MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinim grup toplantısında konuştu. Bahçeli, bu hafta da muhalefeti ağır sözlerle hedef aldı. Bahçeli'nin asıl odağında ise
CHP'li Yılmaz Büyükerşen'in "Övündüğümüz Osmanlı var ya, hani bize kul diyen, halka kul diyen bir Osmanlı ailesi, efendim baktığınız zaman aileye, ailede bütün padişahların kadınları yabancı" sözleri vardı.

Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

"Gezeravcı kardeşimize vatanına hoş geldin diliyor daha nice Türk çocuklarının uzaya çıkmasını diliyorum. Alper Gezeravcı gururumuzdur. Artık uzaya Türkçe yaklaşmanın vakti gelmiştir. Bugünün yağlı boyası yarının paha biçilemez tablosudur. Yükselişin engeli yoktur. Uzay hakimiyetinin perdesi açılmıştır.

Yeter ki aşağılık kompleksine kapılan çağın piyonluğuna talip olanları hayatımızdan çıkaralım. Başarıdan başarıya koşmak için ışık hızı ile çalışalım. Gelen Türk asrıdır. Türk milleti yeni yüzyılda her alanda ben de varım diyecektir.

Özgür Bey demli çay içip içmediğimizi merak etmiş; çayı severiz, açık olursa daha da severiz. Biz demlenmiş, dejenere olmuş siyasete hayır diyoruz. 31 Mart seçimlerinde hepsinin foyası ortaya çıkacak, sınıf arkadaşım Kılıçdaroğlu'nun ahı tutacak, bumerang gibi dönecektir.

"CHP'NİN ADAM OLMASI DİYE BİR ŞEY ASLA MÜMKÜN DEĞİLDİR"

Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in eğer akli melekeleri sukut etmemişse, eğer beyni sulanmamışsa, izahı ve ifadesi olmayan, tekrarından yüzümün kızarıp haya edeceğim ve gündeme bomba gibi düşen aşağılık sözleri CHP’nin maalesef özetidir. Büyükerşen kahredici bir bühtanın lekesiyle siyasi hayatını noktalamak üzeredir. Keşke temiz mazisiyle, saygın ilim ve siyaset insanı vasfıyla anılsaydı, fakat sonunda ecdadımıza ve tarihimize husumet besleyen karanlık iç yüzünün ortalığa saçılmasıyla bütün her şeyi silip atmıştır. 15 Ocak 2024 tarihinde, Eskişehir’de CHP’nin aday tanıtım toplantısı sırasında yaptığı konuşmada, “Bu parti nasıl adam olacak? diye düşünüp durmuşumdur” diye Büyükerşen esasen haklıdır, cevap konusunda yardımcı olmak ise görevimizdir.

Çünkü CHP’nin adam olması diye bir şey asla ve kata mümkün değildir. Hatırlatırım ki, Osmanlı tabiri devletin adıdır, milletin adı ise Türk’tür. Osmanlı İmparatorluğu Türk milletinin medarı iftarıdır. Osmanlı İmparatorluğu’nu karalamaya, aşağılamaya teşebbüs etmek bir haçlı kafasıdır. Sırpsındığı’nın, Kosova’nın, Niğbolu’nun, Varna’nın ve Moğaç’ın acısını unutmayanların Yılmaz Büyükerşen’in şahsında mücessem hale gelmesi biliniz ki, utançların en utancı, düşmanı takdis edenlerin en son çırpınışıdır.

Türklüğe karşı bin yıldır sinmiş kin ve nefret, saklandığı yerden bugünkü CHP yönetimini görünce yeniden doğrulmuştur. Bu tam bir hesaplaşmadır. Kapanmamış defterlerin, silinmemiş nefretlerin.

Tükenmemiş düşmanlıkların, unutulmamış yenilgilerin hesabıdır bu. Bu, bitmemiş hesabın bugünkü taşeronu DEM’lenmiş CHP’dir, Büyükerşen de sadece maşadır. Eskişehirli vatandaşlarım, böylesi bir kötü ve köhne zihniyeti hak etmiyor. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin ecdadımıza hakaret eden müflis CHP yönetimiyle devamı diye bir şey de akla ve milli ahlaka kesinlikle aykırıdır. Osmanlı İmparatorluğu Türk’tür, Türkiye’dir, Türk milletidir. Büyükerşen’in aklında ne varsa diline o yansımıştır. Yazıklar olsun diyorum. Haydi tarihten feyiz almadın diyelim, peki yaşından başından da mı utanmadı? Tekfur zihniyetine, Bizans varislerine, haçlı yanaşmalarına verilecek cevabın tarihi 31 Mart 2024’tür.

İnsanlık tarihi, tehlikeleri öngörememiş, tehditleri sezememiş, işleyen hayatın, akan zamanın değişim dinamiklerine intibak edememiş devlet, medeniyet ve toplumların acıklı harabelerini gözler önüne sermektedir."