CHP Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut, CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır ile birlikte, 1 Haziran Pazar Antalya’da yapılacak "Millet İradesine sahip çıkıyor" mitingi öncesi CHP Antalya İl Başkanlığı’nda basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya CHP Antalya İl Başkanı Nail Kamacı ve PM üyesi Ali Abbas Ertürk de katıldı. Açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Kamacı, Ekrem İmamoğlu için toplanan imza sayısının 520 bine ulaştığını ve artarak devam ettiğini belirtti.
"Bu mesele sadece Ekrem İmamoğlu değil"
Burhanettin Bulut ise partisinin mitinglerini çok önemsediğini belirtti. Meselenin yalnızca "Ekrem İmamoğlu veya tutuklanan belediye başkanları olmadığını" ifade eden Bulut, "Bu mesele bu ülkede yaşayan herkes için. Gelecekle ilgili endişe duyan, demokrasi adına endişe duyan, çocuklarının burada yaşaması adına endişe duyan ve gelirini kaybeden herkes için kıymetli. Çünkü 19 Mart darbesi başta olmak üzere her operasyon, her müdahale, toplumun büyük bir kesimini yoksullaştırmakta, büyük bir kesiminin de bu ülkeye dair umutlarını düşürmektedir" dedi.
Sürecin "asıl başlangıç tarihinin" 31 Mart olduğunu söyleyen Bulut, partisinin 31 Mart 2024'teki seçimlerde 47 yıl sonra birinci parti olduğunu anımsattı. Halkın iradesinin CHP'yi birinci parti yaptığını, oylarının da artışını sürdürdüğünü ifade eden Bulut, "bunce senedir kutuplaşmadan beslenen iktidarın bu işte kendisini zararlı göreceğini hissettiği anda bütün tuşlara bir anda bastığını" kaydetti.
Bulut, "31 Mart sonrası en büyük hamle de 19 Mart'ta gerçekleşti. 19 Mart'ta bildiğimiz bir darbe gerçekleşti. Türkiye birçok defa darbe yaşadı ama bu darbe ilk defa gelecek iktidara yapılan bir darbe oldu. İlk defa iktidar eliyle yapılan bir darbe oldu. Genelde iktidara yapılan bir darbeyken bu defa iktidarın kendi eliyle gerçekleştirdiği bir darbe oldu" diye konuştu.
"İkiyüzlü politikaların hepsini devlet kurumlarıyla yapıyor"
Hukuku geliştirmesi, ekonomik refahı tabana yayması, insanlara huzur ve refah getirmesi gereken iktidarın aksine toplumun huzurunu bozduğunu belirten Bulut, şunları söyledi:
"İkiyüzlü bir politikaya döndü. İkiyüzlü politikanın en temel göstergesi de anayasa tartışmalarıdır. Daha dün Cumhurbaşkanı şu ifadeyi kullandı, 'Vesayet rejimini bitireceğiz. Bireysel hak ve özgürlükleri güçlendireceğiz.' İşte ikiyüzlülük diğer kesimlerde olduğu gibi burada da çok aleni bir şekilde gösteriyor. 11 tane yöneticisini atadı Adalet ve Kalkınma Partisi'ne. En bilinen isimlerle böyle bir komisyon kurdu. Ama bu kurduğu komisyonla toplumun tümünü kucaklamayı boş verin, aksine 19 Mart darbesinin daha da derinleşmesini sağlayan çalışmalara başladı. Bir defa bu ikiyüzlü politikada her şeyden önce şunu yapması gerekiyor, mevcut anayasada uygulanmayan ne varsa onu uygulayarak başlaması gerekir. Örneğin Gezi tutuklularını serbest bırakması gerekir. Can Atalay'dan Kavala'ya, Demirtaş'a. En azından bugün bireysel hak ve özgürlükleri kısıtlanmış tutukluları serbest bırakması gerekiyor. PKK ile yapılan bu görüşmeler bu kadar aleni ve ortadayken kent uzlaşısı adı altında haksız yere tutuklanan, seçildiği günden bu yana hiçbir suç işlememiş insanları 10 sene, 15 sene önceki atılı ya da iftiralarla hapse attı. Bunlardan bir tanesi de belediye başkanı. Yine belediye başkanın terörle ilintilenmesinin en önemli gerekçesi bir telefon görüşmesi. 10-15 sene önce yapılmış bir başsağlığı telefon görüşmesi. Ama telefon görüşmesi yapılan yerde o kişiler, AKP'li milletvekilleri ile aynı masada yemek yiyebilmişler. İşte ikiyüzlülük burada başlıyor. Bir tanesi telefon görüşmesinde başsağlığı diliyor, diğeri masada o insanlarla görüşüyor, ki biz bunu yanlış da bulduğumuzu ifade etmiyoruz. Suç işlemek başka bir şeydir. Görüşmek başka bir şeydir. O vesileyle bu ikiyüzlü tablo şu anda Türkiye'de hakim güç halinde.
