HABER: FATOŞ ERDOĞAN

Hukuk kurumları, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü, o yıl için belirlenmiş odak ülkedeki avukatların içinde bulunduğu duruma hükümet yetkililerinin, uluslararası kurumların, demokratik kamuoyunun, medyanın dikkatini çekmek ve o ülkedeki avukatların mesleklerini icra ederken karşılaştıkları tehditler konusunda bir duyarlılık yaratmak amacını güden, Tehlikedeki Avukatlar Günü Koordinasyonu tarafından organize edilen bir gün olduğunu belirterek bu yıl, 24 Ocak Tehlikedeki Avukatlar Günü'nün ölüm, işkence, tutsaklık ve açlıkla karşı karşıya olan Afganistanlı meslektaşlarına ithaf edildiğini açıkladı.

Afganistanlı meslektaşları ile dayanışmak için, ulusal ve uluslararası hukuk kurumları ile eş zamanlı olarak yapılan basın açıklamasına Adalet İçin Hukukçular, Avukat Dayanışması, Avukat Hakları Grubu, Avukat Hareketi, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, Demokrasi İçin Hukukçular, Kartal Hukukçular Derneği, Katılımcı Avukatlar, Toplum ve Hukuk Araştırmaları Vakfı, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi katıldı.

Hukuk kurumları adına basın açıklamasını ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Av. Çiğdem Akbulut okudu.

“Tehlikedeki Avukatlar Günü, 2010 yılından bu yana 24 Ocak tarihinde dünyanın dört bir yanındaki şehirlerde, ülkelerde ve kıtalarda örgütlenmektedir. 24 Ocak 1977 tarihinde dört avukat ve bir iş arkadaşları Madrid'de bulunan Calle Atocha 55 adresinde katledilmiştir. Bu uluslararası gün için 24 Ocak tarihinin seçilmesi Atocha Katliamı olarak bilinen bu katliamdan ileri gelmektedir” diyen Akbulut, şu ifadeleri kullandı:

“Uluslararası Tehlikedeki Avukatlar Günü bu yıl Afganistan'a odaklanıyor. Öncelikle Afganistan’da gerek avukatlık mesleğinin gerekse yargı sisteminin kangrenleşmiş sorunları bulunduğunu belirtmek gerekiyor. Yıllarca emperyalist güçlerin işgali altında olan bir ülke için bu tür bir durumun kaçınılmaz olduğu ortada. Bununla birlikte Ağustos 2021’de Taliban güçlerinin iktidarı ele geçirmesi ile birlikte bugün artık bağımsız bir avukatlık mesleğinden söz edilemediği gibi işleyen bir yargı sisteminden de söz edilememektedir. Taliban’ın iktidarı alması ile birlikte 2008 yılında kurulan Afganistan Bağımsız Barolar Birliği (AIBA)’nin yetkileri ortadan kaldırılmıştır.

Bugün Afganistan’da avukatların karşı karşıya oldukları sorunlar şu şekilde özetlenebilir:

- Taliban güçleri hükümeti ele geçirdikten hemen sonra hapishanelerin kapılarını açtığı için onlarca avukat serbest kalan eski hükümlüler tarafından tehdit edilmekte yahut saldırıya uğramaktadır. Bu tehditlerin bir kısmı Taliban mensubu olduğu iddiası ile yargılanan kişilerin kendi avukatlarına yahut karşı taraf avukatlarına yönelik besledikleri intikam duygusundan ileri gelmekte iken, özellikle toplumsal cinsiyet temelli şiddet vakalarında kadınları temsil eden veya boşanma davalarında kadınları temsil eden avukatlar çok ciddi bir risk altındadır. Yine daha önce insan hakları kurumlarında çalışmış yahut politik davalarda hak ve özgürlük temelli savunmanlık yapmış avukatlar da bu tehditlerden ağır şekilde etkilenmektedir.

- Taliban rejimi 22 Kasım 2021’de AIBA’nın avukatlara ruhsat verme yetkisini kaldırmıştır. Kararnamenin yayımlanmasından bir gün sonra Taliban güçleri AIBA'nın Kabil'deki merkezine baskın düzenleyerek Birlik çalışanlarına ve üyelerine şiddet uygulamış, binayı tahliye etmiş ve AIBA'nın tüm veri tabanlarına el koymuştur. Bu kayıtlarda avukatların kimlik bilgileri, aile üyelerinin isimleri, ev adresleri ve telefon numaralarının yanı sıra, savcı ve hakimlere, bakılan davalara ve avukatların hükümet ve uluslararası kuruluşlarla bağlantılarına ilişkin bilgiler de yer almakta olup, bu durum avukatları aileleri ile birlikte daha tehlikeli bir durumla karşı karşıya bırakmıştır. Ayrıca AIBA'nın banka hesaplarının ve fonlarının kontrolü de Taliban güçlerinin eline geçmiştir. İlgili tarih akabinde AIBA ülkedeki faaliyetlerini durdurmak zorunda kalmıştır.

- AIBA’nın verilerine göre kurumun tasfiyesinden bu yana 7 avukat öldürüldü ve 146 avukat soruşturma geçirdi yahut tutuklandı. Birçok avukat ise aileleri ile birlikte ülkeyi terk etti. Ülkeyi terk edebilme kanallarından yoksun olan avukatların ise aileleri ile birlikte sürekli yer değiştirerek ülke içerisinde saklanarak hayatlarını sürdürdükleri bilinmekte.

- 22 Kasım 2021 tarihli kararname aynı zamanda mahkemelerde sadece Taliban rejimi tarafından onaylanmış avukatların temsil yetkisi olacağını düzenlemekte. Bu nedenle, daha önce AIBA tarafından ruhsat verilmiş avukatlar Taliban rejiminin aradığı kriterleri yerine getirmek şartı ile yeni bir ruhsat almak zorundalar. Pratikte avukatlar geçmişteki faaliyetleri ve Şeriat prensiplerine ilişkin yaklaşımları esas alınarak değerlendirilmeye tabi tutulmaktalar. Geçmişte insan hakları alanında çalışan yahut uluslararası organizasyonlarla ilişkisi olan avukatların ruhsat başvuruları otomatik olarak rededilmekte ve bu kişiler artık avukatlık yapamamaktalar. Burada önemli olan bir diğer konu ise kadın avukatların durumudur. Daha önce AIBA üyelerinin yüzde 25’ini kadınlar oluşturmasına rağmen şu ana kadar Taliban rejimi sadece erkeklere ruhsat verdi. Sonuç olarak, öncesinde yasal gereklere uygun bir şekilde AIBA üyesi olan avukatların önemli bir kısmının bugün mesleklerini icra etmeleri yasaklanmış durumdadır.

Görüldüğü üzere bugün Afganistan’daki meslektaşlarımız doğrudan ölüm, işkence, tutsaklık ve/veya açlıkla karşı karşıya. Ülkeyi terk edebilenler ise özellikle Avrupa Birliği’nin riyakar sınır ve göç politikaları karşısında çok ağır sorunlar yaşamakta.

Bütün bu tablo karşısında ister Afganistan’da olsun ister ülkeyi terk etmiş olsun, meslektaşlarımızla dayanışma içerisinde olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Ne emperyalist işgal ne Taliban. Afganistan halkının özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini destekliyoruz.

Meslektaşlarımız ve bugün Taliban rejiminden doğrudan etkilenen Afganistan halkları yalnız değildir. Savunma hak, savunmanlık görevdir.”