Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nda görevli Savcı Cengiz Çallı’nın meslekten çıkarılmasına, aralarında biri polis olmak üzere çok sayıda kişinin de tutuklanmasına yol açan olaylar dizisi, bir avukatın savcılığa yaptığı ihbar ile başladı.

İhbarı yapan avukat, 30 Eylül'de gözaltına alınan akrabaları Zekeriya Yurtçak ile oğlu Ahmet Mesut Yurtçak'ın avukatı Yakup Aybakan idi.

Avukat Aybakan 1 Ekim 2021'de Bakırköy Savcılığı'na ihbarda bulundu. Avukat Aybakan'ın ihbarına göre, 43 yaşındaki Atalay Demirbaş adlı kişi, başlangıçta 50 bin euro rüşvet verilmesi halinde gözaltındaki müvekkilerinin serbest bırakılacaklarını söylüyordu. Demirbaş'ın bu konuda ulaştığı isim ise avukat Aybakan'ın da akrabası olan Mehmet Aybakan'dı. Avukat Aybakan’ın verdiği ifade sonrası savcılık aynı gün harekete geçti.

SAVCININ YANINDA GÖRÜNTÜLÜ ARADI

Avukat Aybakan'ın ifadesi sonrası emniyete yazı gönderildi. Savcılık yazısında ifadesi alınması istenen 50 yaşındaki Mehmet Aybakan, 2 Ekim tarihli ifadesinde, rüşvete aracılık yapan Demirbaş’ın kendisine, soruşturma savcısı Cengiz Çallı ile yaptığı yazışmaların ekran görüntülerini gönderdiğini söyledi.

Mehmet Aybakan’ın ifadesine göre, Atalay Demirbaş, bu kişiyi, Savcı Çallı’nın yanındayken görüntülü aradı; kısıtlılık kararı bulunan dosyadaki birtakım belgeleri paylaştı. Görüşmeler sonrası Demirbaş, Aybakan’a, makaron (filtreli sigara kâğıdı) kaçakçılığından gözaltına alınan Zekeriye Yurtçak ile oğlu Ahmet Mesut Yurtçak’ın, 95 bin euro (50 bin euro başlangıçta, 45 bin euro sonrasında) rüşvet verilmesi halinde serbest bırakılacaklarını, el konulan makaronların da iade edileceğini söyledi.

POLİSLER SUÇÜSTÜ YAPTI

Mehmet Aybakan, emniyet ifadesinden sonra Demirbaş ile temasa geçti. Aybakan, Demirbaş’a 40 bin Euro getireceğini söyledi. Seri numaraları alınmış 40 bin euro hazırlandı. Aybakan, Demirbaş ile görüşme yapacağı adrese 2 Ekim günü saat 18.50’de gitti. Bu esnada, anılan adrese Demirbaş da gelmişti. Aybakan, siyah poşet içindeki 40 bin euroyu Demirbaş’a verdi. Demirbaş parayı montunun cebine koymak üzereyken, kafede bulunan dört polis suçüstü yaptı.

YAZIŞMALAR ELE VERDİ

Atalay Demirbaş gözaltına alındı; cep telefonuna el konuldu. Savcılık, telefonda ön inceleme yapılması talimatı verdi. Demirbaş’ın telefonunda yüklü iki ayrı WhatsApp uygulamasında yer alan yazışmalar, makaron kaçakçılığı soruşturmasını yürüten savcı Çallı başta olmak üzere, birçok kişinin de başını yaktı.

BAŞSAVCI İÇİN 'ABİSİNİ ARAMIYOR' DEDİ

Artı Gerçek’in ulaştığı yazışmalar, Demirbaş’ın, Çallı adına iş takipçiliği yaptığı iddiasını destekler nitelikte. İkili arasında samimi bir ilişkinin olduğunu gösteren yazışmalara göre, Demirbaş, savcı Çallı’nın yürüttüğü bazı soruşturmalarda, taraflara ulaşarak para talebinde bulundu. İkili arasında geçen yazışmaların birinde Çallı, “Başsavcının yanındayım” diyor. Demirbaş ise mesajının sonuna gülücük simgesi koyarak, “Selamımı söyle abi. Abisini aramıyor. Kızıyorum ona” diyor.

belge1.jpg

SAVCININ AİDAT BORCUNU DA ÖDEDİ

İkili arasındaki yazışmaların birinde ise 3 Eylül 2021 tarihli bir dekont yer alıyor. Dekonta göre parayı gönderen kişi Demirbaş. Paranın gönderildiği yer, DAP Teras Kule Toplu Yapı Geçici Yöneticiliği…

4.182 liranın gönderildiği dekontun alıcı kısmında “Cengiz Çallı daire aidat borcu” yazıyor. DAP Yapı’nın Kartal’da bulunan deniz manzaralı projesinde daire fiyatları 1,5 milyon ile 10 milyon arasında değişiyor.

