Siyasetin gündemindeki yeni "çözüm ve normalleşme" tartışmalarına ilişkin DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan'dan çok konuşulacak açıklamalar geldi. Ekol TV'de süreci değerlendiren Bakırhan, PKK'nın silah bırakması, yasal güvence ve siyasi partilerin tutumuna dair net mesajlar verdi.
"Örgüt Adım Attı, Sıra Yasalarda"
Sürecin geldiği noktayı "son aşama" olarak tanımlayan Bakırhan, PKK'nın çağrılara olumlu yanıt verdiğini ima etti.
Bakırhan şu ifadeleri kullandı: "Aslında son aşamaya geldik. Dinlemeler yapıldı. Örgüt de zaten 5-6 adım atarak mevcut çağrıya nasıl yaklaştığını ortaya koydu. Şu anda yapılacak tek şey, kapsayıcı, onurlu bir dönüşü sağlayan ve bir daha silahın olmayacağı bir sürecin altyapısını oluşturacak yasaların çıkmasını sağlamaktır."
"Kim Silah Kullandı Bilemeyiz, Ayrım Yapılmamalı"
Bakırhan, silah bırakan örgüt üyeleri arasında "yönetici-üye" veya "silah kullanan-kullanmayan" ayrımı yapılmasına karşı çıktı. 50 yıllık bir yapıda kimin tetiğe bastığının bilinemeyeceğini savunan Bakırhan, "Bir örgüt kendisini feshediyorsa kademe ayrımlarının ne anlamı kalır? Sonuçlarını ortadan kaldıran bütüncül bir yasal düzenlemeye ihtiyaç var" dedi.
Bahçeli'ye Övgü: "Çıkışı Devrimseldir"
MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin süreçteki rolüne değinen Bakırhan, şaşırtıcı bir övgüde bulundu: "Bence Sayın Bahçeli’nin çıkışı devrimsel bir çıkıştır. Bunu siyaseten söylemiyorum. Sayın Bahçeli’nin çıkışı ve Öcalan’ın ona vermiş olduğu yanıt bence kıymetlidir. Türkiye buradan yükselmelidir."
CHP'ye Sitem: "Neden İmralı Heyetinde Yoksunuz?"
Bakırhan'ın hedefinde ise İmralı'ya giden heyete katılmayan CHP vardı. CHP'nin kurucu parti olarak masada olması gerektiğini savunan Bakırhan, "Cumhuriyet Halk Partisi'ne çok şaşırdım. Oraya gidilmeli, konuşulmalı, tartışılmalıydı. 100 yıllık meselede CHP'nin sorumluluğu var" diyerek ana muhalefeti eleştirdi.
Suriye Mesajı: "Kürtler Tehdit Değil"
Türkiye'nin Suriye politikasında da kapsayıcı olması gerektiğini belirten Bakırhan, "Kürtler, Türkler için asla tehdit değildir. Aradan bir çizgi geçmiş, bir kardeş burada diğeri orada kalmış. Onların hakkını savunmak Türkiye'nin görevi olmalı" değerlendirmesinde bulundu.