Devlet Bahçeli, 14 Mayıs seçim çalışmaları kapsamında bugün Çankırı’da düzenlenen mitingde konuştu. Bahçeli, özetle şunları söyledi:

“Son günlerde peş peşe vuku bulan provokasyonlar nedeniyle Türkiye üzerinde hesabı olan karanlık çevrelerin boş durmadığını görüyorum. 14 Mayıs öncesi ülkemizi toplumsal ve siyasi karışıklığa hapsetmek maksadıyla ellerini ovuşturanların hevesleri kursaklarında kalacaktır. Milletimiz, kara kampanyalara aldırış etmeyecektir. Devletimiz ve hükümetimiz güçlüdür, provokatörler tespit edilip tecziyeleri için adalete teslim edilecektir. Demokrasi celladı, milli irade hazımsızı, sokak aralarına dökülmek için sinsi sinsi fırsat kollayan melun odaklar meydanı boş zannetmesin.

Sudan’da tam bir iç savaş hüküm sürmektedir, depremden sonra bu bölgeye giden binlerce Hataylı kardeşimiz tahliye edilmeyi belemektedir. Yunanistan, Dedeağaç’tan Girit’e kadar ABD tarafından silahlandırılmaktadır. Macron’un akıl hocası, en geç ağustos ayında küresel finans krizinin doğacağını iddia etmiştir. Dünyanın önde gelen ekonomileri, üretim ve verimlilik başlıklarında yaygın sorunlarla boğuşmaktadır. Artan faizler, vergi gelirlerindeki azalmalar, büyüyen bütçe açıkları, düşmeyen enflasyon oranları, küresel riskleri canlı tutmaktadır. Irak’ın Süleymaniye kenti, filen PKK-YPG’nin kontrolüne girmiştir. Çin ile Tayvan arasındaki gerilim sertleşmektedir. Özetlediğim böylesi bir dünya panoramasında Türkiye yıldız gibi parlamakta, pozitif ayrışmaktadır. Çünkü Türkiye; emin, ehil, tecrübeli bir iradenin yönetimindedir. Bu kazanımı heba, israf edemeyiz; tarihin gerisine düşemeyiz. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin muharrik ve müteyakkız vasfı ülkemizin elini güçlendirmekte, her alanda öne çıkmasını temin etmektedir.

“CUMHURA BAŞ OLMAK, OYUNCAK DEĞİLDİR”

Devleti yönetmek için irade, bağımsız bir vicdan gereklidir. Yeni yüzyılı Türkçe okumak, dünyayı başkent Ankara’nın vizyonu ile kavramak, vazgeçilmez bir sorumluluktur. Türk bayrağını yükselten, Türkiye’nin değerine değer katan irade, Cumhur İttifakı’dır. Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanı olacak kişi hem kalben hem de kafa yapısı olarak hem de karakter itibarıyla milli olmak zorundadır. Cumhura baş olmak, oyuncak değildir, Kılıçdaroğlu’nun harcı asla değildir. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığı, PKK’nın onayından geçmiştir. Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığı adaylığına FETÖ ‘tamam’ demiş, destek vermiştir. 15 Temmuz hain darbe teşebbüsünün rövanşını almak isteyenler, Kılıçdaroğlu’nun arkasında kuyruğa girmişlerdir. Bu kadar vahim, bu denli skandaldır.

