Birlemiş Milletler Kadın Birimi'nin son raporuna göre dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşması için neredeyse 300 yılı var. Pandemi, çatışmalar, iklim değişikliği ve kadınların cinsel ve üreme sağlığına, haklarına yönelik küresel zorluklar cinsiyet eşitsizliğinde aralığı daha da şiddetlendiriyor.

HaberTürk'ten Merve Elmacı'nın haberine göre raporda şu bulgular yer alıyor:

Dünya üzerinde 380 milyon kadın ve kız aşırı yoksulluk altında yaşıyor, bu milyonlarca kadının günde 1.90 dolardan daha az bir miktarla yaşadığı anlamına geliyor.

Neredeyse 3 kadından 1'i güvenli gıdaya ulaşamıyor. Dünyada çatışma bölgelerinde yaşayan kız çocuklarının yüzde 54'ü resmi bir şekilde eğitime ulaşamıyor.

Dünya üzerinde her 11 dakikada 1 kadın tanıdığı biri tarafından öldürülüyor. 15 ila 49 yaşları arasındaki her 10 kadından 1'i cinsel ya da fiziksel şiddete maruz kalıyor.

Rapora göre, hızlı önlem alınmaması, kadına yönelik şiddeti yasaklamayan, kadınların evlilik ve aile içindeki haklarını korumayan hukuk sistemleri onlara eşit haklar sağlamıyor. İşyerinde maaş ve yan hakların eşit hakların garanti edilmemesi, gelecek nesiller için de tehlike olmaya devam edebilir.

EŞİT TEMSİL İÇİN 140 YIL

Mevcut düzende devam edilmesi durumunda cinsiyet eşitliğine kavuşmak için önümüzde 286 yıl var. Kadınların işyerinde güç ve liderlik pozisyonlarında eşit şekilde temsil edilmesi için 140 yıl var.

Ulusal parlamentolarda eşit temsili sağlamak için en az 40 yıla ihtiyaç var. 2030 yılına kadar çocuk evliliğini ortadan kaldırmak için ise son 10 yılda kaydedilen ilerlemeden 17 kat daha hızlı davranılması gerekiyor. Bundan en çok zararı görenlerin ise yoksul kırsal bölgelerde ve çatışmalardan etkilenen bölgelerden yaşayan kızların çekmesi bekleniyor.

2021'de, savaştan etkilenen bölgelerde evin geçinmesinden kadının sorumlu olduğu hanelerin yaklaşık yüzde 38'i orta veya şiddetli gıda güvensizliği yaşarken, evin geçiminden erkeklerin sorumlu olduğu hanelerin yüzde 20'si gıda güvensizliği yaşadı.

"BU SENE SONUNDA 380 MİLYON KIZ VE KAADIN AŞIRI YOKSULLUĞA MARUZ KALACAK"

Raporun yazarlarından Ginette Azcona, cinsiyet eşitsizliğinde geçen seneye göre kötüye gidişin kötü olduğunu ve karamsar bir tablonun ortaya çıktığını söyledi. Azcona, "Mesela aşırı yoksulluğun yüzde 9'a yükseldiğini söylemek mümkün, bu sene sonunda 380 milyon kız ve kadının aşırı yoksulluğa maruz kaldığını göreceğiz. Kadın ve erkeklerin güvenilir gıdaya ulaşmalarındaki fark artıyor. Salgın süreciyle birlikte sağlık sektöründe inanılmaz bir yoğunluk yaşandı ve kadın sağlığına öncelik verilmedi. Kadınların ortalama yaşam süresi neredeyse iki yıl kısaldı." ifadelerini kullandı.

"KADINLAR, ERKEKLERLE AYNI İŞİ YAPIP DAHA AZ ÜCRET ALIYOR"

"Dünya cinsiyet eşitsizliğiyle nasıl mücadele edebilir?" sorusunu yanıtlayan Azcona şu yanıtı verdi:

"Küresel işbirliği kurduğumuz zaman daha güçlü mücadele edebiliriz. Hükümetler; özel sektörle, sivil toplum kuruluşlarıyla, araştırmacılarla ve gazetecilerle birlikte çalışarak 'Biz başka bir dünya istiyoruz.' demeli. 'Kızlarımız için başka bir gelecek görmek istiyoruz, aynı zamanda erkekler için de' demeliler. Onlar da eşitlik istiyor.

Bu politikaları öncelendirmekle ilgili, ulusal yatırımlar fark yaratabilir. Kadınlar, erkeklerle aynı işi yapıp daha az ücret alıyor. Öncelik olarak eşit ücret kazanmaları sağlanmalı."

"UMUTSUZ OLMAK İSTEMİYORUZ"

Öte yandan yapılacak tek bir değişikliğin yeterli olmayacağını vurgulayan Azcona, “Kapsayıcı politikalar yapılmalı. Eğitim, sosyal koruma, yeşil ekonomiye yatırım, kadınların ve kızların o işlere ulaşması bunların hepsine birlikte çalışılmalı. Kapsayıcı politikalar sayesinde çok büyük değişiklikler görülebilir. Cinsiyet eşitsizliğine yönelik yatırımlar oldukça düşük, bu seneki raporlarda fark ettik ki yatırımın miktarından çok sürdürülebilir olması da oldukça etkili. Gelecek için umutsuz olmak istemiyoruz, daha etkili politikalarla güzel sonuçlar elde edilebilir.” açıklamasında bulundu.


BM Kadın Birimi Direktörü Sima Bahous rapora ilişkin yaptığı açıklamada, "2030'a giden yolun yarısına yaklaşırken bu, kadın hakları ve toplumsal cinsiyet eşitliği için bir dönüm noktası. ilerlemek. Veriler, küresel krizlerle daha da kötüleşen yaşamlarında gelir, güvenlik, eğitim ve sağlık alanlarında inkar edilemez gerilemeler gösteriyor. Bu eğilimi tersine çevirmek ne kadar uzun sürerse, hepimize o kadar pahalıya mal olacak." ifadelerini kullandı.