İşte bunu kendi alanımızda, basında görüyoruz. 2 gün önce Sözcü TV'nin cezası uygulanmaya başladı. 10 gün ekran karartma cezası verildi. Sebebi Ekrem imamoğlu'nun haberlerini yapmak, aslında gerçeği ifade etmek. İşte burada da ikiyüzlülük var. O ikiyüzlüğe baktığınızda bir tanesi gerçekleri dile getiriyor, diğeri cuntanın aparatı niteliğinde yalan haberler yayıyor. RTÜK gibi kurumların basını disipline etmesi gerekiyor. Eğer orada bir haksızlık ve iftira niteliğinde bir haber varsa onun soruşturulması gerekiyor. Ama baktığınızda iftira atanlar hiçbir soruşturmaya tabi tutulmuyor ama diğer tarafta gerçekleri haber yapanlar 10 gün kapatma cezası alıyor. Dün de Halk TV'ye aynı şekilde ceza verildi."
Bu ikiyüzlülüğün devlet kurumları aracılığıyla yapıldığını belirten Bulut, "Devletle hükümeti ayıran Türkiye'nin gelenekleri, kurucu değerleri, demokrasiye olan bağı maalesef bu dönemde yitirildi. Bu ikiyüzlü politikaların hepsini devlet kurumlarıyla yapıyor. RTÜK'ün başındaki kişi devlet memuru, yani sizlerden alınan vergilerle maaşları ödenen kişi, ama bu haksızlığı RTÜK'ün başındaki yapıyor. En büyük felaket de TRT. İkiyüzlü politika sergileyen, sarayın aparatı olan, cuntanın aparatı olan kurum da TRT. TRT anayasal bir kurum, TRT herkese eşit olmak zorunda" diye konuştu.
"TÜİK gibi TRT de talimatlı radyo ve televizyon haline dönmüştür"
Kamu hizmetinin, vatandaşın hakkı olduğunu belirten Bulut, TRT'nin, vatandaşın haber alma hakkını sağlaması gerektiğini vurguladı.
Bulut, "O amaçla kurulmuştu, kuruluş amacı odur. Ama baktığınızda bugün TRT halkın sesi olmaktan çıkmış, talimatın radyo ve televizyonu olmuş durumda. Sadece ve sadece talimatla hareket eden bir kurum halinde. Aynı TÜİK gibi TRT de talimatlı radyo ve televizyon haline dönmüştür" dedi.
Partisinin yarın Düzce'de, pazar günü Antalya'da mitingler düzenleyeceğini anımsatarak, vatandaşın kendi haklarını talep etmek adına iktidara sesini demokratik her türlü arenada göstermesi gerektiğini belirtti.
Bulut, "Bu mesele CHP'nin meselesi değil. Bu mesele haksız yere içeri atılan Ekrem İmamoğlu'nun ya da diğer belediye başkanlarımızın değil. Hepimiz hakkında soruşturmalar açılıyor. Hepimizi özellikle yargı üzerinden tehdit eden bir sistem var. Bunlara karşı direnmenin yolu halkın kendisidir. Milletten büyük kimse yoktur. Halkın iradesiyle yapılan mitingler de bunun göstergesidir." diye konuştu.