Cumhurun zaferi ufukta göründükçe küresel nefret salgını yaklaşıyor. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem vaadiyle Türkiye’nin önü kesilmek isteniyor. Kılıçdaroğlu’nun Türkiye’yi yönetecek ne bilgisi ne de kültürü vardır. Dünyanın ağırlaşan meselelerini kavrayacak akıl ve sezgiden mahrumdur. ‘Soğan’ diyorlar, yapılan köprülere karşı çıkıyorlar. ‘Patates’ diyorlar; yollara, tünellere, havalimanlarına, gökyüzünde süzülen milli savaş uçaklarına itiraz edip kara çalıyorlar. Biz, Türk milletine hizmetkarlıktan şeref duyuyoruz. CHP’liler, ABD’yi nasıl memnun edeceklerini düşünüyorlar. Bunlar, gayri milli uçurumların dibine yuvarlanmışlar, milli iradenin üzerinde sisli bir iradenin hayalini kuruyorlar. Emperyalizmin hesabına çalışan bir muhalefet anlayışının ülkemizde bulunuyor olması, utanç anıtı gibi karşımızdadır. Zillet ittifakının siyaseti, teslimiyetçiliğin lobi faaliyetidir. Bunlardan hayır gelmez. Zilletin sonu, sonucu yoktur. Türk milletini geçemezler, Türkiye’yi yenemezler, Çankırı’ya kastedemezler. Yüzyılın en parlak reformu olan, kuvvetler ayrımını netleştiren Cumhurbaşkanlığı Hükmet Sistemi’ni kötülemeleri de sonuçsuz kalacaktır.

“KÜRK KÖKENLİ KARDEŞLERİMİZ, MİLLETİMİZİN EŞİT, ONURLU MENSUPLARIDIR”

Bugüne kadar Türkiye’de hiç kimsenin etnik kökenine bakılmadı, hiç kimsenin mezhebine kafa yorulmadı. Ne var ki Kılıçdaroğlu, iyice su kaynatmış, iyice kayış koparmış olacak ki etnik ve mezhep kışkırtıcılığından nemalanmanın hevesine kapılmıştır. Bu kara kampanyanın içinde İYİ Parti’de yerini almıştır. Kılıçdaroğlu, Kürt kökenli kardeşlerimizin terörist muamelesi gördüğünü iddia etmiştir. Bu iddia, düşman iddiasıdır. Bu ağız, PKK ağzıdır. Kürk kökenli kardeşlerimiz, milletimizin eşit, onurlu mensuplarıdır. Kılıçdaroğlu’nun iddiası, tepeden tırnağa iftiradır, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmektedir. Dersim’in intikamını almak için her iğrenç yola müracaat eden Kılıçdaroğlu, tahrikleri ile sabrımızı sınamaktadır. Alevi olduğunu söylemiş, saygı duyarız. Bizim için, Alevi İslam inancına sahip kim varsa özbeöz kardeşimizdir. Peki bugüne kadar bu itirafı dillendirmeyen Kılıçdaroğlu, niye bu zamanı seçmiştir, amacı nedir, neyin peşindedir? Yeni bir fitnenin kıvılcımını tutuşturmanın mı arayışındadır? Bizim nezdimizde Sünni neyse Alevi odur, nitekim ikisi de Müslümandır. Fakat mezhepçilik yapmak, etnik köken tahrikçiliğine girişmek, bu millete yapılacak ne büyük kötülüktür.

“14 MAYIS’TA TÜRK MİLLETİ, AZGIN FİTNEYE GEÇİT VERMEYECEKTİR. HİÇBİR ŞER ODAĞI BOŞ HAYALE KAPILMASIN”

