevle, direnişle mücadele ile haklarımızı kazanabiliriz diyen Devrim Mol TİS taleplerini şu şekilde sıraladı;

            Taleplerimiz:

1.      Yoksulluk sınırı üzerinde bir temel ücret istiyoruz.

2.      Seyyanen dahil tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı TAM SİGORTA istiyoruz.

3.      3600 Ek gösterge sözü tutulsun, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilsin.

4.      5510 sayılı Yasa iptal edilsin. Memurlar arasında 2008 Ekim öncesi/sonrası ayrımı kaldırılsın, insanca yaşanabilecek bir emeklilik sağlansın.

5.      Verilen söz tutulsun, mülakat kaldırılsın.

6.      Kurumlarda tüm unvanlar için periyodik görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılsın. Kariyer hakkı önündeki engeller kaldırılsın.

7.      Sözde Toplu Sözleşme İkramiyesi değil, yılda iki maaş ikramiye verilsin.

8.      666 KHK ile gasp edilen, AYM kararına rağmen ödenmeyen ikramiye, ek ödeme, fazla mesai ücretleri ödensin.

9.      Çalışırken oluşan yaşamsal giderler yol, yemek, çay, su kamu tarafından karşılansın.

10.  Hane halkının kullandığı tüketim mal ve hizmetlerinde KDV ve ÖTV sıfıra indirilsin.

11.  Açlık sınırındaki gelir vergisi kaldırılsın. Yoksulluk sınırındaki ücretlerde gelir vergisi %10’a indirilsin.

12.  0-6 yaş arası çocuklar için her işyerine kreş ve çocuk bakım odası açılsın.

13.  24 ay ücretli ebeveyn izin hakkı tanınsın.

14.  Kamuda ayrımcı uygulamalara karşı Mobbing İzleme Kurulu oluşturulsun.

15.  İş yerleri engelli emekçilere göre düzenlensin. Kamuda engeller kaldırılsın.

16.  Can güvenliği sağlansın, tüm kamu binalarında deprem testleri yapılsın, depreme dirençli kamu binaları sağlansın.

17.  657 4/B sözleşmeli personelin tayin ve becayiş haklarındaki kısıtlamalar kaldırılsın.

18.  Kamuda kadrolu güvenceli çalıştırmak esastır. Tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilsin.

19.  Rotasyona tabi kurum ve statüler dahil tüm kamu emekçilerinin eş durumu tayinlerinde aile birliği esas alınsın.

20.  Tüm büro emekçilerine yaptıkları işin risklerine göre yıpranma tazminatı verilsin.

21.  Hizmet binalarında işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınsın, kurum tabiplikleri açılsın.

22.  Kadrolu Özel Güvenlik Personelleri Özel Güvenlik Kanunu kapsamından çıkarılsın, Kamu Güvenlik Memurları Yasası çıkarılsın.

23.  Genç kamu emekçileri mağdur edilmesin, kamu lojmanları yeniden açılsın.

24.  Tüm kamu emekçilerine kira yardımı yapılsın.

Devrim Mol’un okuduğu basın açıklamasının tamamı şu şekilde.

          EMEKÇİLER ANCAK GREVLİ TOPLU SÖZLEŞMELİ SENDİKAL HAK MÜCADELESİ İLE KAZANABİLİR…

YOKSULLAŞMAYA VE AYRIMCILIĞA KARŞI İNSANCA BİR YAŞAM İÇİN GERÇEK BİR TOPLU SÖZLEŞME VE GREVLİ SENDİKA HAKKI İSTİYORUZ!

Kamu emekçileri ve emeklilerini kapsayacak 2026-2027 Toplu Sözleşme süreci başladı. Aynı zamanda 10-16 Mayıs Engelliler ve 12-18 Mayıs Sosyal Güvenlik Haftası olarak ilan ediliyor ancak her ikisinin sorunlarına gözü kulağı kapalı bir sistem yaşıyoruz.

ENGELLİ OLAN SİSTEMİN KENDİSİDİR

Bu yıl 5510 Sayılı Yasada yapılan değişiklikle engelli emekçilerin kazanılmış hakları budandı, 10 Mayıs günü hafta sonuna geliyor diye idari izinleri bile kullandırılmadı. Engelli emekçileri “eksik” ya da “idare edilecek” bir grup olarak gören, kamu binalarında hala gerekli düzenlemeleri yapmayan anlayışı kabul etmiyoruz. Esas engelli olan sistemdir.

SOSYAL GÜVENLİĞİN SADECE ADI VAR

Sosyal güvenlik ise ülkenin kanayan yarası. Bir yandan 5510 Sayılı yasa ile emekli aylıkları hızla eriyor, öte yandan 85 Milyon yurttaşa hizmet veren sosyal güvenlik emekçisinin sırtında hala boza pişiriliyor verilen sözler tutulmuyor.

Ne 3600 Ek gösterge, ne Sosyal Güvenlik Hizmet Sınıfı-Uzmanlık ne de 666 KHK ile gasp edilen ikramiye, ek ödeme gibi kazanılmış hakları, Anayasa Mahkemesi kararının üzerinden 12 Yıl geçmesine rağmen hala verilmiyor. Bunun nedeni mücadele ile kazandığımız haklarımızın, oturduğu toplu sözleşme masalarında gaspına imza atan yandaş sendika ve çalışanının haklarına sahip çıkmayı zul gören SGK Başkanlığı ve bürokratlarıdır. Bu barikatı ancak SGK emekçileri birleşik mücadele ile aşabilir, birlikte aşabiliriz.  