SAVCILIĞA SUNULAN DİLEKÇEYİ GÖNDERİP 'UYGUN MU ABİ' DİYE SORUYOR

Bir diğer yazışmada Demirbaş, Savcı Çallı’nın gözaltına aldırdığı Ahmet Mesut Yurtçak adına savcılığa sunulan dilekçenin bir örneğini göndererek “Uygun mu abi, böyle versin mi” diye soruyor. Savcı Çallı ise “Uygun. Versin böyle” karşılığı veriyor.

belge2.jpg

14 Ocak 2021 tarihli bir başka yazışmada ise Savcı Çallı “Dostum merhaba. Sanırım bugün müsait değildin. Adliyeye gelmedin. Müsait olunca parasal olarak bana para göndersen” diye mesaj attı. Savcı Çallı 15 Ocak’ta ise “Bugün de gönderemedin herhalde” şeklinde bir mesaj atıyor. Bu mesaja karşılık Demirbaş, Savcı Çallı’ya bir dekont gönderiyor.

belge3.jpg

ORGANİZE POLİSİ BELGE PAYLAŞMIŞ

Demirbaş’ın cep telefonunda, Çallı’nın yanı sıra başka birçok kişi ile yaptığı yazışma ele geçirildi. Demirbaş’a, bir dizi gizli belgeyi gönderdiği anlaşılan, baskın yapılacak kaçak makaron deposunun boşaltılması uyarısında bulunan İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü Teknik Büro’da görevli 36 yaşındaki Hakan Kabaca da 3 Ekim’de gözaltına alındı. Demirbaş, emniyet ve savcılık sorgusunda susma hakkını kullandı. Kabaca ise, yöneltilen suçlamaları kabul etmedi. Demirbaş ve Kabaca, 5 Ekim 2021’de “Rüşvet vermek” ve “Gizliliği ihlali” suçlarından tutuklandı.

SAVCI MESLEKTEN ÇIKARILDI

Demirbaş ve Kabaca tutuklanırken savcı Çallı ise ilk olarak soruşturmadan el çektirildi. Savcı Çallı bir süre sonra Erzurum’a görevlendirildi. Savcı Çallı’ya ilişkin Hakimler Savcılar Kurulu’na (HSK) fezleke gönderildi. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ayhan Memük’in imzasını taşıyan fezlekede, Savcı Cengiz Çallı, Atalay Demirbaş ile polis memuru Hakan Kabaca’nın, üzerlerine atılı suçları iştirak halinde işledikleri öne sürüldü.

Savcı Çallı, müfettiş soruşturması sonrası meslekten çıkarıldı. Geçen nisan ayı başında HSK kararı ile meslekten ihraç edilen Savcı Çallı'ya ilişkin yargılama ise Yargıtay'da sürüyor.

ESKİ SAVCI DA TUTUKLANDI

Demirbaş’ın telefonu üzerinde yapılan inceleme geçen aylarda yapılan bir operasyona da ışık tuttu. Demirbaş ile rüşvet ilişkisi içinde oldukları iddia edilen eski savcı 63 yaşındaki İbrahim Haluk Terzi, tekstilci 32 yaşındaki Uğur Olgun, makaron kaçakçılığı şebekesinin kritik isimlerinden 49 yaşındaki Selahattin Gündüz, tekstilci 39 yaşındaki Nurbari Erşahin ve 39 yaşındaki Gökhan Aydeniz gözaltına alınmıştı. Şüphelilerden Terzi ve Olgun tutuklanmıştı. İstanbul Defterdarlığı’nın suçtan zarar gören olarak taraf olduğu soruşturma sonrası yedi kişi hakkında dava açıldı.

Bu arada, adı rüşvet davasına karışan İbrahim Haluk Terzi, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası HSK’ye başvurarak “Para almadan çalışmaya hazırım” demişti.