Ekranlarda, manşetlerde, sütunlarda, kürsülerde boy gösteren bu şer cephesinin ortak paydasını, milli ve üniter yapımızdan duydukları rahatsızlık, Türk tarihini karalamak için kolladıkları fırsatlar, milli kimliği parçalamak için yürütülen kampanyalar oluşturmaktadır. Çankırı’dan her vatandaşıma sesleniyorum. Nereli olursanız olunuz, kim olursanız olunuz; kökünüz, kökeniniz, mezhebiniz ne olursa olsun, ‘Vatanım, bayrağım, milletim, kardeşliğim ve mukaddesatım’ diyen herkesle biriz, diriyiz ve kardeşiz. 14 Mayıs’ta Türk milleti, azgın fitneye geçit vermeyecektir. Hiçbir şer odağı boş hayale kapılmasın. Cumhur İttifakı oldukça, yenilmemizi ve yıkılmamızı hedefleyenler her zaman hüsrana uğrayacaktır. Bundan kaçış yoktur. Kurtuluşları söz konusu değildir. Artık bütün yollar 14 Mayıs’a açılmaktadır. Bizim adayımız belli, kararımız nettir. Cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’dır. Hedefimiz, Recep Tayyip Erdoğan’ın açık ara farkla tekrar cumhurbaşkanı seçilmesi, TBMM’de milletvekili sayısı ve siyasal destek itibariyle çok güçlü bir MHP grubunun ve Cumhur İttifakı’nın tezahür etmesidir. Samimi ve kesintisiz mücadelemizin gayesi, bu amaçlara ulaşmaktır.

“İTTİFAKIMIZ, İHANETLERE KARŞI HER ZAMAN SUR ÖRMÜŞ, SET ÇEKMİŞ, BARAJ OLMUŞTUR”

Türkiye’yi, üzerinde hesapların yapıldığı, oyunların kurgulandığı müdahale edilir ülke olmaktan çekip çıkarmak istiyoruz. Elbette bu süreç meşakkatlidir, zorludur, insanüstü emek ve fedakârlık gerektirecektir. Aynı zamanda bu süreç, milletinin sevinciyle sevinen, üzüntüsüyle üzülen, bunun yanında milli ve manevi değerlerle bütünleşip tek nefes olan inanmış yüreklere ve milli duruşa ihtiyaç duyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran ve Türk vatanını kurtaran Kuvayı Milliye ruhu, Milli Mücadele şuuru, bir nevi dönemin Cumhur İttifakı’ydı. İttifakımız, ihanetlere karşı her zaman sur örmüş, set çekmiş, baraj olmuştur. İttifakımız, işgal ve istila girişimlerinin karşısında yer almış, her kalkışmaya canla başla kahramanca direniş göstermiş, bundan sonra da gösteremeye aynı kararlılıkla devam edecektir.

“HEM CUMHURİYET’İN 100’ÜNCÜ YIL DÖNÜMÜNÜ KUTLAYACAĞIZ HEM DE CUMHURUN DEMOKRASİ ZAFERİNE BİRLİKTE ULAŞACAĞIZ”

Sıra sende Çankırılı kardeşim. İstismarları çiğnemek için sıra sende. Yıkım planlarını engellemek için sıra sende. Yalan şantiyelerini yıkmak için sıra sende. Geleceğine sahip çıkmak için sıra sende. Cumhuriyet’in kuruluş itibarına sahip çıkmak için sıra sende. Terör örgütlerini aklamaya çalışan zillet partilerine şamarı indirmek için, aziz milletim sıra sende. Çankırılı kardeşlerim; söz, sıra ve yetki alayınızda. Birlikte çok daha güzel günlere kavuşacağız. Ülkümüzden de ülkemizden de vazgeçmeyeceğiz. Bu yıl içinde hem Cumhuriyet’in 100’üncü yıl dönümünü kutlayacağız hem de cumhurun demokrasi zaferine birlikte ulaşacağız. Biz; Türkiye’nin, Türk milletinin, Çankırı’nın tarafıyız. Biz; garibin, mazlumun, bağında bahçesinde, bostanında ter dökenin, emek verenin yanındayız. Camideyiz, cemevindeyiz, duadayız, dilekteyiz, gönüldeyiz, kalpteyiz. Anadolu’nun her yerindeyiz. Caninin, eşkıyanın, bölücünün, demokrasi ve özgürlük kamuflajına bürünmüş düşman beslemelerinin de karşısındayız. 14 Mayıs’ta hem milletvekili adaylarımıza hem de cumhurbaşkanı adayımız Recep Tayyip Erdoğan’a desteklerinizi bekliyorum.”