Burcu Karakaş, Anna Babinets, Yanina Korniekor'un AGOS'da yer alan haberine göre Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle "Savaşsız Çocukluk Projesi" kapsamında Antalya'daki otellere yerleştirilen Ukraynalı yetimlerden 15 ve 16 yaşındaki iki kız çocuğunun hamile bırakılmasıyla patlak veren skandalda, yargı süreci tartışmalı bir kararla sona erdi.

Uluslararası araştırmacı gazetecilik ağı OCCRP'nin raporuyla belgelenen ve Ukrayna Ombudsmanlığı'nın ihbarıyla başlayan soruşturmada, Türkiye'deki savcılık makamlarının skandal bir gerekçeyle "kovuşturmaya yer olmadığına" (takipsizlik) hükmettiği öğrenildi.

Suç Türü Değiştirildi: "İstismar" Değil "Reşit Olmayanla İlişki"

Edinilen bilgilere göre, soruşturma "çocuğun cinsel istismarı" suçundan değil, şikayete tabi olan "reşit olmayanla cinsel ilişki" suçundan yürütüldü.

Savcılık, hamilelik tarihlerini esas alarak yaptığı incelemede, kız çocuklarının suç tarihinde 15 yaşını doldurmuş olduklarını belirledi. Bu gerekçeyle çocukların cinsel birlikteliğe "rızası olduğu" ve şikayetçi olmadıkları kanaatine varılarak dosya kapatıldı. En çarpıcı detay ise savcılık makamlarının kız çocuklarının ifadesine hiç başvurmadan bu kararı vermesi oldu.

Zorla "Rıza" Belgesi İmzalatıldı İddiası

Dosya "rıza" gerekçesiyle kapatılsa da, OCCRP raporuna yansıyan ifadeler bu rızanın baskı altında alındığını gösteriyor. Rapora göre Ukraynalı eğitmenler, çocuklardan "Yatılı okul personeliyle ilgili kötü konuşmamaları ve Türk erkeklerle ilişkilerinin rızaya dayalı olduğunu" belirten belgeleri imzalamalarını istedi.

Otel Çalışanı İtiraf Etmişti: "Yasakları Çiğnerim Dedim"

Skandalın faillerinden biri olan Türk aşçı S., daha önce verdiği demeçte yasakları nasıl deldiğini şu sözlerle itiraf etmişti: "Çocukların yanına gitmek yasaktı. I.’ya ‘Odanıza gelmek istiyorum. Yasakları çiğnerim’ diyordum. Kimse görmeden odasına giderdim. Bir tane hoca vardı, Allah razı olsun o yardım etti bize, halimizden anladığı için bir şey demiyordu."

Hamile Çocuklar Ülkelerine Gönderildi, Biri İntihara Kalkıştı

Hamile oldukları anlaşıldıktan sonra olayın örtbas edilmesi amacıyla Ukrayna'ya gönderilen N. ve I., orada doğum yaptı. Herhangi bir sosyal destek almayan I.'nın, doğumdan üç ay sonra intihara kalkıştığı ve "Çıkış yolu göremiyordum, yaşamak istemiyordum" dediği öğrenildi.

Bakanlık "Süreç Başlattık" Demişti

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi, daha önce yaptığı açıklamada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın olaydan çocuklar ülkelerine döndükten sonra haberdar olduğunu ve derhal suç duyurusunda bulunarak adli süreci başlattığını duyurmuştu. Ancak sürecin "takipsizlik" ile sonuçlandığı bilgisi kamuoyuyla paylaşılmamıştı.