Bankacılık Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 655 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin görüşmeleri tamamlandı. Muhalefetin itirazlarına rağmen teklif Meclis Genel Kurulu’nda AKP ve MHP oylarıyla kabul edilerek, yasalaştı.

HDP: BELEDİYELERE BASKI ARTTIRILIYOR

HDP ise muhalefet şerhinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ve AKP’nin torba kanun ile yasa çıkarmasına yönelik eleştirilerde bulundu. Ülkede ekonomik krizin derinleştiğine değinen HDP, kanun teklifine dair de “Henüz daha dördüncü yılı dolmadan adına Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi denen sistem krizden başka bir şey yaratmamıştır. Siyasi rekabet ahlakına uymayan, iktidarın kötüye kullanılmasının en net göstergelerinden biri olan bu otoriter ve gaspçı akıl, bu kez belediyelerin raylı sistem borçları üzerinden baskıyı arttırmak istemektedir. Bu torba yasada yer alan 18. ve 19. maddelere göre, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanarak büyükşehir belediyelerine devredilen metro projeleri için merkezi idare bütçesinden harcanan tutarların söz konusu belediyelerin genel bütçe vergi gelirlerinden kesilerek tahsil edilmesi düzenlenmektedir. Böylece iktidarın kaybettiği belediyelerin en önemli gelir kalemlerinden olan genel bütçe gelirlerinden yüzde 5 oranında kesinti yapılarak maddi olarak da zorlanması amaçlanmaktadır” denildi.

‘HUKUKLA ALAKASI YOK’

TMSF’ye ilişkin düzenlemede yer alan “irtibat”, “iltisak” kriterlerine dair de HDP şerhinde, “Bu torba yasanın 10. maddesine göre TMSF tarafından tasfiye edilen bankaların tüm borçları ödendikten sonra kalan paranın dağıtımından ‘terör örgütlerine üyeliği veya iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle cezalandırılmasına karar verilenler’e pay verilmeyecektir. ‘İrtibat’ ve ‘iltisak’ gibi oldukça muğlak, nereye çekseniz oraya gidecek olan kavramların temel kriter olarak kullanılması, otoriter iktidar etme tarzının açık bir hilesidir. ‘İrtibat’ ve ‘iltisak’ kriterleri iktidarın muhalefeti ve işine gelmediğini sopalamak için kullandığı kullanışlı bir alet konumundadır. Hukukla, hakla, adaletle hiçbir alakası yoktur” ifadelerine yer verildi.

‘BELEDİYELERE MÜDAHALE SÜRÜYOR’

Bu düzenleme demokratik yaşamın ilgası, yerel yönetim iradelerinin hiçe sayılması ve aşırı merkezileşme yoluyla totaliter mantığı büyüttüğü kaydedilen şerhte, “Bu kapsamda, iktidar halk iradesiyle kaybettiği yerel yönetimlere müdahaleyi sürdürmekte ve sonuçları demokrasi ile hukukun iptaline gidecek bir düzenlemeyi TBMM gündemine getirmektedir” diye belirtildi.

CHP: DÜŞÜNCE AÇIKLAMA ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANIYOR

CHP milletvekilleri teklife ilişkin muhalefet şerhinde iktidarın perspektifi olmayan çözümler ürettiğini, tek adam rejimini kutsallaştırıldığı, finans piyasalarının günlük işleyişine müdahale edildiği, düşünce açıklama özgürlüğünün kısıtlandığına dikkat çekmişti. BDDK’nın yetkilerinin arttırılmasını da eleştiren CHP, finans sisteminde risk yaratan düzenlemelerin olduğuna dikkat çekerek, Varlık fonu borçlanma limitinin kaldırılmasının sakıncalı olduğunu belirtmişti.

ANAYASA’YA AYKIRI

Düşünce açıklama özgürlüğü kısıtlanmasına dair CHP, “Kanun teklifindeki bazı düzenlemeler ekonomideki uygulamaları eleştiren, bazı uygulamalara itiraz eden herkesi manipülatif ve spekülatif hareketle suçlayabilecek, düşünce açıklama özgürlüğünü kısıtlayabilecek niteliktedir. Oysa şiddet içermeyen her türlü düşünce -iktidarın hoşuna gitsin ya da gitmesin- özgür olmalıdır” ifadelerine yer verdi. CHP, teklifin 1, 10, 11, 14 ve 26. Maddelerinin Anayasa’ya aykırı olduğunu da şerhinde vurguladı.

