Hürriyet'in haberine göre Ayasofya'da yürütülen restorasyon çalışmalarında, tarihi yapının zeminine ağır tonajlı vinçlerin sokulması kamuoyunda ve tarihçi Prof. Dr. İlber Ortaylı gibi isimler tarafından sert eleştirilmişti. Restorasyonu yöneten Bilim Kurulu üyeleri, tartışılan o görüntülerin ardından Ayasofya'da bir araya gelerek teknik gerekçeleri açıkladı.
"Dünyada Bunu Kaldıracak Başka Cihaz Yok"
Bilim Kurulu üyesi Doç. Dr. Mehmet Selim Ökten, Ayasofya’da Fossati döneminden beri en kapsamlı güçlendirme çalışmasının yapıldığını belirtti. 46 metre yükseklikteki kubbeye müdahale için bir platform kurulduğunu ifade eden Ökten, "Bu kolonlar için kullanılan çelik tonajını kaldırabilecek bir cihaz dünyada yok. Fotoğraflarda görülen vincin kapasitesi dışında başka alternatif bulunmuyordu" dedi.
"Açık Kalp Ameliyatı Gibidir"
UNESCO danışmanı Prof. Dr. Can Binan ise yapılan işlemi cerrahi bir müdahaleye benzetti. Binan, "Koruma ve restorasyon çalışmaları açık kalp ameliyatı gibidir. Yoldan geçen biri bu ameliyatı görse bayılır, neyin niçin yapıldığını algılayamaz. Doktor kalp ameliyatında ne kadar hassas ise burada da aynı hassasiyet gözetiliyor" diyerek uygulamanın uluslararası standartlara uygun olduğunu savundu.
"Zemin Tarandı, Dehlizler Tahkim Edildi"
Vincin zemine ve altındaki tarihi dehlizlere zarar vereceği iddialarına da yanıt verildi. Doç. Dr. Ökten, tonajlı araç girmeden önce zeminin altında GPR taramaları yapıldığını, boşlukların arandığını ve vincin güzergâhı altındaki dehlizlerin tahkimatının (güçlendirilmesinin) yapıldığını açıkladı.
Notre Dame Örneği Verildi
Kurul üyeleri, benzer yöntemlerin Fransa’daki Notre Dame Katedrali ve Almanya’daki Dessau Katedrali restorasyonlarında da kullanıldığını, hatta oralarda daha büyük vinçlerin görev yaptığını hatırlattı.
"Maliyet Hesabı Yok, Burası Ayasofya"
"Maliyetten kaçınmak için vinç kullanıldı" eleştirilerini kesin bir dille reddeden Ökten, "İdarenin bize her zaman söylediği 'Burası Ayasofya…' Maliyet hesabı yok. En ileri teknik neyse o kullanılıyor" dedi.
"Siyasi Kutuplaşmaya Kurban Edildi"
Prof. Dr. Hasan Fırat Diker ise eleştirilerin dozunu "siyasi kutuplaşmaya" bağladı. Diker, "Bizler bilim insanlarıyız. Hepimiz gerekenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. Yapı ibadete açık olduğu sürece başka bir uygulama şekli yoktu" ifadelerini kullandı.