Biz kamu emekçileri, iktidar ve iktidarla birlikte sendika adı altında bir araya gelen bir kliğin emek düşmanı politikaları nedeniyle yıllardır yoksullukla test ediliyoruz. Uzun yıllardır dahlimizin olmadığı ekonomik krizin bedelinin biz emekçilere ödetildiği bir dönemi yaşıyoruz. Biz kamu emekçileri, emekliler, asgari ücretliler daha iyi bir hayat standardına mı kavuştuk; bu iktidar döneminde bir elimiz yağda, bir elimiz balda bir hayat mı sürüyoruz. Bu soruların karşılığı tabi ki hayır, aksine her geçen gün daha derin bir yoksulluğa uyanmaya devam ediyoruz.

Bugün yaşadığımız derin yoksullaşmanın sebebinin demokratik değerleri hiçe sayan, hukuku araçsallaştıran tek adam rejiminin ve bu iktidardan beslenen sermaye çetelerinin olduğunu biliyoruz. Ama bugünlerde havuz medyasında yoksul emekçi halka sadaka programları reklam ediliyor.  Ev kadınlarına sigorta teşviki, emekçilere kısmi emeklilik, aile yılı bahanesiyle çocuk başına 5000 TL, üç çocuğu olana KPSS siz memuriyet hakkı gibi sansasyonel haberlerin ardı arkası kesilmiyor. Oysaki emekçilerin mutfağındaki yangın çok büyük, artık dayanacak gücü kalmadı, bıçak kemikte, asılsız vaatlerle, sadaka zamları ile su serperek bu yangını söndüremezsiniz.

Bizler bugün örgütlü bulunduğumuz bütün illerde, kamu emekçilerinin ekonomik kayıplarını, özlük haklarının iyileştirilmesini sağlayacak 8. Toplu görüşme taleplerimizi iş yerlerimizin önlerinde, emekçilerin katılımıyla açıklıyoruz ve sözde sendikal mücadele yürüten bütün sendikaları emekçilerin ortak kazanımları için birlikte mücadele etmeye çağırıyoruz.

Emekçileri artık kandıramazsınız. Emekçiler biliyor. Hak verilmez, insanca bir yaşam istiyorsak, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak sahte sendika yasası ve masa başı sendikacılığı ile değil grevle, direnişle mücadele ile haklarımızı kazanabiliriz.

     

Taleplerimiz:

25.  Yoksulluk sınırı üzerinde bir temel ücret istiyoruz.

26.  Seyyanen dahil tüm ek ödemelerin emekliliğe yansıtıldığı TAM SİGORTA istiyoruz.

27.  3600 Ek gösterge sözü tutulsun, adil bir ek gösterge sistemi hayata geçirilsin.

28.  5510 sayılı Yasa iptal edilsin. Memurlar arasında 2008 Ekim öncesi/sonrası ayrımı kaldırılsın, insanca yaşanabilecek bir emeklilik sağlansın.

29.  Verilen söz tutulsun, mülakat kaldırılsın.

30.  Kurumlarda tüm unvanlar için periyodik görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavları açılsın. Kariyer hakkı önündeki engeller kaldırılsın.

31.  Sözde Toplu Sözleşme İkramiyesi değil, yılda iki maaş ikramiye verilsin.

32.  666 KHK ile gasp edilen, AYM kararına rağmen ödenmeyen ikramiye, ek ödeme, fazla mesai ücretleri ödensin.

33.  Çalışırken oluşan yaşamsal giderler yol, yemek, çay, su kamu tarafından karşılansın.

34.  Hane halkının kullandığı tüketim mal ve hizmetlerinde KDV ve ÖTV sıfıra indirilsin.

35.  Açlık sınırındaki gelir vergisi kaldırılsın. Yoksulluk sınırındaki ücretlerde gelir vergisi %10’a indirilsin.

36.  0-6 yaş arası çocuklar için her işyerine kreş ve çocuk bakım odası açılsın.

37.  24 ay ücretli ebeveyn izin hakkı tanınsın.

38.  Kamuda ayrımcı uygulamalara karşı Mobbing İzleme Kurulu oluşturulsun.

39.  İş yerleri engelli emekçilere göre düzenlensin. Kamuda engeller kaldırılsın.

40.  Can güvenliği sağlansın, tüm kamu binalarında deprem testleri yapılsın, depreme dirençli kamu binaları sağlansın.

41.  657 4/B sözleşmeli personelin tayin ve becayiş haklarındaki kısıtlamalar kaldırılsın.

42.  Kamuda kadrolu güvenceli çalıştırmak esastır. Tüm sözleşmeli personel kadroya geçirilsin.

43.  Rotasyona tabi kurum ve statüler dahil tüm kamu emekçilerinin eş durumu tayinlerinde aile birliği esas alınsın.

44.  Tüm büro emekçilerine yaptıkları işin risklerine göre yıpranma tazminatı verilsin.

45.  Hizmet binalarında işçi sağlığı ve güvenliği önlemleri alınsın, kurum tabiplikleri açılsın.

46.  Kadrolu Özel Güvenlik Personelleri Özel Güvenlik Kanunu kapsamından çıkarılsın, Kamu Güvenlik Memurları Yasası çıkarılsın.

47.  Genç kamu emekçileri mağdur edilmesin, kamu lojmanları yeniden açılsın.

48.  Tüm kamu emekçilerine kira yardımı yapılsın.