YASAYLA NELER GETİRİLDİ?

Kabul edilen yasaya göre, kredi kuruluşları nezdinde resmi kuruluşlar, kredi kuruluşları ve finansal kuruluşlara ait olanlar haricindeki tüm mevduat ve katılım fonları, “Tasarrufu Mevduatı Sigorta Fonu” tarafından sigorta edilecek.

Sigortaya tabi olacak mevduat ve katılım fonlarının kapsam ve tutarı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Merkez Bankası ve kurulun olumlu görüşü alınmak suretiyle Fon Kurulu tarafından belirlenecek.

İlgili kredi kuruluşunun hâkim ortakları ya da nitelikli pay sahiplerine, bunların kontrolünde bulunan tüzel kişilere, gerçek kişi hâkim ortakların ana, baba, eş ve velayet altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer hesapları; İlgili kredi kuruluşunun yönetim veya müdürler kurulu başkan ve üyeleri, genel müdür ve yardımcıları ile bunların tek başına veya birlikte kontrol ettiği tüzel kişiler ve ortaklıklar ile ana, baba, eş ve velayet altındaki çocuklarına ait mevduat ve katılım fonu ile diğer hesaplar; Fon Kurulu tarafından Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulunun (BDDK) görüşü alınmak suretiyle belirlenen diğer mevduat, katılım fonu ve hesaplar sigortaya tabi olmayacaktır.

TMSF’NİN BİRİMLERİ ARTTIRILIYOR

TMSF'nin idari yapılanmasındaki görev dağılımı, artan iş yükünün etkin ve süreçleri hızlandıracak şekilde yürütülmesi için kurulacak yeni daireler vasıtasıyla değiştirilecek, ihtiyaca binaen müdürlük sayısı artırılacak. Teklifle, TMSF tarafından yapılan ticari ve iktisadi bütünlük satışlarında, mevcut düzenlemeler ve yargı içtihatları gözetilerek, geçmiş dönem borcuna dair ölçütlerin daha açık ve anlaşılır olması amaçlanmaktadır.

Finansal kiralama sözleşmelerinin ticari ve iktisadi bütünlük kapsamına alınması ve ihale bedeline isabet eden tutarın sıra cetveli kesinleşmeden ödenebilecek; sıra cetveline itiraz süresi, sıra cetvelinin Resmi Gazetede yayımlanmasından itibaren 15 gün olacaktır.

Milli güvenliğe tehdit oluşturduğu tespit edilen yapı, oluşum veya gruplara ya da “örgüt üyeliği ve iltisakı ya da bunlarla irtibatı nedeniyle cezalandırılmasına karar verilenler ve bu nedenle hakkında müsadere kararı verilmiş olanlar da bu dağıtımdan pay alamayacak ve bunlara düşen pay Hazineye ödenecektir.

TMSF’NİN YETKİLERİ ARTTIRILDI

TMSF'nin kayyımlık görevini yürüttüğü şirketlerin genel kurullarının yetkileri, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tabi olunmaksızın TMSF tarafından kullanılabilecek. Şirket varlıklarının ticari ve iktisadi bütünlük yoluyla satışına karar verilmesi halinde Fon Kurulu, geçmiş dönem borçlarını, bu borçların FETÖ/PDY terör örgütüne aidiyeti, iltisakı veya irtibatı olmayan kişilerle gerçek mal veya hizmet ilişkisine dayanması ve Bankacılık Kanunu'nun ‘Fonun alacaklarının tahsiline ilişkin diğer yetkiler' başlıklı maddesinde belirtilen koşulları karşılaması şartıyla ihale bedelinden ödemeye veya ihale alıcısına ödettirmeye yetkili olacaktır.

Kovid 19 izin sürelerinde değişiklik yapılıyor ve izin süresi 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıldı.

Genel Kurul “Türkiye İhracatçılar Meclisi İle İhracatçı Birliklerinin Kuruluş Ve Görevleri Hakkında Kanun İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”nin görüşmeleri ile devam ediyor.