CHP milletvekili Utku Çakırözer, kalıcı yaz saati uygulamasının özellikle kış aylarında öğrencilere ve çalışanlara olumsuz etkilerini anlatmak için çektiği belgesel gerekçe gösterilerek tutuklanan akademisyen Sibel Tekin’i ve gazeteci Diren Yurtsever’i Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde ziyaret etti.

Sibel Tekin, “Gözaltı ve tutuklanma gerekçem çekim yaptığım yerlerden biri ceza infaz memurlarının servis bekleme noktasıymış. Bir de görüntüler arasında bir okul bahçesindeki polis ya da bir başka güvenlik kuvveti arabası varmış. Asla kastım yok. Olmadığı belli çünkü yüzlerce dakikalık başka çekimler var. Caddeler, parklar sokaklar var. Ama sanki sadece onları çekmişim gibi bir algı yaratıldı ve bir aydır sadece bu nedenle buradayım” dedi.

Hacettepe Üniversitesi, İletişim Fakültesi’nde öğretim üyesi olduğunu, sinema, belgesel, video çekim ve kurgu dersleri verdiğini, 2013’ten bu yana da toplumsal eylemleri çekip filmleştirmeye çalıştığını ifade eden Tekin, “Birçok belgesel çektim, birçoğuna da katkı sağladım. Birkaç yıldır bu kalıcı yaz saati uygulamasının kış döneminde toplum psikolojisini nasıl olumsuz etkilediği üzerine bir belgesel çekmeyi düşünüyordum” diye konuştu.

‘GECE 2’DE EVE POLİSLER GELDİ’

Tekin, şunları söyledi:

“Pandemi sonrası kısıtlamalar kalkınca harekete geçtim, planladım. Ankara’nın farklı yerlerinde gün aydınlanırken insanları, hareketliliği çekmeye başladım. 13 Aralık’ta Kızılay’da şehrin en hareketli noktası diye ilk çekimleri yaptım. 15’inde Tuzluçayır’da çekim yaptım. İşçi sınıfının sabah hareketliliğini çektim. Sonraki günler küçük sanayi çalışanları için Ostim’e ve öğrenci ağırlıklı 100. yıl Mahallesi’ne geçecek ve 21 Aralık’ta yılın en uzun gecesinin olduğu gün çekimleri Beşevler’de tamamlayacaktım.

Gece 2’de eve polisler geldi. Yıllardır yaptığım tüm çekimleri topladılar. 15 SD, 7 Harddisk, 2 bilgisiyar ve kamerama el koydular. Gözaltı ve tutuklanma gerekçem çekim yaptığım yerlerden biri ceza infaz memurlarının servis bekleme noktasıymış. Bir de görüntüler arasında bir okul bahçesindeki polis ya da bir başka güvenlik kuvveti arabası varmış. Asla kastım yok. Olmadığı belli çünkü yüzlerce dakikalık başka çekimler var. Caddeler, parklar sokaklar var. Ama sanki sadece onları çekmişim gibi bir algı yaratıldı ve bir aydır sadece bu nedenle buradayım.”

‘SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARI NEDENİYLE TUTUKLANDIK’

Çakırözer’in Sincan’da görüştüğü tutuklu gazeteci Diren Yurtsever de Ankara ve Diyarbakır‘da toplam 25 gazetecinin gazetecilik faaliyeti ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandıklarını belirterek bir an önce hakim karşısına çıkmak istediklerini ifade etti.

Çakırözer ile görüşen gazeteci Yurtsever, şunları söyledi:

“Diyarbakır’da 16 gazeteci sonra da Ankara’da biz 9 gazeteci tutuklandık. Onlar 7 aydır biz de üç aydır iddianame bekliyoruz ki neyle suçlandığımız görebilelim. Dosyamızda gizlilik kararı var. Ama tutuklanırken önümüze delil diye yaptığımız haberler ve attığımız tweetler kondu. Diyarbakır’daki gazeteci arkadaşlarımız tutuklanınca onlarla dayanışma için mektup kampanyası başlattık. Terör örgütüne destek diye önüme suçlama olarak koyuyorlar. İHD’nin hasta tutuklular listesini, Demokratik Modernite Dergisi’ni delil diye topladılar. Hatta Azınlıklar, Ötekiler ve Medya diye bir kitap vardı evde. İsminde ’azınlıklar‘ geçiyor diye onu da aldılar! Gazeteciler toplumun haber alma hakkı için çalışır. Bunun bedeli cezeaevi olmamalıdır. Haber alma hakkına, ifade ve basın özgürlüğüne önem veren herkesle dayanışma bekliyoruz.”